•7.Bölüm

84 5 8
                                    

Medya: Pars&Melina
Bölüm Şarkısı: Broken smile

Melina'nın ağzından...

Elimde ağırlaşan telefonun parkeye çarpma sesi,  odada yankılanmıştı. Telefonun diğer ucundan duyduğum ses her şeyi gözler önüne seriyordu. Anlamakta güçlük çektiğim gerçek ile kasıklarıma sancı saplanmıştı.
Beraber olmaları yetmemiş gibi telefonda bunu açık açık göstermeleri, sinirlerime hakim olamama neden oluyordu.
Böyle bir insan bebeğimin babası olamazdı. Anneannem olmasa belki de bebeğim bile yaşayamayacaktı. Fakat masum bebeğimin, babasının Pars olmasında bir suçu yoktu. Bunu biliyordum. Ben masum birine kıyamazdım.

Ağzıma ekşi bir tat gelirken, midem olanlar karşısında sesiz kalmamıştı.
Duyduklarımın gerçek olmamasını dilerken, gözlerim de bana ihanet etmiş yanaklarımdan yaşlar süzülüyordu.

Daha ne kadar hayat zorlaya bilirdi beni?
Asel'inde bana ihanet etmesine inanamazken beynimde Aselin sözleri yankılandı.

'Ben her zaman yanındayım Melina, sen iyi ol yeter.'

Daha da yalnız, kaybolmuş hissediyordum kendimi. Annemin yokluğunda sığındım, kız kardeşim sandığım insan her şeyi ile sahte biriydi. Sadece iyi olmamı istediğini zannettiğim kız, beni kötü olmaktan da öte hissetiriyordu. Bu saaten sonra ne Asel'in ne de Pars'ın hayatımda işi yoktu.
Pars'ın böyle bir şeyi yapmasına daha az şaşırırken bunu düşündükçe midemin bulanması artıyordu.

İstemsizce öğürmeye başladığımda, duvardan destek alarak lavaboya koştum.
Klozetin başında kusarken, baş ağrım git gide artıyordu. Elimi yüzümü yıkarken, sanki duvarlar üstüme üstüme geliyormuş gibi hissediyordum. Nefes alamıyordum.
Aldığım nefes yetmiyordu. Ani bir kararla deniz kenarına gitmeyi düşündüm. Bu evde daha fazla durursam çıldırıcaktım.
Bu dipsiz, kuyudan kendimi kurtarmalıydım.

Odama girip, valizime doğru ilerledim. Üstümdeki elbise ile dışarı çıkarsam, üşüte bilirdim. Alışması zor olsa da, bebeğimi düşünmem lazımdı.
Her şeye rağmen...

Valizden, dar kot pantolonumu çıkarırken üstüne siyah body giydim. Siyah ceketimi üstüme alırken, yerdeki telefonuma baktım. Hızlıca yerden alıp, cebime atarken, cüzdanımı da aldım. Derin bir nefes alırken aynadan kendime baktım.
Ağlamaktan kızarmış gözlerime göre yüzüm bem beyaz kesilmişti. Sanki her an düşüp bayılıcak gibi duruyordum. Daha fazla düşünmeyip, saçlarımı taradım.

Anneanneme hesap vermemek için yavaşça kapıya doğru gittim. Salonda televizyona dalmış anneannemi görürken iyi ki var olduğunu düşündüm. Annemin yokluğunu hissetmemem için elinden geleni yapıyordu. Daha fazlasını da yapardı, eminim. Kırmızı converselerim ayağımda olduğundan dolayı hızla  dışarı çıktım.

Alışık olduğum sokaklarda ilerlerken, yaşlar yanağımdan usul usul dökülüyordu. En son bu sokaklarda denize doğru ilerlerken ne kadar mutluydum. Şu an göz yaşlarımı bile tutamaz halde, bitik bi durumdaydım.
Bedenimde davetsiz bir misafir ile yapayalnız kalmış gibiydim. Ellerim istemsizce karnıma doğru giderken okşamaya başladım. Deniz kenarına geldiğimdeyse, insanların olmamasına sevinmiştim. En azından rahatça ağlaya bilirdim. Banka doğru ilerlerken, ellerimi karnımdan çekmemiştim. Denizin dalga sesi sinirimi biraz olsun dindirirken telefon sesi bozmuştu. Ekrana baktığımda Pars'ın aradığını görünce tekrar sinirlendim. Aramasını meşgule atarken, telefonu uçak moduna aldım. Yeni bir hat almayı aklımın bir köşesine yazarken, ellerimi tekrar karnımın üstüne koydum.
"Bebeğim umarım kızmıyorsundur, babanı yok saydığım için. Seni kendim de büyütebilirim. Sen, ben, anneannem, dayın, deden, Sina abin ve Ayza ablan ile mutlu olabiliriz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ONSRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin