𝟐𝟕 | kovulması yakın bir polis memurunun isyanı

2.4K 286 314
                                    

❝ When you were here beforeCouldn't look you in the eyeYou're just like an angelYour skin makes me cry ❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

When you were here before
Couldn't look you in the eye
You're just like an angel
Your skin makes me cry



"Baştan alır mısınız lütfen?" dedi neredeyse emekliliği gelmiş olan, hafif göbekli polis memuru. Gecenin bu saatinde karakolda tek tük kişi olurdu ve işe bakın ki nöbetçi olarak bu gece o kalmıştı. Herkesin nöbeti sessiz, sakin ve huzurlu geçerken kendisininkinin nasıl bu hallere geldiğini merak etmiyor değildi.

"Üçüncü kez anlatıyorum!" diye cırladı sarışın kadın.  Tarafların biri de o ve kendisinkinden birkaç ton açık sarı saçlara sahip oğluydu. "Bu adam ve oğlu çocuğuma saldırdı! Bir şey yapmanız gerekiyor, siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz?"

Polis memuru, gözlüklerini çıkarıp masanın üstüne koyarken kadının bağırışları yüzünden ağrımaya başlayan başı için alnını ovmaya başladı. Tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki, diğer kavganın öteki tarafında bulunan neredeyse-uzun saçlı, deri ceketli bir adam kadının dedikleri karşısında saldırışa geçti. "Benim oğlum kimseye saldırmaz, aptal sarışın. Önce oğluna terbiye verseydin bu durumda olmazdı!"

Harry ve Draco kaçamak bir bakış paylaştılar ama sakince bakışmaları şüphe çekeceği için aynı anda hızla önlerine döndüler. Şayet onlar, gece yarısında ve sokağın ortasında bağıra çağıra kavga etmiş, küs bir çiftti şu an.

Polis memuru ağlamak istiyordu ama Harry onun ağlamasına izin vermeden kendi öne atıldı. Acıklı sesiyle "Beni aldattı!" diye feryat etti. "Ne yapsaydım? Ya ne yapsaydım? Sesimi çıkarmasa mıydım? Ne oluyorsa bu ülkede sesini çıkarmayan mağdurlar yüzünden olmuyor mu, beyefendi sorarım size?"

"Seni aldattığım yok benim." Draco da anında rolüne ayak uydurmuştu.

"Yalancı! Görüyor musunuz memur bey nasıl da yalan söylüyor!"

"Pekala, durun. Lütfen durun." diyerek ayaklandı polis memuru ve kavga eden iki ailenin arasına girdi. Hedefi iki tarafı da yerlerine oturtmakti ve bir evreye kadar başarılıydı da ama sarışın kadının hala oğlunun kimseyi aldatmayacağı hakkındaki söylenmelerini durdurmak için "Elbette oğlunuz kimseyi aldatmamıştır, hanımefendi." dediği an ipler koptu.

"Ne yani, benim yalan söylediğimi mi iddia ediyorsunuz siz?" dedi Sirius, buz gibi olmuş sesiyle.

Polis memuru nasıl bir pot kırdığını yeni fark etmişti. Nefes almak adına - olay ilerledikçe nefes almak da zorlaşıyordu çünkü - gömleğinin yakasını işaret parmağına takarak birazcık çekiştirdi. "Elbette beyefendi."

"Ama öyle dediniz!"

"Hayır, hayır demedim. Bir yanlışlık oldu sadece."

"Ve şimdi de sağır olduğumu iddia ediyorsunuz! Amirinizle görüşmek istiyorum, hem de derhal." İşte ulaşmak istedikleri yer burasıydı. Harry sırıtmak üzereyken, dudağının titreşiminden vaftiz oğlunun yapacağı fark eden Sirius bacağına hızlı bir çimdik attı. Yakıcı hisin gözlerini hafifçe yaşartması, aldatılan, üzgün ve sinirli oğlan imajını pekiştirmişti.

wind of change ☰ drarry, auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin