"Ah! Sonunda bittiğine inanamıyorum." Sevinç ve rahatlama arasında konuştuktan sonra sınıfa benden önce girmiş olan Dorian gülümseyerek bana döndü ve eş zamanlı olarak kendimi sıraya attım.
Lanet sınav haftası sonunda gelip geçmiş ve ben rahat bir nefes alabiliyordum.
Herkes eşyalarını toplayıp çoktan çıkarken son sınavını son derse ertelediklerini unutan ben hâlâ yerimde oturuyordum.
"Nasıl geçti?" dedi Dorian bana sokulup elinin tersiyle yanağımı okşayarak. Anında bir irkilmeyle kalbim çarptı ve utançla gülümsedim güçlükle.
"Güzeldi, hoca neredeyse soruları vermişti zaten." dedim omuz silkerek. Ardından kafamı ona çevirip siyah camlarla kapattığı gözlerine baktım. "Bugün işe gidecek misin?"
Yanağımdaki eli saçlarıma dalıp hafif hafif orada gezinirken boştaki sol elini kaldırıp gümüş renk dijital retro saatine baktı. "Gideceğim ama... Daha var."
Burnumu buruşturup dudağımı büzdüm huysuz bir biçimde. "Bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm... Kaç gündür doğru düzgün konuşamadık bile."
Hafifçe gülerek bana yaklaştı. Gözlerim sınıfta bir tur attığında çoğu kişinin çıktığını, geriye sadece birkaç kızın kaldığını gördüm. "Çünkü sevgilim bir derskolik."
Üzerinden iki hafta geçmesine rağmen tek lafıyla heyecanlanmayı başlarabiliyordum ama hadi ama... O iki haftada gerçekten fazla konuşamamıştık. Ancak yine de sınıf ve okul artık gereksiz ima ve sataşmalara son vermişti. Yasin ve Burak'ın şerefsizlikleri uzun bir süre gündem olmuş hatta Didem'e bile asılsız kötü laflar edilmeye başlanmıştı. Didem bunu öğrenince okul bile değiştirmek istediğini ancak bu zamanda nakil yapamadığı için gidemediğini öğrenmiştim. Daha sonra onunla konuşmuş, üç yıl boyunca aynı sınıfta olduğum ve önümde oturan bir kızdı onu severdim, eğer içine kapanıp kaçmaya çalışırsa insanların ona daha da üstüne geleceğini söylemiştim. Ergenliğimizin zirvesindeydik ve sevgiline nude atmak aptalca gelse de kabul edilebilir bir şeydi, ona taktıkları iğrenç sıfatları hak etmiyordu. Ancak Yasin'in bu özel fotoğrafları yayması ve arkadaşlarının da iştahla kabul edip arkasından fanteziler kurması iğrençlikten başka bir şey değildi.
Dalıp gittiğimi fark etmiş olan Dorian saçlarımdaki elini indirerek çene kemiğimden yüzümü kavradı. Baş parmağıyla hafifçe okşamaya başladığında yüzümü eline yaslayıp titrek bir nefes aldım içime. Gözlerim istemsizce kapanırken onunla birazdan ayrılma düşüncesi keyfimi kaçırdı aniden. Gerçekten bir süre aklımda okul, sınavlar vesaire olmadan onunla zaman geçirmek istiyordum.
"Benim sevgilim de işkolik." dedim daha sonra az önce dediği lafa karşılık yalancı bir huysuzlukta. Onun annesine yardım etmek için çalışmak zorunda olduğunu biliyordum ancak laflarına karşılık vermek hoşuma gidiyordu, ciddi olmadığımı biliyordu.
Neşeli kahkahası çoktan boşalmış sınıfı doldurdu. Gözlerimi açarak gülüşünü izledim. Gözlüğünde gözlükleri olduğu için onları göremesem de yanaklarının aldığı kıvrım, gerilen dudakları ona hayran olmam için yeterliydi. Daha fazla dayanamayıp etrafa ve buradan tam gözükmeyen koridora baktıktan sonra ona yaklaşıp dudağının kenarına hafif bir öpücük kondurdum. Bununla birlikte gülüşü durdu ve durgunlaştı. Ona hafifçe gülümseyerek geri çekildim ve masanın üzerinde duran kitapları çantama koymaya devam ettim.
"Sen de gel." dedi daha sonra bana yaklaşıp başını omzuma koyunca. Kitapları toplayan elim duraksadı ve kafasının tepesini gördüğüm kafasına baktım.
Omzumu hareket ettirerek kolumu omuzlarının üzerinden geçirdim ve o da bana uyum sağlayarak kafasını göğsüme yasladı.
"Kafeye mi geleyim?" dedim daha sonra az önceki cümlesine karşılık. Kokusu çoktan ciğerlerime sızmış, beni mayıştırmıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
falcı | bxb
Short StoryBarış: duyduğuma göre falcıymışsın Dorian: kahve falı 60 TL el falı 30 TL tarot 50 TL full paket 120 TL Barış: oha niye bu kadar pahalı? Dorian: öğrenciyseniz full pakete 20 TL öğrenci indirimi var ~ bxb × yarı texting tamamlandı • 18.07.2020