15.bölüm🍯

1.6K 77 45
                                    


Aycan,

Sabahın ilk saatlerinde gözlerimi açtım.
Hava biraz soğuktu.Ben de yataktan çıkmak istemedim.Bir süre oyalandıktan sonra kalkmaya karar verdim. Yağmurluğumu giyip
ormana gittim.Bugün güzel bir gün olmayacaktı.Çünkü Barış bugün gidiyordu.
Bunları düşünürken,
Sıkıntıyla ofladım.
Bir kaç tane coconut alıp barakaya geri döndüm.
Kızlardan Elif uyanmıştı.
Sahile gidiyordu. Onunla gelmem için itiraz etse de gitmedim. Biraz kafamı toplamaya ihtiyacım vardı.
Erkekler hala uyuyordu.
Barışın yanına gitsem mi diye düşündüm.
Bir şey olmazdı herhalde sonuçta uyuyordu.
Sessiz adımlarla erkeklerin barakasına gittim.
Bir iyi bir kötü şeyle karşılaştım.
Kötü olan Barış barakanın en arkasındaydı.
Ben yanına giderken birinin uyanması muhtemeldi.
İyi olan ise onun önünde Berkan vardı.
Berkan uyanırsa bir şey olmazdı.
Ya da olurdu Barış'a söyler benimle dalga geçerdi.
Şu an karar veriyorum ikisi de kötüymüş.
Ama yapacak bir şey yoktu gidecektim.
Sessiz adımlarla ilerlerken bir çıtırtı barakadan çıktı.
Ve Berkan döndü.
Adrenalin en yüksek derecedeydi.
Derin bir nefes alıp ilerledim.
Şu an tek ayak üzerinde giden tavşan gibiydim.
Ve barışın yanına geldim.
Allahım bu çocuk niye bu kadar yakışıklı?
O tatlı tatlı uyurken yanına uzandım.
Elimi saçlarına götürdüm.
Bakımsız olmasına rağmen çok güzeldi.
Tam elimi sakallarına götürecekken
Barış bir anda kolunu üzerime attı.
Çığlık atmamak için ağzımı kapattım
Barış hala uyuyordu. Ben de fırsatı değerlendirip sarıldım.
O da sanki bunu bekliyor gibi bana daha da yaklaştı.
Bu anın tadını çıkarmak istiyordum ama gitmeliydim de.
Bir süre orada kalıp gitmeye karar verdim.
Ve ben de ona sarıldım.

Barış,

Sabah uyandığımda Aycanı kollarımda buldum.
Oha nasıl lan diye mırıldandım sanırım biraz bağırdım. Aycan sanki daha yakın olabilirmişiz gibi daha da sokuldu.
Saçları yüzüne düşmüştü.
Yavaşça kulağının arkasına koydum ve burnuna bir öpücük kondurdum.
Bir anda sıçradı.

Barış: Sakin güzelim, benim
Uyku sersemliğiyle etrafına baktı.
Bana baktı kendine baktı şu an çok şapşal ve tatlı gözüküyordu. Sırıtmaya başladım

Aycan: Ayyy uyuyakalmışım.🤦‍♀️

Barış: Bu iki oldu Aycan hanım.
Çok özlüyorsunuz galiba beni.

Aycan: Hıı Barış ölüyorum hasretinden

Barış: Biliyorum

Diyip sinir etmeye başladım.

Aycan: Eee konuştunuz mu Aşkım ile?

Bir anda yüzüm düştü.

Barış: Yeni uyandım ya hani Aycan.

Aycan: İyi konuşursunuz sonra

Diyip kalkarken onu çektim ve kucağıma düştü. Ben sırıtırken Aycanın yanakları kırmızı tonlarına bürünmeye başladı.
Sırıtışım gülmeye dönüştü.
Şu an ne yapacağını bilmiyor oluşu çok hoşuma gidiyordu.
Burnumu burnuna sürttüm.

Barış: Trip atacak mısın gerçekten?
Diyip tatlı tatlı baktım.

Aycan:Evet atacağım

Barış: O zaman neden kucağımda oturuyorsun?

Zaten kızaran yanakları daha da kızarmaya başladı.
Bu anı değerlendirip dudağına bir öpücük bıraktım.

Aycan: BARIŞ KÜSÜM BEN SANA YA
Niye öpüyorsun?

Sinirlenip kalktı. Bense hala gülüyordum bu tatlı haline.
Takımdan kimse uyanmamıştı yani ben bile uyandıysam onların uyanması lazımdı.
Gidip Berkan'ın üzerinden yorganını çektim.
Çocuk da tık yoktu.
Kafasını koyduğu çantasını aldım.
Hâlâ uyanmamıştım.
Palmiyenin ucunu alıp gıdıklamaya başladım
Ve yine uyanmamıştı.
Ben de sinirlendim ve matarayı aldım.
İçinde ne kadar su varsa Berkan'ın üzerine döktüm.
Sorun şu matarada bir damla şu olmasını beklerken, yarısının dolu olması.
Çocuk sıçrayarak uyandı.

Berkan: NE OLUYOR LAN !?

Barış: Sus Berkan ne bağırıyorsun ?

Berkan: Üzerime su döktüğün ve tişörtümü sırılsıklam yaptığın için olabilir mi acaba

Barış: Bilmem olabilir aslında

Diyip oradan kaçarak uzaklaştım.
Tabi çocuğun atışları iyiydi yine de o ayakkabıyı sırtıma yedim.
Gözlerimle Aycan'ı ararken sahilde gördüm.
Elif ablayla oturuyorlardı.
Ben de bir süre yanlarına gitmedim.
Sonra Berkan salağı uyanmayınca canım sıkıldı ve gittim.

Barış: Günaydınn

Elif: Günaydın Barış ben de tam gidiyordum.

Barış: Gitmene gerek yok sohbet etmeye gelmiştim.

Kahvaltı için bir şeyler hazırlamam lazım diyip gitti.
Aycan hiç bana bakmıyordu.
İkimiz de denizi izliyorduk.

Aycan

Barış yanıma gelmişti.
Ve ben mutluydum ona trip atmamaya karar verdim.
Ve bir anda gelen cesaretle kalkıp onun elini tuttum ve peşimden sürükledim.
Hiç-bir şey demiyor sadece susuyordu.
Barakalardan uzak bir yere gelince Barış yere oturdu.
O cesaretin etkisiyle kucağına oturdum ve dudağına yapıştım.
Barış önce durumu algılayamadığı içinn karşılık vermedi.
Sonra ise kendine gelip beni sert bir şekilde öpmeye başladı.
Ağzımdan boğuk bir inleme çıktığında beni kendine daha da bastırdı.
Nefesimiz kesilince ayrıldık.

Barış: Lütfen küsmeyelim.
Seni çok özlüyorum.

Aycan: Küsmedim kii
diyip kollarımı boynuna sardım

Barış: Bu anı kimse bozmadı şoktayım.

Dediğinde gülmeye başladım ama sadece ben gülmüyordum.
Arkamı döndüğümde ne yalan söyleyeyim hiç şaşırmadım.

Berkan: Oğlum bir bitmedi öpüşmeniz
Ağaç oldum burada.

Aycan: Sen bizi mi izledin?

Diyince kafasını evet anlamında salladı
Utandığım için başımı Barışın boynuna yasladım. Nefes alıp verince Barış huylanmaya başlamıştı onunla uğraşabilirdim ama sırası değildi o yüzden geri çekildim.

Berkan: Yerin rahat mı bari ?

Aycan: Evet ço- ayy şey pardon dalmışım

Diyip barışın kucağından kalktım.
Aşırı utanmıştım.
Berkan gelip yanıma uzandı.
Ve kollarını açtı.

Berkan: Gel ya şaka yaptım.

Dedi. Ben de ona sarıldım.
O sırada Barışın bakışlarını hayal etmek zor değildi.
Hemen ayrıldım
Ve eski yerime geçer geçmez Barış kollarıyla beni yanına çekti ve sarıldı

Berkan: Allah sabır versin Aycancım.
Daha kıskancını görmedim.

Diyip gülmeye başladı. Barış ise bize ters bakışlar atmakla meşguldü.
Biz ise öyle yapınca daha çok gülmeye başladık. Keşke gitmeselerdi.
Hep bir arada kalsaydık..

Ramazan ayında bunları yazıyorum ama
İnşallah çarpılmam. Amin🙏
Sınır🎈
35 oy
25 yorum

Beklenmeyen 'AYBAR🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin