SİMAN

2 1 0
                                    

Sana her iki cihanda peydâ bir nabzına bile kurban oluşum, damarlarındaki kanın bu kadem ahvali beni bir hayli hasut eder. Siman, cennet portresi siman.. Boynuna kök salıp koparılsa bile senden geçmeyen, yağmur sonrası deniz kokan saçların. Aynalara kırıklarını hatırlatan, kusursuz, pürüzsüz cam tırnakların. Varoluşun, en çok var olmayı hak edeni. Gök, toprak ile denizin bir bütünlüğü göz bebeklerin. Güneş, gözlerinde batıyor, karanlığa ay ışığını sönük bırakan gözlerin. Tüm evreni bırakıp bir sana, sitâyiş edesim var, zira evrenle bir tutulman gerek benim sana bakan yürek makamımda. Kalem kalem çizilesi gövden, ince kalemlerin simanı idrak edip kendini sıska gördüğü kusursuzluğun. Ne hoş, varlığın, ne hoş varlığınla var olanlar. Bir bebeğin avuç içi gibi, sıcak ellerin. Göze siman, güne güneş, toprağa yağmur, geceye uyku, bebeğe şefkat, ömre yıllar, sana her gün naat edesim, varlığına ilâhinâye hoşnutluğum yetmiyor....

VELHASIL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin