falcı | bxb

yirmi bir

(yn/ hatırlamayanlar için İlke Barış'ın dershaneden arkadaşıydı.)

Barış: İlke

Barış: İlk

Barış: İlkee

Barış: İlkkk

İlke: Ne var amk ne

Barış: Geliyor musun bugün bize

İlke: Tarık da var mı

Barış: Var tabii ki

İlke yazıyor...

İlke: Benim bi işim çıkacaktı aslında ya

Barış: İlkee kızıyorum bak

Barış: Çözün şu aranızdakileri ben sorunca anlatmıyorsunuz zaten

İlke: Ya uf tamam geliyorum

İlke: Bir iki saate sizdeyim

İlke çevrimdışı

Barış: Aferinn

Barış çevrimdışı

~

Derin bir nefes verip çalan kapıyla telefonumu kenara bıraktım. Kız kardeşim Elif'in ayaklanıp kapıyı açma sesleri gelirken İlke'nin bu kadar hızlı gelemeyeceğini düşünüp Tarık'ın geldiğini anlamıştım.

Yerinden hafifçe kalkarak kafamı uzatıp koridora baktım. "Selam Barış abi!" dedi Tarık'ın kardeşi Başak neşeyle. Ona gülümsedim ve yanına giderek hafifçe sarıldım.

"Ne var ne yok?" dedim onun kıvırcık kumral ve kabarık saçlarını karıştırarak.

"Ne olsun yaa sınava hazırlık falan..." dedi omuz silkip. Ben de sınav senemde olduğum için anlayabiliyordum. Bu sırada Tarık, ayakkabılarını çıkarmayı başarabilip Elif'e selam verdikten sonra omzuma çıkmıştı.

"Selam arkadaşım." dedi arkadaşıma bastırırken. Gözlerimi devirip onu üstümden itmeye çalıştım. Ona Dorian'la neler olduğunu anlatmıştım ve şimdi arkadaş olmamızla dalga geçiyordu.

Elif'le Başak odalarına çekilirken ben de Tarık'ı odaya sürükledim.

"Bugün annenin izin günü değil miydi, neden yok?" dedi etrafa bakınarak.

"Bu aralar işler yoğunmuş." dedim kısaca. Annem küçük bir lokantada aşçı olarak çalışıyordu. Bir aşçı olmasına rağmen yemeklerinden yiyememeyi bırak doğru düzgün yemek olmuyordu evde. Ama bu artık alışık olduğum bir durumdu. Ayrıca şimdilerde çok yoğun olduğu ve yardımcısı da işten çıkarıldığından beri neredeyse eve uğramaz olmuştu.

Babam ise bir şirkette bilgisayar mühendisi olarak çalışıyordu. İşi hakkında pek konuşmazdık fakat benim de mühendis olmamı isterdi. Bunu neredeyse her fırsatta söylüyordu bana. Onun çalıştığı şirkette staj yapabileceğimi, iyi bağlantılarının olduğunu ve hayatımın daha rahat olacağını...

Derin bir nefes verip odama girdikten sonra sandalyeye oturdum.

"Ders mi çalışacaksın?" dedi Tarık bıkkın bir sesle.

"Yok hayır da, bugün çözmem gereken paragraf sayısına ulaşamadım. Bir test daha çözeyim İlke gelmeden."

Tarık oturduğu yatağımda dikleşti. "O da mı geliyor?"