4. Bölüm

617 61 8
                                    

Carlo arabaya biner binmez dikiz aynasından kızlara baktı. İkisi de oldukça yorgun ve mutlu gözüküyordu. Mike denen adam gözünü pek tutmasa da Bella'ya karışmaya çok hakkı yoktu. Sonuçta Mike Bella'nın iş arkadaşı olacaktı.

Helen'e, sevdiği kadına bakarak iç geçirdi. Onun bu mütevazi hayatına uygun bir aday değildi ancak kızı derinden seviyordu. İlk tanıştıkları andan itibaren ondan etkilenmiş her ne kadar ondan uzaklaşmaya çalışsa da kader ikisini bir araya getirmenin yolunu her zaman bulmuştu. Onu ilk öptüğünde ise geri dönülmez bir yola girdiğinin farkındaydı. Yaklaşık 4 ay sonra düğünleri olacaktı. Artık Helen, Lombardi ailesinin gelini olacaktı. Ancak Lombardi ailesinin tarihini öğrenmemesi için elinden geleni yapacaktı.

Evlerinin önüne geldiklerinde şoför arabayı durdurdu. Carlo araçtan inerek kızların inmesine yardımcı oldu. Bella'yı tekrar tebrik edip öptükten sonra sevdiği kadına sıkıca sarılarak eve girmelerini bekledi. Ardından kendisi de evine gitmek için Bronxville'e doğru yola koyuldu.

Bella ve Helen ise alkolün de etkisiyle iyice çakırkeyif olmuşlardı. Eve girer girmez ikisi de kendi odasına geçerek üzerlerini değiştirdi.

- Bella! Makyaj temizleme suyun var mı? Benimki bitmiş.

Helen soylenerek duvara tutuna tutuna arkadaşının odasına gitti. Bellanın pijamasının altını giyip üstünü de ellerinde tutarak uyuyakaldığını görünce kıkırdayarak yanına gitti. Kendini yatağa atarak Bellanın saçından bir tutam alıp arkadaşının yüzüne sürmeye başladı.

- Bellaaa...

- Hıı...

Helen gülümseyerek sırt üstü Bella'nın yanına uzandı. Çocukken de sık sık birbirlerinde kalır yan yana uyurlardi. Arkadaşına gözlerini çevirdiğinde huzurlu bir şekilde uyuduğunu gordu. Tıpkı Bella gibi kendi de oldukça bitkindi. Birkaç saniye içerisinde gözlerinin istemsizce kapandığını fark etti. Ancak karşı koyacak gücü yoktu.

Saat 11 e geldiğinde Bella acıyla inleyerek uyandı.

- Ah! Belim!

Helen gerinerek Bella'ya doğru döndü. Gözlerini henüz açacak gücü kendisinde bulamasa da cevap verdi.

- Noldu iyi misin?

Bella arkadaşının gece yanında uyuduğunu fark etmemişti bile.

- Üstüm çıplak uyumuşum soğuktan belim tamamen tutulmuş.

Helen dun geceyi hatırlayarak işgüzar bir şekilde güldü.

- Saf seni! Elinde pijama üstünle uyuyakalmıştın.

Bella belini ovmaya devam ederek kızgın bir yüz ifadesiyle arkadaşına döndü.

- İnsan kaldırır!

- Denedim ama kalkmadın.

Bella bornozunu alıp belini tutarak doğruca duşa girdi. Suyu olabildiğince sıcağa getirerek kaslarının gevşemesini sağladı. Yüzünde makyaj olduğunu eline gelen maskara izleri ile fark etmişti. Yüzünü su kabağı lifi ile ovduktan sonra vücudunu ve saçlarını temizleyip suyu kapattı. Aynaya baktığında pancar suratı ona merhaba diyordu. Banyodan çıkıp tekrar yatağına uzandığında arkadaşı da aynı rutinlere başlamıştı. Eline telefonu aldığında tonla bildirim olduğunu fark etti. Tresha dün gece çekilen selfilerin hepsini çoktan instagrama yükleyerek herkesi etiketlemişti. Fotoğrafın altına da kocaman harflerle BELLA'YA yazarak kadeh emojileri koymuştu. Bella alttaki yorumlara baktığında sınıfından birkaç kişinin kendisini tebrik ettiği yorumları gördü. Whatsapptan da 7 tane mesaj gözüküyordu. Arkadaşlarının tek tek mesajlarını okuduğunda en altta olan ismi okudu. Prof. Mike Cobby. Mesajı tıklayıp açtığında huzursuzca yatağında doğruldu.

- Bu güzel gece için teşekkür ederim... En kısa zamanda baş başa tekrarını yapalım.

Bu mesaj nedense Bella'yı rahatsız etmişti. Cevap atmayacakti. Üzerinde çok durmamaya çalışarak kalkip rutin işlerini halletti. Helen ile bir şeyler atistirdiktan sonra tekrar erkenden yatağına girdi eline su aralar elinden düşürmediği Kadınlar Ülkesi isimli kitabı alarak yorganini üzerine çekti. Erkenden uyumayı düşünüyordu ki öyle de olmuştu.

***

Bella ise baslayali iki hafta olmuştu üniversite ortamıni bildiği için zorluk çekmiyordu. Muhatap oldugu insanlar öğrencilik zamanından tanıdığı kişilerdi. İki hafta olmasına rağmen hergun sınıf arkadaşlarından veya bölümden birileri onu mutlaka ziyarete geliyor kimi içten tebrik ederken kimi sırf kiskancliktan merak ettiği için geliyordu. Bella ise her türlü halinden memnundu. Birkaç yıl asistanlık yaptıktan sonra ogretim gorevlisi olmayı hedefliyordu. Bunun için asistanlıkta her turlu çile çekmeye hazırdı.

İse ilk başladığı gün anne ve babasını büyük bir hevesle görüntülü arayarak büyük haberi vermişti. Annesi onun adına oldukça sevinmişti. Bir önceki bilgisayarınin artık yavaşladığını bildiği icin bir hafta içerisinde ona yeni iş hediyesi olarak kaliteli bir dizüstü bilgisayar hediye etmişti. Babasıni aradığında ise başta babasının eşi telefonu açmış sevimsiz konuşmalarıyla Bella nin canını sıkmışsa da sonrasında babasıyla konuşmak ona çok iyi gelmişti.

Bella anne ve babası evlendikten 6 yıl sonra dünyaya gelmiş tam boşanma aşamasında olan anne ve babası için hamilelik haberi büyük bir sürpriz olmuştu. Hamilelik haberini alınca ilişkilerine tekrar şans vermislerdi ancak Bella 5 yaşına geldiginde şiddetli geçimsizlikten boşanmışlardi. İki yıl gibi kısa bir süre içerisinde babası başkasıyla evlenmişti bile. Annesi ise Bella liseye başladıktan sonra evlenmişti. Bella ergenlik yıllarını aile karmaşasının içerisinde tamamen içe kapanık bir şekilde gecirmisti. Babasından hiçbir zaman umduğu ilgi ve sevgiyi görememişti. Onun çok iyi bir adam olduğunu biliyordu ancak bir baba olarak her zaman eksik kalacakti. Annesine gelince bunu soze dokmese de Bella için yıllarca yalnız kaldığını davranış ve cümleleriyle bir şekilde Bella ya hep yansitmisti. O yüzden Bella nin genç bir kız olup dünyayı anlamaya başladığı ilk dakikadan itibaren tek istediği şey büyümek ve iyi maaşlı bir işte calismakti. Sadece kendi hayatını kazanmak istemişti. Genç bir kız için bu hayal oldukça sönuktu. Tabi bir hayali daha vardı. O da biraz kilo almak... Ergenlik yıllarında oldukça zayıf ve çelimsiz bir kız olduğu için bir süre akran zorbaligina maruz kalmış ve zaten olumsuz giden aile yaşantısı içerisinde akranlarından da zarar görmek onu derinden etkilemişti. Ancak Helen her şeye rağmen her zaman onun koruyucu kalkaniydi. Her durumda neselenebilecek ve neşe verebilecek bir şey buluyordu. Bella yi güldürüyordu. Şimdi Bella aynaya baktığında o küçük zayıf yaralı kız yerine ayakları üzerinde duran, azimli bir kadın görüyordu. Eksik özgüveni sebebi ile kendini fiziksel olarak hala çok begenmese de seksi ve güzel bir kadın olduğu su götürmez bir gercekti.

İki hafta boyunca Bella Mike in ders doldurmaları ve haftalık programı ile ugrasmisti. Bu iki haftanın çok yoğun geçtiği söylenemezdi. Çıkış saati geldiginde bilgisayarda haftalık programla ilgili son düzenlemeleri yaparken kapısının teklifsizce açılışı ile irkildi.

- Korkuttum mu seni?

- Ah! Mike merhaba. Yok, dalmışım sadece. Bana verdiğiniz çizelgeye göre haftalık ders yerleştirmelerinde düzenleme yaptım, bitmek üzere yarın sabah size mail olarak atarım.

Mike elini havaya kaldırarak Bella nin konusmasini durdurmaya çalıştı.

- Tamam tamam.. En iyisini yapacağına şüphem yok. Saat 5 i çoktan geçti gel hadi bir şeyler yiyelim.

Bella bilgisayar ekranına tekrar dönerek saate baktı saat 17.22 yi gosteriyordu. Kafasini sallayarak kabul etti.

- Tamam. Çıkalım.

BELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin