Selam!
Nabersiniz?
Umarım iyisinizdir.
Bol bol oy verip yorum yapmayı unutmayın!¡
İyi okumalar:))
***
Austin, sonunda mineli ve kurtboğanlı tırmanma duvarını geçince karşısına bu kez usta bir Avcı çıktı. Közlerin üzerinde savaşacaklardı. Gözlerimi devirmekten kendimi alamadım. Ne zaman bitecekti bu parkur? Sıkılmaya başlamıştım gerçekten. Ayrıca acı hala yerindeydi ve canımı fazlasıyla sıkıyordu.
Artık Austin'in parkur macerası pek de ilgimi çekmiyordu. Bu yüzden bakışlarımı ondan çekip etrafta çevirdim. Benim aksime yeni uyanmış Alex pür dikkat orayı izliyordu. O sırada bakışlarım tıpkı hedefine ulaşan keskin bir bıçak gibi Andrea'nın sürüsündeki Alfa Karanlık Kurtta durdu. Çocuk çok ilgi çekiciydi.
Bembeyaz -uçları soluk bir buz mavisi olan- saçları ve dumanlı gri gözleri ile Tanrı'nın ellerinin değdiği bir güzelliği vardı.
Beyaz, ilk kez birine bu kadar yakışıyordu.
Beyaz, ilk kez birinde bu kadar asil duruyordu.
Bora, ne kadar siyah ise bu çocuk da o kadar beyazdı. Kemerli, düz bir burnu vardı. Dudakları vampirler gibi parlak kırmızı olmasa da kırmızıydı ve dolgundu.
Genlerimiz gereği tüm doğaüstülerin mükemmel bir görünüşü olurdu. Ancak bu kadar mükemmellik bir bedene fazlaydı.
Bir de gücü...
Karanlık bir Alfa Kurt...
Ona aşık olmak için bu iki sebep yeterdi de artardı. Yakışıklı ve güçlüydü. Tıpkı Bora gibi. Ancak Bora ile çok zıttılar. Güneş ve ay. Gece ve gündüz. Aydınlık ve karanlık. Siyah ve beyaz.
O sırada kalbimde hissettiğim keskin acıyla dudaklarımdan acı dolu bir bağırış koptu. Aynı anda Alex'in bağırışı kulaklarıma doldu. Sonra Austin'in acı dolu inlemesi...
Bakışlarım korku ile Austin'e dönerken kalbine girmiş tahta kazık ile bakışıyordum.
Ancak sorun bu değildi.
"Kazığın içinde gümüş mü vardı?" diye sordum korku dolu bir sesle Bora'ya. Bora anlamaz bir ifade ile bana ve Alex'e bakıyordu. "Mal mal bakmayı kes ve cevap ver, Bora!" diye bağırdım aniden. Kalbim korkuyla atıyor, adeta olumsuz bir cevap alabilmek için ona yalvarıyordu. "Vardı." dediği zaman bende ipler kopmuştu. Ağzıma geleni Bora'ya sayarken hızla parkura koştum.
Bu gerizekalı Karanlık Kurtların gümüşe karşı ekstra hassasiyeti olduğunu bilmiyor muydu? Austin yarı Karanlık Kurt yarı vampirdi. Vampir kısmı için kazık sorun olmazdı. Kazığı çıkardığımız zaman uyandırdı ama Karanlık kurtlar için kalbe giren gümüş ölümcüldü.
Alex de peşimden gelirken kulaklarıma yabancı bir ses doldu. Bakışlarım hızla ona dönerken ciddi bir ifade ile konuştu. "Kardeşini kurtar. Bunların icabına biz bakarız." dedi Alfa Karanlık Kurt. Ona istemsiz bir gülümseme sundum. Bora'ya fark attın, bebeğim.
Üç kurt adamı Alfa Karanlık Kurt ve sürüsüne bırakırken Alex ile parkura girdik. Ateş çukuru ile bakışırken Alex ellerimi tuttu. "Zaman kaybedemeyiz. Seni fırlatacağım ve sonra peşinden geleceğim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Ay
FantastikYks bitene kadar bölüm gelmeyecek ne yazık ki. *** Kitap şarkısı : Twenty One Pilots - Heathens *** Cennet Işıkları ve Cehennem Soylular... İçlerinde vampirler, kurtlar, melezler, cadılar ve daha pek çok ırk barındıran iki güçlü soy... İkinci bir...