Alarma lanet ederek kalktı Wuxian. Üzerindekileri değiştirip, yerdeki içki şişelerine basmamaya özen göstererek kapıya ilerledi. Aldığı maaş ona yetmiyordu, paranın çoğunu içki ve maddeye veriyordu, evin kirasını ise ev sahibi olan adamın altına girerek karşılıyordu.
Bok gibi bir hayatı vardı.
Lanetler ederek iş yerine geldi, ofisine geçip bilgisayarın karşısına oturdu. Her zamanki gibi, çalışanlardan birinin tacizini bekledi. Adam gelmeyince rahat bir nefes alıp işini yapmaya çalıştı. Aklı hala bulanıktı, çoğu şeyi yarım yamalak ve yanlış girdikten sonra öğle yemeği molası için masa başından kalktı. Odadan çıkıp merdivenlerden inerken siyah suluğunu açtı, içindeki viskiyi kafasına dikti. Kimse bunun içki olduğundan şüphelenmiyordu, rengi anlaşılmıyor, kokusunu ise parfümü gizliyordu. Halinden memnun bir şekilde kafeteryaya indi, duvarın köşesine geçip gözden uzak bir şekilde viskiyi yudumlamaya devam etti.
"Wei Wuxian."
Duyduğu sesle gözleri açıldı, sesin geldiği yöne çevirdi kafasını. "..Patron?" Sevimli olmasını umduğu bir gülümseme sundu. "Odama gel. Hemen." Leo hızla uzaklaşınca tekrar lanetler savurdu. Her seferinde keyfi bozuluyordu. İçkisini bitirip kalktı, Leo'nun odasına girdi acele etmeden. "Otur. Elindekini bana ver." Wuxian duraksadı. Kesinlikle kovulacaktı. Korkarak suluğu ona verdi. Tahmin ettiği gibi, patronu kapağı açıp koklamış, ona nefretle bakmıştı. "Çok içiyorsun. Daha genç sayılırsın, bırak şunları artık." Suluğu çöpe attı. Wuxian kolayca attığı o lanet suluğa tam yirmi dolar vermişti. Ona vereceği parayla kendine küçük içkilerden alabilirdi. "Üzgünüm, içmeyeceğim." Elbette yalan söylüyordu. Odadan çıktıktan sonra en yakın markete gidip birkaç bira alacaktı. "Seni rehabilitasyona göndermek istiyorum. Bağımlılığından kurtulman gerek, berbat görünüyorsun." Leo'nun kalkmasıyla Wuxian iyice gerilldi. Neredeyse Bir doksan olan adam, kaslı ve korkutucuydu. Tek bir bakışıyla dağları bile delecek gibi görünüyordu. "Bugün bütün dosyaları yanlış ve eksik girmişsin. Sarhoş musun hala?" Wuxian kendini kontrol etti. Pek sarhoş gibi değildi ama biraz çakırkeyif* gibi duruyordu. Gülümsedi. "Elbette değilim, sadece.. Biraz dikkatim dağılmış o kadar. İş yerine sarhoş gelmem asla.." Leo onu parçalayacakmış gibi bakıyordu. Karşısına oturup ellerini kavradı. "Wuxian, benimle yaşamak ister misin? Daha iyi bir evde olmak seni rahatlatır. Sana yardım etmek istiyorum, beni anlıyorsun değil mi?" Wuxian bir an için buna inansa da, gözlerindeki ışık hemen söndü. "Anladım.. Sen de bunu istiyorsun.." Üzgünce kalktı, kravatını gevşetti. "Neden hepiniz aynısınız? İyiymiş gibi görünmeye çalışıp istediğinizi aldıktan sonra bir kenara atıyorsunuz.. Madem böyle yapacaksınız, iyi adam numarası yapmayın. Direk söyleyin gitsin." Onun kucağına oturup kollarını boynuna doladı, yüzüne eğildi. "Bunu ne zamandır istiyorsun, Patron? Biliyor musun, çalışanlarından biri beni sürekli taciz ediyor.. O domuzu hiç sevmiyorum, bundan sonra benim için bir iyilik yaparsınız diye umuyorum." Dudaklarına yaklaştı, öpecekken Leo'nun elini ağzına bastırmasıyla duraksadı. Leo sinirden ve şoktan titriyordu. Nasıl böyle bir şey düşünmüştü? Ve onu taciz ediyorlarsa neden gelip şikayet etmemişti? Her şeyden önce kendisini nasıl bu kadar basitmiş gibi sunabiliyordu? Onu kucağından ittikten sonra kalktı hızla. "Tanrım.. Sen.. Defol, akşam birlikte çıkacağız. Ve bir daha asla üzerime çıkmaya çalışma, düşündüğün şeyi istemiyorum. Defol!" Wuxian yerden kalkıp hızla odadan çıktı. Korkudan titriyordu adeta. Leo kızdığı zaman, kimse onun karşısında durmaya cesaret edemezdi. Derler ki, lise çağlarındayken birkaç kişiyi döverek hastanelik etmiş, çocuğun biri ise hastanede can vermiş. Gerçekten korkunç bir adam. Daha fazla oyalanmayıp işinin başına döndü Wuxian. Akşam oluncaya kadar ayılmış, korkarak çıkış saatini bekliyordu. Bir süre sonra odanın kapısının açılmasıyla kafasını kaldırdı. Leo'nun içeri girmesiyle telaşla kalktı. "Efendim, çok üzgünüm, lütfen beni ölene kadar dövmeyin.." Leo onun bileğini kavrayarak odadan çıkarttı. Şirketten çıkıp arabasına bindi ve onu evine götürdü. Yol boyunca çıt dahi çıkarmayan Wuxian, itaatkar bir köpek gibi eve gelince içeri girdi, koltuğa oturdu. "Öncelikle, seni buraya seks yapmak için getirmedim. Ben öyle bir adam değilim. Burada kalacaksın, benimle birlikte uyuyacak ve dediklerimi yapacaksın. Alkolden uzak duracak, elini dahi sürmeyeceksin. Yoksa seni cezalandırırım." Wuxian kendine hakim olamayarak gülümsedi. "Ah.. Çok tatlısınız patron. Seks istemediğinizi söylüyorsunuz ama şu an resmen Efendi-Köle ilişkisine benziyoruz. Eğer dediklerinizi yapmazsam da beni kırbaçlayarak yalvartacak mısınız?" Leo sinirden ve utançtan kızardığını hissetti. İlk defa böyle edepsiz biriyle karşılaşıyordu. "..Terbiyeli ol, seni tedavi edeceğim. İş yerimde böyle saçmalayarak adıma leke süremezsin." 'Nefsine hakim ol' kuralını hatırlayarak sakinleşti, ona bakmamak için direndi. Eğer bakarsa, üzerine atlayıp yaptığı bu saygısızlıklar ve müstehcen hareketler yüzünden onu yumruklayacaktı. "Huh.. Pekala, belki de doktor olmak istiyorsundur? Benimle seks yapmak istemediğine emin misin? Eski patronlarım, hatta ev sahibim bile beni altına almakla ilgileniyor." Leo gözlerini kapadı. Tekrar açtığında, bir katilin kurbanına baktığı gibi bakıyordu artık. "Sesini kesip terbiyeli olmazsan seni bin parçaya bölüp etini etrafa saçarım. Anlıyorsun değil mi?" Wuxian'ın utanmazlık kalkanı kırılmış, korkuyla ona bakıyordu. Gerçekten de onu parçalara ayırıp etini etrafa saçabilecek bir adamdı. "Ö..Özür dilerim patron, ipin ucunu kaçırdım.." Leo sakinleşmeye çalışarak biraz bekledi, gülümseyerek bir defter çıkartıp ona uzattı. "Buradaki kurallara uyacaksın. Yoksa nefsime hakim olmayı siktir edip seni adam edene kadar döverim." Wuxian yavaşça deftere uzandı, sayfaları çevirdi. Tek bir mantıklı kural bile yoktu. Evin içinde koşma, gereksiz yere konuşma.. Kim bu kadar saçma kurallar koyar ki? Hiçbirine uymayacağına emindi Wuxian. Aralarından birkaçını gözüne kestirdi ve aklına kazıdı. "Pekala, madem benden faydalanmayacaksın.." Ona bakıp gülümser. "Birkaç kurala uyabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaoi OneShot
RandomDikkat: Bu hikayelerin hepsi eşcinsellik içerir, homofobiksen bizleri uğraştırma ve burayı terk et. Hikayelerde cinsellik olacaktır, çoğunda bulunacağı için eğer midenizi bulandırıyorsa o bölümleri atlayabilirsiniz. Tabii sürekli cinsellik olmayacak...