𝟐𝟎 | draco malfoy ve terk edilmiş lakros forması

3.4K 372 373
                                    

❝ The show must go on, yeahInside my heart is breakingMy makeup may be flakingBut my smile, still, stays on ❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

The show must go on, yeah
Inside my heart is breaking
My makeup may be flaking
But my smile, still, stays on



Draco Malfoy çok iyi bir ay geçirmişti ve geçirmeye devam ediyordu.

Bazen uyanıp bütün bunları rüya olarak bulmayı bekliyordu aslında. Yani gerçekten, bir yerlerde karma diye bir şey vardı sonuçta. Son bir ayın var olabilmesinin iki sebebi vardı: ya karma yolunu şaşırmıştı, ya da ileride daha büyük götlük yapacağı için Draco'yu hazırlamaya çalışıyordu. Resitaller? İyi gidiyordu, yarı finali de birincilikle bitirmişlerdi ve sadece final kalmıştı o büyük kupaya. Okul fena değildi, arkadaşları fena değildi, ailesiyle ilişkileri kötünün iyisiydi - ki şu ana kadar hep kötü olduğu için bu iyi bir şey oluyordu - ve en iyisi: Harry Potter ile çıkıyordu. Sadece çıkmıyor, günden güne benliğini onunla kaybediyordu. Onun o güzelim yeşil gözlerinde eriyor, kayboluyor, sonra tekrar kendini buluyordu.

Onu ne kadar sevdiğini hiç dillendirememişti ama onsuz nefes bile alamadığını hissetmeye başlamıştı. Hislerinin takıntıya dönüşmesinden çok korktuğu bir dönem de olmuştu ama Pansy bunun sadece sevgi olduğunu, Draco'nun kalbi doğuştan gelen bir anormallikle buz tuttuğu için bu hissi yeni yeni anlamaya başladığını söylemişti.

Harry Potter öylece duruyor, gülümsüyor ve Draco'nun kalbindeki bütün buzları eritiyordu. Bunun için izin bile almamıştı üstelik.

Onunla ne kadar şey hayal ettiğini çıkmaya başlayana kadar fark etmemişti. Sanki düşman olduklarını söylerken beyninin bir kısmı ona ihanet etmişti de Harry ile yapmak istediğini her şeyin gizli bir listesini tutmuştu. Hogwarts'taki bütün süpürge dolaplarının yerini biliyordu mesela.

Hepsinde sevgilisinin dudaklarını keşfetme şansını yeniden yakalamıştı. Atladıkları bir tane bile kalmadığından emin olmak için de sık sık tekrarlıyorlardı bunu

Harry'nin en sevdiği yemeği, en sevdiği tatlıyı, tuttuğu Lakros takımını, elini dolaba uzattığında hangi pantolonu seçeceğini, gülümsediğinde yüzünde beliren çizgilere göre ne kadar mutlu olduğunu veya fizik derslerinde kaçmak için yaptığı bütün hamleleri biliyordu mesela. Dahası da vardı elbette, Draco kalbindeki buzların erimesinin intikamını böyle alıyordu. Başkalarının önemsiz gördüğü küçük ama tapılası detayları ezberleyerek.

Ve bildiği bir şey varsa Harry'nin birden salonu terk ettiğinde iyi bir şey olmayacağıydı.

Ron, Harry'nin yanındaki koltuğa oturduğunda; Harry'den çok Draco gerilmişti. Eğer o an sahnede olmasa yanlarında dikilir, Ron'un diyeceği her şeyi sevgilisine ulaşmadan önce filtrelemeye çalışırdı - fizik kuralları kimi tutardı ki zaten? - ki kalbi istemeyerek bile olsa kırılmasın. Ama maalesef ki sahnelerdi ve bu gösteri sadece Draco'nun değil, bütün Slytherin'inin aylarca özenle hazırlandığı gösteriydi.

wind of change ☰ drarry, auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin