otuz altı

27.2K 2.3K 3.6K
                                    

Bu bölüme kötü yorum kabul etmiyorum :'

Sınavdan kurtulmanın şerefine hadi bakalım

~

Elindeki kalemi bırakırken derin bir nefes vermişti. "Yoruldum."

Onu onaylayıp kalemimi bıraktım ve arkama yaslandım. "Kaç saattir çalışıyoruz, gerçekten yorulmuşum." dedim daha sonra sırtımın ağrıdığını hissedip ayağa kalkarken.

Dorian gözleriyle beni takip ediyordu, kendimi yatağına attım. Yüzüstü yattığım yerde biraz debelenirken güldüğünü duyabiliyordum. Ben de gülerek durdum ve yatakta doğrulup sırtımı yatak başlığına verdim. Dorian da kalkarak yanıma geldi. O daha dik bir şekilde otururken kafamı göğsüne sürttüm ve birazcık orada dinlendim. İçim yine kıpır kıpır olmuş, huzur üstüme çökmüştü.

Boynuna uzanıp derin bir nefes aldıktan sonra kafamı kaldırıp yüzüne hizaladım bakışlarımı. "Çok güzel kokuyorsun."

Dorian gülümsedi ve dudaklarıma eğilip bir öpücük kondurdu. Ben de gülümsedim ve burnunun üzerine bir öpücük kondurdum.

Geri çekilip baktığımda Dorian'ın yüzü iyice dibime girmiş, hafifçe gülümser gibiydi. Gözleri kısa bir anlığına aşağı kayıp dudaklarıma baktı. Aklıma bir anda Tarık'ın yaptığı imalar gelince yutkundum hafifçe. Aniden küçük yataktaki birbirine dipdibe bedenlerimiz karnımda tuhaf bir kasılmaya neden olurken tüm mayışıklık ve yorgunluğum kaybolmuştu sanki. Sessizce yutkunarak bir refleks gibi ben de bakışlarımı onun ne dolgun ne çok ince, soluk pembe dudaklarına kaydırmıştım.

Bakışları bir kez daha gözlerime çıktığını hissettiğimde ben de çıkardım. Odanın havası bir anda değişmişti sanki. Az önce beynimi işgal eden formüllerin yerini şimdi sadece Dorian ve dudakları almıştı. Benden bir tepki beklemeden dudaklarıma uzandığımda dudaklarına karşılık vermek üzere ağzım aralandı. Ve tuttuğum nefesimi verdim burnumdan en sonunda. Dorian'ın dudaklarını alt dudağımı kavrarken aynısını onun üst dudağına uygulamıştım. Alt dudağımı emmeye başladığında tek elim yanağına çıktı ve nefes alma ihtiyacıyla hafifçe geri çekildim. Ben içime titrek bir nefes alırken Dorian oyalanmadan yeniden dudaklarıma kapandı.

Üst dudağını onun bana yaptığı gibi emmeye başladığımda ağzımda hissettiğim sıcak nefesi hafifçe ürpermeme yol açtı. İkinci elimi de yüzüne çıkarırken dudaklarını çeken Dorian'ın kısa bir süre sonra dudaklarımda dilini hissettim. Kalbim heyecanla çoktan uyuşmuşken buna tuhaf bir gerginlik de eklenmişti. Ağzımı açarak ona izin verdiğimde dilime değen diliyle ağzımdan kaçan ufacık iniltiye, daha çok iç çekmek gibiydi, engel olamamıştım. İlk defa bu şekilde öpüşüyorduk, masum ufak öpücüklerden çıkmamız kalbimi mümkünmüş gibi daha da hızlandırmıştı.

Bununla birlikte Dorian dudaklarını dudaklarımdan ayırmadan yerinde yükseldi ve üzerime daha çok kapanmış oldu. Başımı kaldırarak ona uyum sağlamaya çalıştım. Islak dili, dişlerimin arkasında ve damağımda gezinirken ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Sanki birini beynimin tuşunu kapatmış, çalışmasını önlüyordu. Dilimi diline doladığımda Dorian nefes nefese kendini biraz geriye çekmişti. Bir ton kararmış mavi ve yeşili, önce benim kahvelerime ardından tekrar dudaklarıma kaydı. Aynısını tekrarladığımda kızarmış ve emdiğimden dolayı biraz daha dolgunlaşarak rengi yerine gelen ıslak dudaklarına baktığımda ağzım ihtiyaçla aralanmıştı.

Tekrar dudaklarıma uzandığında ona yaklaştım, sıcak nefesini ıslak dudaklarımda hissetmek hafifçe titrememe neden oldu. Ben onun dudaklarını beklerken hissettiğim şeyle acıyla inlememe engel olamadım, dudağımı ısırmıştı. Ben onun şaşkınlığını yaşarken öptüğü yere ufak bir öpücük kondurdu, ardından dudağımın kenarına... Oradan da yanağıma ve çeneme ilerlerken nefesim titrek bir şekilde boğazıma düğümlenmişti.

falcı | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin