"Yanlış anlaşılmalardan hep nefret etmişimdir,"Tüyü mürekkebe batırdım ve parşömene yaklaştırdım.Orion'a bir şey yazmak istesemde ne yazacağım hakkında hiç bir fikrim yok,eşyalarımızı apar topar toplayıp Hogwarst'tan gittiğimizden beri onunla hiç konuşmadım ve bunun üzerinden neredeyse bir hafta geçti.Bu da ona yazmak istememin diğer sebebi.Fakat bir sorun var,ne zaman buraya oturup bir şeyler yazmaya çalışsam sözcükler kanat takıp beynimden uçuyor.Belki bir süredir fiziksel olarak yorucu bir şey yapmadığım için ama her seferinde böyle oluyor.
Babamla kahvaltıda buluşuyoruz,sonra odama çıkıyorum ve buradayım.Neredeyse bir saattir hiçbir şey yapmayarak,hiçbir şey söylemeyerek dümdüz oturuyorum ve bir şeyler yazmaya çalışıyorum.Sonu hüsranla biten bu dakikalar,kendime ve yakındakiler karşı söylediğim utanç verici şeyleri düşünmekle geçiyor.Yıllar önce yaptığım,bu,utanç verici anılarla kendime işkence çektirmekten başka bir işe yaramıyor.
Tık tık
Kafamı cama çevirdim ve kızılımsı kahverengi tüylü baykuşa baktım,susuzluktan her an ölücekmiş gibi gözüküyordu.
Ayağa kalktım ve camı açtım,baykuş kendini camın kenarında ki yatağa attı.İlk olarak pençelerine asılı olan üç parşömeni aldım ve arkama koydum.Sonra elime bir tarak aldım ve baykuşun birbirine yapışmış tüylerini taramaya başladım,onun tüylerini tararken Losi'ye seslendim.Önümde beliren ev cinine gülümsedim.
"Baykuş için bir şeyler getirir misin?" dedim,baykuşu kucağıma alırken.
"Elbette,Küçük Efendi Slytherin."
Cümlesini bitirir bitirmez kayboldu,ben de en üstte ki parşömeni açtım ve italik bir yazıyla karşılaştım.Parşömende yazanın ne olduğunu okumadan bunun Jason'ın yazısı olduğunu söyleyebilirdim.Kütüphanede ödev yaparken daha önce onlarca kez gördüğüm bu yazıyı anlamamak için obliviate yemem gerekirdi.
"Merhaba Solita,
Yazımdan da anlayabileceğin gibi ben Jason'ım.Diğerlerinin de sana bir şeyler yazdığını görünce ben de yazmalıyım diye düşündüm.Fakat ne yazsam bilemedim,halini hatrını soracak halim yoktu ya!Çünkü eğer sorsaydım; bize dönüş mektubunda,gerekirse altı çizili bir şekilde,oldukça sivri bir dilde ölüm fermanı yollardın.
Neyse,Hogwarst'ı ilk defa bu kadar sessiz gördüm.Yaz tatillerinde grupça yaptığımız -en azından Orion'u yaptığı aptallıklar,Alexander ile olan söz dalaşları,Yasak Orman'a kaçmalar ve en önemlisi de bizi azarlayan sesler yok.Hatta kuşlar bir artık şakırdamıyor,gerçi kuşlar demişken şunu da demeden geçmiyeğim: ormanda ki canlılar ölüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miss Slytherin [TAMAMLANDI]
General Fiction"Büyücülerin hayatlarını huzursuz yaşamalarını engellemek için bütün bulanıklar yanmak zorunda!" ★Bir 'Salazar Slytherin kızı' kitabı! ★Miss serisinin üçüncü kitabı ama ilk iki kitapla bağlantılı değil.