Tahta pencerenin kırık taneleri gibi yokluğun, toplaya toplaya yara bere oldu parmaklarım. Perdeyi titreten ılık yazın esintisi gibi varlığın, tene en hoş, en narin şefkati veriyor. Varolan doğayla iç içe geçmiş bir yaratılışın var, saç tellerinde toprak kokusu getiren asi rüzgar var. Avuçların,o öpülesi avuçların da yazın en sıcak gecesinin, hoşnutluğu var. Gözlerin, gök yüzüne kardeş mi? Nedir bu binbir rengi içinde tutan dünyayı içinde taşıyan sığınak? Dudakların da kanın en koyu kırmızısı, çölün kuraklığına hüküm süren kuru dudakların. Mükemmel yaratılmak nasıl bir duygu, bunu hiç sordun mu sol tarafındaki her an birilerine can verir gibi atan kalbine? Ah doğru ya sen mahfuz'sun..
Yapraklara konan yağmur damlası gibi yüreğin, bu çirkin dünya için çok, çok berrak. Her latifeye o kusursuz tebessümün, cennette bir işaret mi? Varlığın, ne hoş ne şaha yükseldiren, dozu olmayan bir sevinç.. İyi ki cümlesinin anlamı sen misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELHASIL
PoetryGelin size aşkı anlatayım. Yazılan tüm şiirler bana aittir, alıntı veya başka bir kitapta yazılması kitap ismi olduğu sürece kusur yoktur. Fakat kitap ismi olmaksızın yazılmasını istemiyorum.. Aski taktirde gereken yola bas vurulur.