GERDAN GÜZELİ

Bölüm 24

( Arkadaşlar bu bölümde tekrar çok kısa azıcık ayıplı kısım var)

2 gün sonra

Mutfaktaki konuşmanın ardından iki gün geçmişti serhad ile cennet aynı aşk ile birbirlerine ilgi gösteriyor serhad güzel sözlerini öpücüklerini çekinmeden sunuyordu cennette elinden geldiğince yakın davranmaya çalışıyor tamam belki henüz okadar alışmış değildi ama çabalıyor ve karşılık vermeye uğraşıyordu kalpleri bir olmuş fakat bir türlü bedenleri bir olamamıştı serhad onu deliler gibi arzulamasına rağmen yaptığı hatadan dolayı bir türlü cennete bu isteğini söyleyemiyor cennet ise aynı şekilde serhadı istemesine rağmen utancından bir türlü dile getiremiyordu birgül ise bu iki gün içinde cennette bol bol laf sokmuş onu incitmek için elinden geleni yapmıştı Bi süre sonra cennet onu kaale almamaya başlamış umursamıyordu zaten en son kocası bu sabah gelmiş onu almış. Gitmişti..

Cennet birgül gittikten sonra derin bir nefes almış ve odasına çıkmıştı aslında aklında serhad vardı bu gün yoğun olduğu için erken çıkmış cennet kendine bile itiraf etmesede onu özlemişti odada biraz dolanıp biraz kitap okuduktan sonra gözüne serhadın verdiği gül takıldı bu gül serhadın ona ilk hediyesi idi ve cennet için çok kıymetlidi ayaklanıp bardağın içindeki güle bakınca kök verdiğini gördü heyecan ile gülü yerine koyup aşağı indi kaynanası Meryem berivan avluda oturuyor çay içiyorlardı kaynanası cenneti görünce

- cennet gel kızım çay iç

Sevcen sesiyle cennet kaynanasına gülümseyip yanlarına oturdu Meryem hemen cennete çay doldurup önüne koydu cennet gülümseyip teşekkür etti çayını aldı bir yudum alıp kaynanasına döndü

- ana bir gül vardı bende suya koymuştum kök verdi bahçede boş saksı görmüştüm onlardan birine ekebilirmiyim

Kaynanası gülümsedi cevap verdi

- tabi al kızım ama gül için bahçedeki toprak eksik kalır sen serhada söyle sana gelirken gübreli toprak alsın çiçekçiden

Aslında evdeki. Herhangi birinde söyleyebilirdi ama kaynanası son zamanlarda serhad ile cennetin aralarındaki yakınlaşmayı fark ettiği için her fırsatı onlar için değerlendiriyordu cennet hemen elindeki çayı bırakıp

- tamam ana söylerim

Deyip ayaklandı avludakiler onun bu heyecanına gülümsüyorlardı...

Bahçeden saksı ve biraz toprak alıp tekrar odasına çıktı cennet ve hemen telefonun başına geçip defterdeki serhadın numarasına baktı aradığı fırsat ayağına gelmişti serhadı çok özlemişti bu toprağı bahane edip arayacaktı numarayı çevirip bekledi..

Serhad ise sabah erkenden geldiği iş yerinde Bı kısmını ahmet ile memişe vermesine rağmen işlerin yoğunluğu içerisindeydi aklında cennet ile işlerini toparlamaya çalışıyordu yine cennetli ruyalar görmeye başlamış onu arzuluyordu ancak cennete yaptıklarından sonra zorda olsa kendini tutmaya çalışıyordu..

Çalan telefona üçüncü çalıştan sonra ses geldi serhadın sesi cennetin kulaklarına dolunca  derin nefes aldı cennet

- efendim

Cennet bi süre heyecanın etkisiyle sustu daha sonra çıktı ağzından sevdiğinin ismi

- serhad

Serhad duyduğu ses ile mest oldu cennet onu aramıştı

- cennetim

- şey evet benim

- cennetim bişey mi oldu

- serhad şey ben şey için aramıştım

- dur tahmin edeyim beni özledin değil mi bende seni özledim güzel gözlüm