"Her hikaye mutlu sonu hak eder, her insanın mutluluğu hak ettiği gibi"

1.4K 64 6
                                    

Işık 'tan

Ders kaldığı yerden devam etmeye başladı. Derse kendimi çok kaptırdım ki sıranın sarsılmasıyla yanımda oturan Sinan 'a baktım. Heralde kabus falan görüyodur. Ay, acaba uyandırsam mı? Ama bana kesin çok kızar. Ama böyle olursa olmaz ki yazık değil mi çocuğa? Off, ne yapsam ki? Teneffüs zilini çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılmam bir oldu. Zil çalınca herkes sınıftan bahçeye doğru akın etti. Ben ise sırada oturup kitap okumayı tercih ettim. Bitirmeme çok az kalan bir aşk romanını çantamdan çıkardım ve okumaya başladım. Kitap o kadar güzel ki. Ben kitap okurken hep o kitaptaki baş karakter olarak hayal ediyorum kendimi. Acaba bir gün bende bu kitaplardaki gibi bir aşk yaşayabilicek miyim? Belki bir gün, hissediyorum olucak. Yani ben buna inanıyorum eminim ki olucak. Kitabı okudukça daha da içine giriyodum hikayenin. O kadar çok aşk romanı okumuştum ki artık çok hızlı okuyorum. Bu yüzden de maalesef kitaplar çabuk bitiyo. Zaten on - on beş sayfa kalmıştı...

Teneffüs bitmeden ben kitabı bitirdim. Yani şu an son sayfayı okuyorum. Son sayfayı okurken gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Kitabın sonunda kız, çocuk için kendini feda ediyodu. Bu kitap böyle bitmemeliydi. Bütün hikayeler mutlu sonla bitmeyiz hak eder bence. Ben ağlarken Sinan uyandı ve bana döndü. Umursamazca sordu.

"Ne oldu?" diye

"Yok bi şey. Kusura bakma seni uyandırmak istemezdim."

Sinan' dan

Bu kız çok mu özür diliyodu yoksa bana mı öyle geldi? Neden yani?

"Madem bi şey yok neden ağlıyosun ?"

"Kitaptaki kız sevdiği çocuk için kendini feda etti o yüzden ağlıyorum" bu yüzden mi? Bu kız ne saçma sebeplerden dolayı ağlıyodu.

"Bir kitap yüzünden mi ağlıyosun? Deli misin kızım sen boş boş ağlıyosun?"

"Deli kendi kendine gülünce denmiyo muydu? Neyse ama bunca şeye göğüs gerip birlikte oluyolar sonra da kız ölüyo. Her hikaye mutlu sonu hak eder, her insanın mutluluğu hak ettiği gibi"

"Her insan hak etse bile mutlu olamadığı halde kitaptakiler mi gözüne batıyo?"

"Ama-"

"Aması yok böyle bloktan şeyler içinde ağlama bu seni daha da değersiz kılar" dedim ve kalkıp sınıfı terk ettim.

Yazar' dan

Işık, sınıfta bir başına kalınca daha da ağlamaya başlamıştı. Hele Sinan' ın söylediği her kötü söz yüreğine bir ok misali saplanmıştı. Işık çok hassas bir kızdı. En ufak şeyde üzülürdü ama aynı zamanda ufak şeylerle mutlu olmayı bilen bir insandı. İçi genelde sıkıntıyla dolu olsa da dışarıya mutlu gözükürdü hep. Çünkü insanları mutsuz etmek, neşelerini kaçırmak istemezdi. Çok iyi yürekli bir insandı Işık. Sinan' ın bu söyledikleri biraz ağır gelmişti ona. Daha önce kimse ona böyle şeyler söylememişti. Böyle zamanlarda dışarıya karşı mutlu gözükmek için yalnız kaldığı zamanlarda ağlayıp içini boşaltırdı. Zil çalmadan önce kendini toparladı ve derse öyle girdi.

Aşk 101 | Kusursuz KusurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin