ACINASI BU HALİN.

6 1 0
                                    

Neydi o durunca toprak olacağım kalbimin sana 'can' oluşu,? alelusûl tavırlarının farkında oluşumun acı tadı. Kırk davulun bölemediği ölümün kardeşi uykuyu, sana her gece kapanmaya aç bıraktığım gözlerimden mahrup bırakıp, sana kurban edişim. Ne elem dolu vaziyetti içine dünyayı sığdırıp beni küçücük bir uça konaklamadığın bir bana yabancı kalbine, bu kurban oluşum. Kaç zehir dolu bal tatlısı elman vardı, her defasında genzimi çize çize çiğneyip yuttuğum.? Ah! kaç yalancı bahara sattın, sana cennet olan yüreğimi.? Kırk asır hakkettiğim kokunu özlem çekeyim diye sattın yatağıma, seve seve sinmedi ak göğsüme o içimi titreten kokun. Gözlerin denizi giymişti, tenin bala bulandı, kokun toprağın kokusu, dilin bir bebeğin annesine naat edişi, nasıl kandım. Avuçlarımın içi acıyor, canımın en içi acıyor, aklımın mantığı bana acıyor, yüreğimin sevme acıtır diyișleri susmuyor, yutkuna yutkuna can kalmadı dilimde, ne çok nankörlük etmişim ben kendime. Ne acı, ne aciz bir ahval acınası seni sevmek. Ne zecri bir kalp çirkinliğin varmış, bu sevgimin kırk kalbe yetmesi, yetmedi sana. Boğuluyor canım, bu ahvalime içim acıyor. Ne çok layık değilsin, bu merhametime. Ne çok hakkettin ağlaya ağlaya geri gelmeyi, ne vahim bu halin, ne oldu?

VELHASIL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin