Serhad otel odasından sabah yedide çıkıp iş yerine gitmişti kafasını bir şekilde meşgul etmez ise ya deli olacak yada kendine bir şey yapacaktı aklından cennetin o son hali çıkmıyor kulaklarından ise son hıçkırık sesleri eksik olmuyodu yüreğinde kendine karşı büyük bir nefret aynı zamanda pişmanlık duyuyor vicdan azabı çekiyordu cennetin güzelliği gözünün önünden gitmiyor bu masum güzele böyle bir şeyi nasıl yaptığını sorgulayıp duruyordu içten içe kendine etmediği hakaret kalmamış bir pislikmiş gibi hissediyordu..
Cennet ne durumdaydı acaba nasıldı çok mu kırmıştı onu çok üzülmüşmüydü canını çok yakmışmıydı diye düşünüyor deliye dönecek gibi oluyordu öğlen saatlerinde dayanamayıp topladı eşyalarını kimseyle muhatap olmadan iş yerinden çıktığı gibi arabasına binip konağın yolunu tuttu...
Konağın önüne gelince kapı açılıp içeri girdi avluya gelince berivan hışımla olduğu yerden kalkıp abisinin önüne geldi serhad
- cennet nerede
Diye sorunca
- abi bende sana onu diyecektim yengem sabahtan beri odasından çıkmadı kapısına gittim içeri almadı hastayım dedi içeri giremeyince yardımcıda olamadım
Deyince içine bir korku girdi serhadın ne olmuştu acaba çok mu kötüydü..
Düşünceler onu almışken berivanın arkasındaki anne ve babasını bedirhan ve berivanın ona merak ile baktığını görünce bir açıklama yapması gerektiğini biliyordu- dün akşam rahatsızdı biraz üşütmüş belki bende sabah erken çıkmak zorunda kaldım şimdi gider bakarım
Deyip hizla merdivenlere yöneldi bir hışımla çıkıp odanın kapısının önüne gelince elini kapının kulbuna atıp sessizce içeri girdi gördükleri ile ufak bir şok geçirip olduğu yerde kala kaldı cennet cenin pozisyonunda yatakta yatıyor omuzlarının sarsıntısı dan hala ağlıyor du geçirdiği ufak şokun ardından kendine gelen serhad hemen cennetin baş ucuna gelip elini başına koydu aynı zamanda
- cennet cennet iyimisin ne olur bir şey söyle
Diyor onu kontrol ediyordu cennet ise sessizce iç çekiyordu serhad elini pikeye atıp hafif çektiğinde gözleri sonuna kadar açıldı ağzından sesiz bir küfür çıktı..
Cennetin bacak arasından hafifçe pikeyi çektiği gibi gördüğü görüntü pikenin kana bulanmış olmasıydı..
Hayret şaşkınlık pişmanlık üzüntü ve şok hali ile ayaklandı bir iki adım arkaya sendeleyip
- Allah kahretsin Allah kahretsin
Deyip şok gözlerle cennete bakıyordu
- b- ben ne yaptım Allah kahretsin cennet cennet ne olur bişey söyle
Deyip çıldırmış gibi sağa sola gidiyor saçlarını çekiyordu bir hışımla ceketini çıkarıp attı aynı zamanda kendinden geçmişçesine konuşuyor du
- b-ben ne yaptım Allah kahretsin alsın canımı ne yaptım ben
Deyip yaralı olan elini tekrar duvara geçirdi kan duvara ve elinden aşağı akarken onu son anda izleyen cennetin dudaklarından istemsiz bir inleme döküldü onun sesini duyunca serhad girdiği şoktan çıkıp tekrar yatağın önüne gelip diz çöktü
- cennet cennet nolur söyle ne yapayım hastaneye götüreyim seni tamam evet hastane şimdi seni kucağıma alıcam tamam mı
Deyip devam edecekken cennet onun sesinin çok yüksek olduğunun farkındaydı içerideki kimsenin duymasını istemiyordu uzanıp serhadın elini tuttu susması için serhad susunca kısık ve kekeleyen sesle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERDAN GÜZELİ
Teen FictionAşkı bilmeyen iki gencin hikayesi.... Cennet ; 17 yaşındaki bir genç kız uçan kuş dahi yüzünü görmedi öyle derlerdi cennet için görmedi kimse onu bilsin aşkı cennet gibi saklı ismi gibi hak edene gidecekti.... Serhad; 25 yaşında sert ağalığın tüm v...