Selam canlarrr iyi okumalarr🤍
Bölüm şarkısı: Ufuk Akar/Küçük bir kız çocuğu
Baran'ın sözleriyle azıcık ama azıcık çok korkmuş olabilirim. Ne? Siz olsaydınız siz de sürekli kaşını çatan bu adamdan korkardınız? Filmlerdeki seri katillere taş çıkartan bu adam seri katil falan değildir umarım. Ya seri katilse? Yok yok değildir yani değil mi? Tamam biraz şanssız olabilirim ama bir seri katile bulaşacak kadar şanssız ve salak değilimdir sanırım. Ya hem bu seri katil olamayacak kadar yakışıklı üstelik yüzünde en ufak çizik bile yok. Seri katiller çirkin olur. Ahh ben ne söylüyorum ki sanırım bunlar çok cinayet filmi izlememin etkileri bir de sanki hayatımda katil görmüş gibi saçma sapan konuşuyorum. Acilen romantik komedi serisine geçiş yapmalıyım hem de acilen!!
Hemen aklıma giren şu saçma düşüncelerden kurtulup Baran'a korkuyla şunları söyledim:
"N... Ne işinden bahsediyorsun?"Ahh, lânet! Her korkmamda sesim bu kadar titrek çıkmak zorunda mı?
Baran konuşmaya başladı:
"Seninle benim hiç işim yok küçük kız korkma boşuna, ama bu Ateş bana vurmanın cezasını ödeyecek."Ne cezası ya? Her ne kadar bunlara karşı gelmekten korksam da Ateş benim önceliğimdi bu yüzden sinirle şunları söyledim, cırlamış da olabilirim:
"Ya ne cezası ya!!"Aras resmen tısladı.
"O sesini kıs, yoksa sana olacaklardan bizzat sorumlu olup sesini ben kısarım."Aras'a hüsrana uğramış şekilde bakarak boğazımı temizleyip sakinleşmeye çalıştım.
"Ne cezasından söz ediyorsunuz? Siz sebepsizce geldiniz bana sürtük dediniz, Ateş'e şerefsiz dediniz. Hayır sevgili olsak ne olur? Siz kimsiniz ki karışıyorsunuz? Beren reddetti diye Ateş kırk yıl yas mı tutacak? Sakin olayım diyorum ama bunun sakin olunacak bir tarafı yok ki. Gelip sürtük dediğiniz için benden özür dilemek yerine hala üste çıkıyorsunuz. Ateşle arkadaş olmama rağmen konuyu uzatmanızı gerçekten anlamıyorum. "Bora denen çocuk güldü.
"Off bu kız çok geveze çıktı iyi mi? Dediklerinin yarısını hatırlıyorsam bana da Bora demesinler."Beren alayla söze girdi.
"Anlamaman normal, numara yapıyorsun çünkü! Ya neden hâlâ arkadaş ayağına yatıyorsunuz, gerçekleri söyleyin sevgilisiniz işte! Sen de Ateşle yatan bir sürtüksün!" Gülmeye devam etti.
"Hadi Öykü bize Sur çetesinden kaç erkekle yattığını söyle, bak çok merak ediyoruz."Gözlerim dolmuştu, bu sözleri kocaman sınıfın içinde söylemek zorunda değildi. Şimdi tüm sınıf bana iğrenç bir şeymişim gibi bakıyorlardı. Gerçekten Beren çok olmaya başlamıştı. Daha beni tanımadan bu şekilde yargılayamazdı. Ama ben de böyle duracak değildim. Beren'in sözlerine tam ağzımı açıp bir şey diyecekken Ateş'in sözleri beni durdurdu.
Ateş hayal kırıklığı ile söze girmişti.
"Beren, yapma. En kıymetlime bunları söyleyip de beni kendinden soğutma güzelim. Senden soğumak bu hayatta kendimden nefret etmemi sağlayan şeyken bunu bana yapma! Hadi güzelim, Öykü'den özür dile."Beren durgunlaşarak konuştu:
"İnan bana sevgiline ne olacağı umurumda değil! Ondan özür dilemeyeceğim. Güya beni çok seviyordun. Kaşarın birini getirmenden belli kimi sevdiğin." Etraftakilere dönerek yüksek sesle konuştu.
"Öykü öyle bir kaşar ki, Sur Çetesinin lideri Savaşla yatacak kadar! Onun bir numaralı orospusu olacak kadar! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Aydınlığı
Fiksi Remaja"Bak avuçlarına, gökyüzünü aydınlatan yıldızlar avuçlarımızdaki Karanlığı siler mi?" ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Hayat hiçbir zaman onlara adil davranmamıştı. Bir düşmanlık yüzünden her bir zerresiyle karanlığa gömülen genç kız, ismini bile karanlıkla...