ONSRA

•6. Bölüm

Medya;  Melina

Bölüm şarkısı;  Maribou State, Holly Walker- Tongue

Bu bölüm biraz kısa oldu, daha doğrusu olayları açıklığa kavuşturan bir bölüm oldu. İyi okumalar :)

Son olaylar yaşanmadan 4 saat önce..

Anlatıcıdan;

Asel Melina yokken ipleri eline almış, hız kesmeden planlarına devam ediyordu.
Ne de olsa Pars terk edilmiş yaralı bir kedi gibiydi, Asel için. Bundan faydalanıp 2 günde bir Pars'ı ziyaret ediyordu.

Asel, uyanmış duşunu almış telefonda küçüklük arkadaşı, Defne ile konuşuyordu.

"Düşündüm de yeni aldığım kırmızı dar elbisem ve bi şişe şarap ile Pars'ın evine gitmeliyim." demişti tırnaklarını incelerken.Bu hallerine şaşırmayan Defne gaz verircesine," Kızım senden korkulur bak. Güzel bir makyaj da yaparsan Pars'ın sana hayır diyeceğini zannetmiyorum." Demişti.

Bunu duyan Asel hafif bi kahkaha atarken dolaba doğru yöneldi. "Tabi ki benim olucak. Onu boşverde asıl Pars, Melinanın hamile olduğunu öğrenmemeli. Bu en çok benim işime gelmez. O küçük sıçanın Pars'a söyleyiceğini zannetmiyorum. Belki şansımıza doğurmaz ha?" demişti. Kırmızı dar elbisesini dolaptan çıkarıp yatağın üstüne koyarken telefonu hapörlere almıştı.

" Söyleyiceğini zannetmiyorum ama doğurma işini bilemem. En azından Pars ne kadar geç öğrenirse o kadar iyi. O sıra da zaten Pars'ı elde etmiş olursun. Belki bu gece bile bi şişe şaraba Pars senin olur." Demişti gülerken.
Bunu duyan Asel sevinerek, "Öyle mi dersin kız. Madem öyle bu gece için seksi bir içlik giymeliyim." Diyip çekmeceden siyah tangasını çıkarmıştı.

" Hadi kuzum öptüm ben hazırlanıyorum Pars'ı hallettikten sonra seni ararım bay." derken Defne'nin konuşmasına fırsat kalmadan telefonu kapatmıştı.

Tangasını giydikten sonra, sütyen giymeye gerek duymadan elbisesini üstüne geçirmişti. Ayakkabılarını da giydikten sonra ayndan kendine bir bakış attı. Aynadaki görüntüden mutlu olurken makyaj yapmaya başlamıştı. Makyajı da hallettikten sonra saçına hafif bi su dalgası yapmıştı. Çantasını aldıktan sonra odasından çıkıp aşağı indi. Şarapların ve içkilerin bulunduğu odaya girip bi şişe şarap aldıktan sonra kapıya yöneldi.

Arabasını Pars'ın evinin önüne çekerken aynadan kendine bir bakış attı. Derin bir nefes alırken eve doğru ilerlemeye başlamıştı. Elbisesini düzelttikten sonra kapıyı çaldı. Kapıyı açan Pars her zamanki gibi çekiciydi fakat yorgun olduğu göz altlarından belliydi. Asel ise onun yorgunluğunu almaya gelmişti. Asel'in gelmesine şaşırmayan Pars kapıyı aralayıp, " Gelsene içeri" Demişti.

3 saat sonra...

Yemek yedikten sonra, içmeye devam eden Pars ve Asel bahçede çimenlerde oturuyorlardı. İkisininde kafası, fazla güzeldi. Asel yan yana oturmak yerine Pars'a daha yakın olmak istiyordu. Pars'ın kendisine ait olmasını istiyordu.

Pars'ın kendisine ait olması için yeterince içtiklerini düşünen Asel ayağa kalktı.
Şarabını bu sefer daha hızlı içerek kadehini çimlerin üzerine bıraktı. Ardından Pars'a doğru ilerlemişti. Pars'ın gözlerinin içine bakarken, kucağına oturmuştu.
Bu duruma hayır demeyen Pars çarpık bir gülümseme ile Asele bakmış ardından ellerini Asel'in beline yöneltmişti.
Bu durumdan hoşnut olan Asel hız kesmeden Pars'ın dudaklarına yönelmişti.
Şehvetle dudaklarını öperken daha fazlasını istiyordu. Kalçasını Pars'ın erkekliğine sürterken öpmeye devam ediyordu. İçki sayesine kafası güzel olan Pars Asel'in sürtünmesine dayanmamıştı. Aseli kucaklayıp eve girerken, odasına doğru ilerledi.

Yatağa bıraktığı Asel'i soyarken, bi yandan gömleğinin düğmelerini açmaya çalışıyordu. Zaman kaybetmek istemeyen Asel, Pars'ın düğmelerini açmıştı. İkisi de çıplak kalırken, Pars Asel'in dudaklarını öpmeye başlamıştı. Devamında boynunu ardından göbeğini öpmüştü. En son kadınlığına bir öpücük bırakırken geri çekildi. Asel'i umursamayıp hızla içine giren Pars, duyduğu haz sayesinde ağzından bir 'ah' nidası çıkmıştı.

Hızla gidip gelen Pars, Asel'in suratına bile bakmıyordu. Aklın da hala Melina vardı. Turuncu saçları, pürüzsüz yüzü.
Asel yüzüne bile bakmayan adamın tavırlarından hoşnut olmasa da onun kucağında zıplıyor olmak Pars'ın erkekliğini içine almak, Asel için başarıydı. Hala anlamıyordu Melinayı. Nasıl böyle bir insana bu sebeple küsülür, bırakılırdı ki.

Pars git gide hızlanıyordu. Asel'in yüzüne bakmayıp düşüncelere dalmıştı. Aldığı haz onu tatmin ederken, kalbi hala kırıktı. Pişmandı en önemlisi. Bu gece olanlara da pişman olucaktı emindi ama kafası güzelken iradesine hakim olamıyordu.
Pars'ın düşünceleri telefon sesi ile son bulmuştu. Asel telefondan arayana baktığında çarpıkça gülümsedi. Ardından açtı. Pars telefonu açmasını da konuşmasını da umursamazken arkadaşıdır diye düşündü. Pars ritmik bir şekilde gidip gelirken artık boşalıcağını anlamıştı. Gidip gelmelerini daha da hızlandırırken içine boşalmak çok da umrunda değildi Pars'ın.
Asel hala telefonda konuşurken Pars, Asel'in içine boşalmaya başlamıştı. Başladığı gibi Asel çığlık atmıştı. Ardından, "P-pars" diyip yüzüne baktı. Asel elindeki telefonu kapatmak yerine yatağa koyduğundaysa, Pars fark etmişti.

Asel, Melina ile konuşuyordu...

******