5.Bölüm

38 4 0
                                    

Hemen bir taksi çağırdık ve taksiyi beklemeye başladık. Taksi sorunsuz bir şekilde gelince bindik ve Masal'ın evine doğru yola çıktık.

Misafirlerin gelmesine 2saat kalmıştı ve biz hala evde değildik. Yaklaşık 20 dakika sonra artık eve gelmiştik. Kapıyı Masal'ın annesi Semra Teyze açtı "Kızım biraz daha geç kalsaydınız da misafirlerle beraber girerdiniz içeri" diye her zamanki gibi söylenmeye başladı. Tabi bende onun bu haline başımı öne eğerek minik bir tebessüm sundum.
E haklıydı kadın. Masal Semra Teyzenin yanaklarını sıktı "oyy annelerin bir tanesi, azcık geç kaldık." dedi ve masum bakışlarını annesine fırlattı. "Hadi geçin içeri çabuk giyinin az sonra gelirler" diyip kafasıyla odayı işaret etti. Hemen öne atlayıp Semra Teyze'nin yanaklarını bende sıktım. "Sen emret yeter Semra Sultan" dedim. Gülerek Masal ile birlikte merdivenlere yöneldik ve üst kata odasına çıktık.

Masal'dan önce ben giyinmeliydim. Ve de öyle oldu. Odaya girmemle hemen Masal'ın kolundan tuttum ve içeri çektim. Masal şaşırmış olacak ki "Yavaş ol be kızım, sanki beni değil seni istiyorlar bu ne heyecan?" dedi. Tabi hazırlanmakla meşgul olan ben "Bende seni seviyorum aşkım" diyerek cevapladım onu, bu halim komiğine gitmiş olacak ki "şapşal ya" diyerek kısık bi kahkaha attı. Ona katılmayarak giyinmeye devam ettim.

Ve artık hazırdım. Masal ne yapıyordu hiç bir fikrim yok ama şuan aynada karşımdaki kıza yani bana aşık olmuştum. O kadar göze hitap etmesede maviyi kendime yakıştırıyordum. Ve buyüzden bebek mavisi, sıfır kollu, diz üstü mavi bir elbise giymiştim. Saçımı ise maşa yapmış ve arkadan bir kısmını bağlamıştım.
Bir istemeye göre güzeldi bence sonuçta beni istemiyorlar ya canım neyse aynadaki güzelliğe biraz daha baktım. Odanın kapısını açtım ve karşımdaki manzarayla şok oldum, desem yalan olur çünkü kıyafeti ben seçmiştim. Ama saçıyla birlikte bu kadar güzel olacağını hiç tahmin etmemiştim. Çok güzel olmuştu. Bir kuğu gibi karşımda duruyordu. Kim seçti kıyafetini tabi 'ben yani bi zahmet güzel olsun' iç sesimle konuşmaya devam ederken Masal "çirkin mi olmuş ya?" diye soran'a kadar, hemen kafamı aşağı yukarı salladım ve "pardon dalmışım, kızım çok güzel olmuşsun be" dedim. "Ya teşekkür ederim" diye kibar kız pelinsuya dönmüştü "Neyse neyse, kız Simoş sende az değilsin ha, ne zaman aldın bu kıyafeti?" diye sordu. "Aaa aşk olsun sen bana tek gözünle mi bakıyorsun kalbimi kırıyosun ama" dedim ve güldüm. Masal'a dikkatli bir şekilde baktım, o ise pudra renkte kolları tüllü , göğüsten bel kısmına kadar büyük  dantelli bir elbiseydi. Saçını ise alttan dökümlü bir şekilde topuz yaptırmıştı. Ne kadar o da sade bir şekilde giyinmiş olsada güzel duruyordu.
Semra Teyze'nin seslenmesiyle odadan çıktık. Semra Teyze bizi görünce gözleri yaşardı. "Kızlarım benim çok güzel olmuşsunuz" dedi. Masal ise dayanamayıp kısık bir sesle "Şimdi ağlamak yok Semra sultan" dedi ve Semra Teyze'nin yanağına düşen bir damla göz yaşını sildi.

Zilin çalması ile irkildim. Masal heyecandan parmaklarıyla oynuyordu. Dürtmemle kapıyı açtı. Sıra Koray'a geldiğinde Masal bir şey diyemedi ben hemen "Hoşgeldin" dedim. Bakışları kısa bir an bana kaydığında ifadesiz bir şekilde baktı ardından bakışlarını tekrar Masal'a çevirdi. Çiçek ve çikolatayı verdi, ardından da içeri girdi.

Mutfağa kahveleri yapmak için gittik. Göz ucuyla Koray'a baktığımda nutku tutulmuş bir şekilde Masal'a bakıyordu. Sanırım Masal'ı gerçekten seviyordu. Masal için mutluyum.

Masal SAYGIN

O kadar heyecanlıyım ki kalbim şimdi yerinden çıkacak herkese "Hoşgeldin" dedim ve sıra Koray'a geldi. Elindeki çiçek, çikolatayı aldım ve masaya koydum.

Koray'a geri döndüğümde bana o kadar güzel bakıyordu ki şimdi onu öpecektim. Ona gülümsedim çünkü dilim tutulmuş gibiydi Simay anlamış olacak ki "Hoşgeldin" dedi. Bir şey demedi ifadesiz bir şekilde ona baktı. Ardından bana tebbrsüm etti ve içeri geçti.

Sonra Simay ile mutfağa gittik.
"Ahh! Simay, öleceğim ben heyecandan"
"Farkındayım, kardeşim sakin olsana biraz, dışarıdan belli oluyor."
"Harbi mi? Rezil oldum yaa"
"Sanmam. Koray sana öyle bir bakıyordu ki."
"Nasıl bakıyordu? Sence beni beğendi mi?"
"Kızım o seni beğenmezse hal etmiş. Tabi ki beğendi."
Heyecanım Simay sayesinde biraz daha olsa dinmişti. Ama hala heyecanlıydım.
"Simay, Allah aşkına sen yap kahveleri, ellerim titriyor, çok heyecanlıyım"
"Tamam balım, yaparım ben sende geç otur şuraya dindir heyecanını"

Kahveleri Simay'a bıraktıktan sonra mutfaktaki sandalyeye oturdum. Çok geçmeden Simay kahveleri elime tutuşturdu ve içeri girecekken kulağıma " Koray'a sakın hiçbirini verme" diye fısıldadı. Neden öyle dediğini anlamadım ama bir şey bildiğini düşünüp sesimi çıkarmadım. Dediği gibi yaptım ve Koray'a baktım. Bana soran gözlerle bakıyordu. Ona kahve vermediğim için şaşırdı. Mutfağa gittim ve Simay elime bu seferde sadece bir tane fincan olan tepsiyi uzattı. Ona anlam veremeyen bakışlarımdan attım o da buna cevaben göz kırptı. Şaşırmış olsam da içeri gittim. Şuan hiç bir şey düşünemiyorum heyecandan. Kahveyi gülümseyerek Koray 'a verirken o an jeton düştü. Simay kahveye bir şeyler atmış olamazdı değil mi? Artık çok geçti Koray kahveyi aldı ve Simay da yanıma gelince bana bakarak bir yudum aldı ardından aldığı gibi püskürdü. Hemen Simay' a baktım. Şeytanca sırıtıyor. Pislik! Koray'a baktığımda da hepsi Koray'ın bu haline gülüyorlardı.
Sonunda kendine gelince bana baktı. Nedense sinirli gözüküyordu ama bana bakınca hafiften dudağı kırıldı ve gülümsedi. Onun bu haline bende güldüm. Herkes kahvelerin bitirdiğinde nihayet Koray 'ın babası konuşmaya başladı.
"Efendim, buraya geliş sebebimiz belli. Gençler kendi aralarında görüşmüş anlaşmışlar. E bize de hayırlısını dilemek düşer. Allah' ın emri peygamberin kavliyle kızınız Masal'ı oğlumuz Koray'a istiyoruz."

Ayy kalbim duracak. Hemen Simayın elini tuttum. Kafamı üvey babam olan Ayhan abi'ye çevirdim. Bana babamdan öldükten sonra hep babalık yapmıştı, gerçek babammış gibi sevgisini göstermişti onu gerçekten seviyordum. Karısı öldükten sonra annem ile tanışmışlar ve birbirlerini sevmişlerdi. Bende Ayhan abiyi sevmiştim ve onun bir da benimle yaşıt bir kızı vardı. İsmi ise Gökçeydi onu  gerçek kardeşim gibi seviyordum. Zaten tek çocuktum ve Gökçe sayesinde yalnız büyümedim. Ama şuan şehir dışındaydı. İkisininde seviyordum.

Ve şimdi ise babam bana masum bir şekilde gülümsedi. Ve o da konuşmaya başladı.
"Efendim, gençler dediğiniz gibi anlaşmışlar ise bize sadece onaylaması kalır." Ve ufak bir alkış. Hemen Koray'a baktım. Bana dişlerini göstererek gülümsüyordu. Yerinden kalktı ve babasının elini öptü. Bende onun gibi yapıp herkesin elini öptüm ve sıra birbirimize geldi. Bana gülümseyerek bakıyordu. Hemen boynuna atladım ve ona sarıldım. O da kollarıyla beni sardı. Böylece yüzüklerimiz takılmış oldu.



X
Arkadaşlar merhaba. Yeni bölümün gelmesi uzun sürdü biliyorum. Bunun bir sebebi var tabi ki. Bu hikayeyi 2 kişi yazıyoruz. Ve malum sebeplerden buluşup yeni bölüm yazamıyoruz. Telefondan yazması da uzun sürüyor. Yüz yüze gibi olmuyor.
Henüz az kişiyiz ama ilerleyen zamanlarda artacağımıza eminim. Yeni bölümü en kısa zamanda atmaya çalışacağız. Kendinize iyi bakın, evde kalın ve hoşçakalın

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin