21.bölüm🍀

1.5K 95 56
                                    


Barışın beni kendine çekip sarılmasını beklemiyordum.
Ben de hemen kollarımı sardım.
Keşke şu an barıştık deseydi keşke affetseydi diye düşünüyordum.
Ama bir yandan da Barışı böyle sinirlendirip üzecek olan şeyi merak ediyordum. Tahminim ailesi ile ilgiliydi.
Gerçeği öğrenmeyi çok istesem de soramazdım. Belki sonra kendi anlatırdı. Kafamı iyi olup olmadığına bakmak için geri çektiğimde kafamı geri göğsüne yasladı.

"Lütfen sadece sarıl"

Başımla onaylayıp sarılmaya devam ettim.
O oturmuş denizi izlerken ben de ona yaslanmış sarılıyordum.
Sanırım huzur tam olarak buydu.
Barış geldiğimden beri konuşmuyordu.
Sanki o da rahatlamaya çalışıyor gibiydi.

'Aycan şarkı söyleyebilir misin?"

Barıştan böyle bir teklif beklemiyordum. Çünkü sesim kötüydü ya da ben öyle düşünüyordum.

"Benim sesim güzel değil ki"

"Hayır güzel söyle lütfen"

"Hangi şarkı "

"Küçüğüm"

Bunu biliyordum. Babam Sezen Aksu'nun şarkılarını dinlerdi hep.
Derin bir nefes alıp başladım.

Küçüğüm daha çok küçüğüm,
Bu yüzden hatalarım,
Öğünmem bu yüzden
Bu yüzden kendimi
Özel önemli zannetmem.

Küçüğüm daha çok küçüğüm,
Bu yüzden bütün saçmalamam,
Yenilmem bu yüzden
Bu yüzden kendime güvensizliğim

Ne kadar az yol almışım,
Ne kadar az,
Yolun başındaymışım meğer
Elimde yalandan kocaman rengarenk geçici oyuncak zaferler

Şarkının bir kısmını söylemeyi tercih etmiştim. Kafamı kaldırıp Barış'a baktığımda hala duygusuz bir ifade vardı.
Bir şey demeyip eski pozisyonuma geri döndüm.

Barış ise bir anda ayağa kalktı.
Ben şaşkın bakışlarla onu izlerken

"İyi geceler"

Diyip gitmişti. Ne ?
Az önce şarkı söylememi istemişti ve bana sarılmıştı. Şimdi ise gidiyor.
Bugün çok fazla olay olmuştu.
Dinlenmem gerekiyordu.
Barakaya gidip yatağıma uzandım.
Kendimi uykunun kollarına bıraktım.

~

Bugün herkeste bir hâller vardı.
Kavgadan sonra Sercan diğer kişileri kendi tarafına çekmeye çalışıyordu.
Barışı kıskandığı için yaptığını herkes bilse de bu detayı atlıyorlardı.

Barış'ı barakada yalnız gördüğümde yanına gittim. Aramızın nasıl olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Şeyy Barış nasılsın "

"Iyiyim"

Bir süre beni de sorar diye bekledim.
Konuşmayınca takılmayıp devam ettim.

"Umarım bugün iletişim ödülü vardır"

"Hı hı"

"Ben coconut yiyecegim sen de ister misin"

"Hayır Aycan"

Diyip uzaklaştı yanından. Gerçekten hiçbir şey anlamıyordum.
Bir gün iyi bir gün kötü davranıyordu.
Berkan'ı bulmak umuduyla denize doğru baktım, yoktu.
Muhtemelen ormanda egzersiz yapıyordu.
Bağırarak ormana daldım.

"Bekoooğşş"

"Ne oluyor lan ne bağırıyorsun"

"Niye kızdın ki şimdi ritim kaçtı mutlu musun "

"Aaa ersin abi "

"Dur ya boş yapma bir şey diyeceğim"

"De bakalım"

"O kankana söyle bana düzgün davransın"

"Ne yaptı yine"

"Ben de anlamıyorum ki ne yaptığını.
Bir gün iyi davranıyor bir gün kotu davranıyor bazen sakin davranıyor bazen beni tersliyor. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı şaşırdım ben"

"İkizler burcu da değil ama niye böyle bilemedim"

"Beko ya "

"Tamam ben konuşurum onunla, bir de barışın artık ben sizi basmayı özledim ya"

Dediği şeyle kızarmaya başladım.

"Kızım ben böyle derken bile utanıyorsan Barışla yat-

"Lan ne diyorsun sus biri duyacak"

Diyip Berkan'ın sırtına vurdum.

"Ha duymasa okeysin yani"

Derin bir nefes aldım.
Ve sakin olmaya çalışarak konuştum

"Berkan kaç"

Berkan olayın nereye gideceğini anlamış koşmaya başlamıştı bile.
Tüm hızımla yakalayıp saçlarını çekmek istiyordum.
Ben Berkan'ı kovalarken Cemal bir anda habersizce önüme geçtiğinde ikimizin de belinin kırılacağını anladım.
Çünkü yavaşlayamazdım.
Belki o kaçar diye bağırdım.

"Cemaaaall"

"Ef- lan ne oluyor"

Demesine kalmadan ben onun üstüne düşmüştüm. Benim değil de onun beli kırılmıştı galiba.
Şu an Cemal altta ben üstündeydim.
Kimse görmeden kendimi geri çektim.
Ama o görmüştü.
İçimden şansıma küfür ederken o sinirli bir şekilde arkasını dönmüş gidiyordu.

"Özür dilerim cemal"

"Ay önemli değil diyeceğim de kızım görmedin mi beni"

"Gördüm de duramadım ki "
Dedim üzgünce.

"Tamam kuzu sıkıntı yok"

Diyip yanağını sıkmıştı.
Barış iyi ki şu an burada değildi.

Gülümseyip Berkan'ın yanına gittim.
Berkan bana acıyor gibi bakıyordu resmen.

"Niye acıyor gibi bakıyorsun"

"Sıçtın"

Dedi kafasıyla barışın gittiği yeri göstererek.

"Biraz öyle oldu galiba"

Sıkıntıyla ofladım.

"Ama ben halletmeye çalışacağım"

"Nasıl yapacaksın onu"

"Babako farkıyla"

"O ne be "

"Anlarsın sonra hadi bays"

Diyip ayaklarını vura vura kaçtı.
Ben mi insanları anlayamıyordum yoksa insanlar mı anlaşılmıyordu ?

Yine önemsemeyip barakaya yürümeye başladım. Bakalım babako farkı neler ortaya çıkaracaktı?

Allah yardım etsin Aycana

Yeni bölüm geç geldi çünkü
sağlık problemlerim vardı yazamadım.
Kızmayın bana 🧡

Sınır📌
65 vote
40 yorum

Beklenmeyen 'AYBAR🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin