Bu bölümü hikayemi yorumlara boğan daisysrosee'a ithaf ediyorum
Teşekkürler 🌼Sabah Yasin'in Evrim Evrim diye bağırması ile uyandım.
Bu çocuk neden bu kadar erken kalkıyordu?
Kalkıyorsa neden avazı çıktığı kadar bağırıyordu?
Barakadaki herkes teker teker uyanıyordu.
Cemal uykulu sesiyle seslendiCemal: Ya Yasin niye bağırıyorsun sabah sabah ?
Yasin: Bu Evrim çay istedi biz de yaptık yani bir şeyler ama şimdi ortada yok.
Kim bilir nerede?Cemal: Nehire yüzünü yıkamaya felan gitmiştir ne çemkiriyorsun hemen
Diyerek çantasını Yasine fırlattı.
Kız zaten nereye gidebilirdi ki adada.
Ya ormandadır ya nehirde.
Olanlara aldırış etmeyip arkamı döndüm.
Ve uyumaya çalıştım.
Ama yine başaramadım.
Evrim gelmiş Yasinle atışıyordu.
Herkes olaya ortak olmuş konuşuyordu.
Yeter diye bağırmamak için kendimi zor tuttum.
Umarım ada hep böyle değildir.
Yoksa çıldırmamak elde değil.
Uzandığım yerden kalktım ve yağmurluğumu giydim.
Berkanı da alıp sahile gittim.
Sohbet etmemiz lazımdı.
Yeni adaya çok da uyum sağladığım söylenemezdi ve ben bunun performansımı etkilemesini istemiyordum.
Performansımız düşerse bizi yazarlardı
Berkan ile bu konu hakkında derince düşündük ve oyuna kadar sohbet ettik.Berkan: Tekne gelir birazdan, ısırıyor muyuz parkurları babaakkooo
Diyip ayağa kalktı ve elini uzattı. Elini tutup kalktım.
Barış: Hadi ısıralım bakalım.
Diyince gülmeye başladı.
Barış: Ne gülüyorsun be at gibi
Berkan: Çok ayıp Barışım öyle denir mi
Barış: Deniiirr
Diyip barakaya ilerledim. Berkan kendi kendine söyleniyordu.
~•~•~•~•~•~•~•~
Oyunun başlamasına on dakika vardı.
Acun abi her oyundan önce ısınmamız için bir süre tanıyordu.
Gözlerim ünlülerin benchinde Aycan'ı buldu. Ormanı işaret ettim.
Gitmeden Berkan'ı uyarmayı ihmal etmedim.Barış: Beko ben Aycanın yanına gidiyorum beni idare et ve lütfen bizi basma.
Berkan: Birkın litfin bizi bısma
Survivorda bir eğlencem var onu da elimden al.Barış: Gerizekalı ya
Diyip ormana yürümeye başladım. O hâlâ konuşuyordu
Berkan: Gençlik ölmüş ölmüş
Saygı kalmamış yeni nesilde.Survivorda beni en çok Berkan zorluyordu sanırım.
Dikkat çekmeyecek şekilde ormana ilerledimOrmana geldiğimde Aycan ileride bir ağaca yaslanmış beni bekliyordu. Arkası dönüktü. Güneş ağaçların arasından sızıp saçlarına vuruyordu.
Parıldayan saçları rüzgarla birlikte dans ediyordu. Burada durup saatlerce onu izleyebilirdim ama zamanımız kısıtlıydı. Yanina geldiğimde ellerimle gözlerini kapattım. Ürperdiğini hissettiğimde yanağına minik bir öpücük kondurup ellerimi çektim.Aycan,
Dün gece Barışı görmeden geçmişti.
Buruk hissetmiştim.
Yarım kalmış, eksik gibiydim
Sanki o olmayınca zaman daha yavaş akıyordu.
Ya da biz onunla birlikteyken zaman kavramı yoktu.
Bugün oyuna giderken en hızlı şekilde hazırlandım ve tekneye ilk ben bendim.
Bir an önce onu görmek, sarılmak ,o mest eden kokusunu içine çekmek istiyordum.
Oyuna geldiğimizde onlar gelmemişti.
Bir süre bekledikten sonra önce Evrim sonra Yasin ve Barış göründü.
Yüzüme sıcak bir gülümseme yerleştirip ona bakmaya başladım.
Acun abi seremonide meşhur konuşmasını yaptıktan sonra benchlere geçtik. 10 dakika izin vermişti.
Barış'a baktığımda ormanı göstererek gülümsedi.
Liseli aşıklar gibiydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeyen 'AYBAR🌙
Fiksi Penggemarİkisi de aynı amaç için gelmişlerdi. Sampiyon olmak. Ama Sadece amaçları aynı değildi. Kalplerinin ritimleri.. Bakışlarındaki anlamları.. Peki onlar bunun farkında mıydı?