Multi; Meriç Ateş
Elim titremeye başlamıştı ki kapımın öküzce açılmasıyla korkudan yerimde zıpladım. Telefon avcumun içinden kayıp giderken sinir dolu bakışlarımla Ayaz'a baktım. "Öküz müsün, oğlum sen? Ben sana kaç kere dedim bu odanın kapısını tıklat girmeden önce! Bu odanında bir kapısı var, hatırla. Güzelim telefonumda gitti senin yüzünden," diye cırlamaya başladım.
Telefonumu yerden kaldırıp ekranına baktım. Paramparça olmuştu. "Ah, ah! Nerelere vuram ben başımı! Vah vah! Kırdın canım telefonumu, daha yeni almıştım ulen ben onu!" Annem gibi ağıt çekmeye başlamıştım ki odama giren babamı görünce sustum.
Sesimi ağlamaklı yapıp, "Baba senin bu oğlun olacak ğıyar, öküzce odaya girdi. Beni korkuttu ve telefonumun kırılmasına sebep oldu," dedim.
"Ya baba valla yalan söylüyor," diyen Ayaz'a kaşlarımı çattım. "Ne yalan söylicem be! Sen korkutmadın mı beni! Telefonum senin yüzünden elimden düşmedi mi!"
Babam araya girip, "Tamam kızım garantiye göndeririz telefonunu," deyince şirince gülümsedim.
"Ne yani telefonum gelene kadar ben telefonsuz mu kalıcam?"
"Tuşlu kullanırsın," diyen Ayaz'a bir kez daha kaşlarımı çattım. Babam benden önce davranıp, "Ya da sen tuşlu telefon kullanırsın, Ayaz!" dedi.
Sinsice sırıtıp Ayaz'a baktım. "Ne?"
E tabii benimde ayfon 8 plas telefonum olsa ve kardeşime verecek olsam aynı tepkiyi verirdim. Yalnız benim telefonumda öyle düşük değil ha! Ayfon 7 es. Pek bir fark yok aslında ama olsun.
"Kardeşinin telefonu garantiden gelene kadar sen telefonunu kardeşine vereceksin," dedi ve babam odadan çıktı.
Canım babam yaf! Kalpçikler babam için!
"Hadi canım abicim. Telefonunu ver. İşim var," dedim sırıtarak.
"İşine sıçsınlar!" diyen Ayaz'ı duyunca "Babaaa! Oğlun bana küfrediyooo!" diye bağırmaya başladım.
"Ayaaazzzz!" Babam ima dolu sözünü söyleyince gülümsemem daha da genişledi.
Ayaz, "Bekle," dedi ve odamdan çıkınca yatağıma uzandım...
Aradan bir süre geçmişti ki odamdan çıkıp Ayaz'ın bana yaptığı gibi öküzce Ayaz'ın odasına daldım. Telefona gömülmüş bir şeyler yaparken, "Telefonumu istiyorum artık!" dedim.
"Sadece kısa bir süreliğine," dedi ve telefonunu zorla da olsa elime verdikten sonra sıkıca tutup, "Verilen mal geri alınmazmışş!" deyip dil çıkardım ve odama doğru koştum. Mutfaktan gelen seslere azcık kulak misafiri olmaya başladım.
"Baba bu kızın benim telefonumu bir daha geri vermez ki," diyordu Ayaz.
"Sende onun telefonunu kullanırsın," deyince babam kıkırdadım.
Ayaz, "Of! Tamam be tamam," deyince gözlerimi sevinçle pörtlettim. Babmın karşısında nasıl da it oluyordu. Ğıyar!
Yatağıma uzanıp telefonu sıfırladım. Oh miss!
Zaten bütün fotoğrafları benim flaşımdaydı. App Store'ye girip; İnstagram, Wattpad, Whatsapp, Picsart ve Pinterest'i indirdim.
Hafıza kartımdaki fotoğraf, videoları da telefona yükledikten sonra telefon tamamıyla benim olmuştu.
Yaşasın!
Uygulamaların hepsi yüklenince ilk başta Pinterest'e girdim ve hesabıma giriş yaptım. Whatsapp'a girip ordanda profilime girdikten sonra instagrama girdim. Hesabıma giriş yapıp direkt dm kutumu açtım. Gelen mesaja bakmak için tıkladım.
meriççateş;
Ne?Bunun için mi bu kadar heyecanlanmıştım.
bağtıkaraa;
Benim dilimde selam demek.İmstagramdan çıkıp ayarlara girdim ve kendi parmak izimi oluşturdum. Şifremi de koyduktan sonra telefonu sessize alıp tuş kilidini kapattım.
-------------------------------------
Heyuuuu!
Sık sık bölüm atacağım demiştim size ;)
-bölümü nasıl buldunuz?
Mesajlaşmalar bir sonraki bölümden sonra başlıyor!!
Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin💕
Sizleri seviyorum♡
Öpüldünüzz😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bağtı Kara/texting
Cerita PendekEğlence amaçlı yazılmıştır! Yazım kurallarına falan pek dikkat etmedim, önceden söylim! Samimi, Neşeli, Hiç susmayan, Doymak bilmeyen, 1.55 boyunda, Minnak bir kız! Anası, cadaloz! Babası, pek umursamaz! Abisi, gıcık, öküz, ğıyar! Ama o haya...