Işık 'tan
Evet, yine her şeyi berbat etmişlerdi. Oysa her şey mükemmel gidiyodu. Olaylar nasıl bu raddeye geldi hiç bir fikrim yok. Peki sonra ne oldu? Diye sorarsanız şunlar oldu. Önce Burcu hoca elinde yangın tüpüyle gelip çıkan yangını söndürdü. Sonra da o ve bir kaç hoca daha birlikte kavgayı ayırdılar. Mezunların yarısı çok eğlendiklerini falan söylediler ama mezunların geri kalan yarısı bunlar ne biçim insan, şu rezalete bak türü şeyler söyleyip okuldan ayrıldılar. Sinan, Eda, Kerem ve Osman 'a ne oldu? Diye sorarsanız da artık ikinci evleri olan o sınıfa kapatıldılar. Konferans salonunu boşalttılar sadece ben kaldım. Ben de konferans salonunun en ön koltuklarından birine oturmuş ağlıyorum. Ben ağlamaya devam ederken kapı açıldı kafamı kaldırmadığım için kimin geldiğini görmedim. Ama içeri gelen kişi yanıma çömeldi. Bu Burcu hoca ydı. Onu görünce yüzümü ona çevirdim.
"Burcu hocam"
"Işık' çım iyi misin?" kafamı olumlu manada salladım.
"Bi şey yok hocam. Sadece bu olanlar bana biraz fazla geldi diğelim. Okulun itibarıda zedelendi"
"Işık, sen bunları düşünme. Boş ver. "
"Ama onlara da üzülüyorum bunları yapmalarının illa ki bir sebebi vardır, değil mi?"
"Bence de Işık' çım. Şimdi gel bakalım benimle" ayağa kalktı.
"Nereye hocam? "
"Öğretmenler kurulu toplandı. Sen de öğrenci temsilci olduğun için gelmen lazım" başımı onaylar gibi sallayıp ayağa kalktım.
"Peki Burcu hocam" ve birlikte öğretmenler odasına doğru yol aldık. Burcu hoca ile öğretmenler odasına girdik. Ardından hocalar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Sonra da Eda, Sinan, Kerem ve Osman' ı teker teker çağırdılar.
"Işık 'çım biz aramızda bir karar verdik" dedi Necdet hoca. İyide daha oylama vardı. Burcu hoca konuştu bu sefer.
"Kararımız..."
Sizce öğretmenler kurulunda alınan karar ne?
Umarım bölümü beğenmişsinizdir ❤️
