O günden sonra hiç konuşmadık.Tam 15 gün geçmişti ama tek kelime etmemiştik.
Önceden yalnız kalmayı umursamazdım.Ama şimdi çok canımı sıkmaya başlamıştı.Sürekli Kou'nun yanına gitmek istiyordum.Bir daha görüşmememiz gerektiğini söylediği için cesaret edip yanına gidemiyordum.
Bu gerçekten kötü hisettiriyordu.Benim hayatıma aniden girip kendine alıştıran oydu ve yine aniden çıkan da oydu.
Yemekhaneye girdiğimde masalardan birinde tek başına oturuyordu.Yemeğimi alıp gidip yanına oturduğumda şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
Ne olmuş yani ikimizde erkeksek?
O yanımda değilken kendimi eksik hissediyorum ve onu özlüyorum.Bence konuşmamız için bu kadarı yeterli.Fazla düşündüğünüzde işler karmaşıklaşıyor.Ama aslında bu kadar basit.
-Bir şey mi var Shin?
+Hayır.Yeni bir şey yok.Nasıl gidiyor?
-Shin...Bir daha görüşmememiz gerektiğini söylemiştim.
+Ama neden?
-Çünkü ben senden hoşlanıyorum ve sen beni o şekilde görmüyorsun.Bu konuşmamamız için yeterli bir neden.
diyip ayağa kalktı.
-Ben gidiyorum.
+Ya öyle görüyorsam?
-Ne dedin?
+Lanet olsun Kou bilmiyorum tamam mı? Tek bildiğim seni özlediğim.Etrafımda olmamandan hoşlanmıyorum.
eski yerine oturmuş sırıtmaya başlamıştı.
-Sırıtmayı kes yoksa kalkıp gidiyorum.
+Tamam tamam.
Az önce Kou'ya söylediğim sözler yüzünden kıpkırmızı olmuştum.Yüzümü böyle görmemesi için her şeyi yapabilirdim.Hızlıca yemeğimi yemeye başladım.
-Kızardın mı sen?
Hala karşımda oturmuş sırıtıyordu.
+Benimle uğraşmayı keser misin?
-Gerçekten çok sevimlisin.
+Serseri.
-Ne dedin? Ben miyim serseri?
Keyfi yerine gelmiş iyice gülmeye başlamıştı.
+Evet.
-O da nereden çıktı şimdi?
+Ben sevimliysem sende serserisin.
-Bana isim taktığına inanamıyorum.İlişkimiz ilerliyor mu ne?
İyice kızarmıştım ve kalkıp yürümeye başladım.
+Bilerek yapıyorsun değil mi Kou?
Gülerek peşimden gelmeye başladı.
-Evet.
+Seni çok özlememişim galiba.
-Az önce öyle demiyordun ama.
Ağzı kulaklarına kadar uzanmıştı artık gülmekten.Utançtan yerin dibine girmek üzereydim.
+Beni söylediklerime pişman mı edeceksin Kou?
-Hayır.Aksine iyi ki söylemişim demeni istiyorum.
Süper.
Kızarmakta çığır açtım.
Yüzümü görmesin diye kafamı öne eğip hızlı hızlı yürümeye başlarken arkadan gülerek gelip saçlarımı karıştırdı.
+Yine kızardın değil mi Shin? Kafanı kaldır hadi.
Koridorun ortasında durmuştuk.O saçlarımı karıştırdıkça kafamı aşağı eğiyordum.
-Kızardığım filan yok.Neden kızaracakmışım.Heeyy! Çek şu ellerini saçlarımdan.
+Kafanı kaldır bende ellerimi çekeyim ne dersin?
Saçlarımla resmen oyun oynuyordu.
-Tamam kızardım serseri.Çek şu ellerini.
O kadar eğleniyordu ki şaşırmıştım.
Kızarıklığımın biraz olsun geçtiğini umarak kafamı kaldırdım.Karıştırdığı saçlarımı düzeltmeye çalışıyordum.
+Saçlarıma ne yaptın böyle? Aman tanrım.Yataktan kalkmış gibi göründüğüme eminim Kou.
Birden ellerini belime atıp beni kendine yaklaştırdı.Ben ne olduğunu anlamamışken saçlarımı ellerini düzeltmeye başladı.Şimdi koridordaki herkes durmuş bize bakıyordu.
-Sürekli böyle kızaracak mısın?
+Şey..Kou herkes bize bakıyor.Ben kendim düzeltirim.
diyip elini belimden çekmeye çalıştım ama her zamanki gibi fiziksel güçte beni ikiye katlardı.Elini hareket bile ettiremedim.
-Onlara aldırmamayı öğrenmek zorundasın.
+Ama bu çok rahatsız edici.
-Sadece görmezden gel.
Bir kaç dakika sonra saçlarımı eski haline getirip elini belimden çekmişti.
-Tamam şimdi gidebiliriz.
Her zamanki gibi çıkışta buluşmuş eve gidiyorduk.Kou bir anda kolumdan tutup beni başka bir yola sürükledi.
-Artık bu taraftan gidelim.
+Neden ki?Yolu uzatmış olmuyor muyuz? Hem burası fazla ıssız.
Zaten okuldan çıktığımızda hava kararmış oluyordu.Her zaman aynı yerden giderdik.O yolda da bir sürü öğrenci olurdu.Çünkü diğer sokaklar fazla tenhaydı ve ortalıkta bir sürü dengesiz olduğu için kimse bu yolları tercih etmezdi.Girdiğimiz sokakta neredeyse kimse yoktu ve neredeyse tamamen karanlıktı.Bundan pek hoşlandığım söylenemezdi.
+Burası fazla ıssız Kou.Diğer taraftan gitmeliyiz bence.
diyip sokaktan çıkacakken kou beni bir anda kolumdan çekti.
-Amaç da bu zaten Shin.
Yine sırıtmaya başlamıştı.
+Anlamadım.Ne demek istiyorsun?
Bir anda elimi tuttu ve ellerimizi yukarı kaldırarak iyice sırıtmaya başladı.
-Bundan bahsediyorum.
+Hey ne yaptığını sanıyorsun?
diyip elimi çekmeye çalıştım ama yine başarısızlık...
-Burada kimse yok Shin.Sadece gel.
Beni yine çekiştirmeye başladı.Elele yürüyorduk.
Aman Tanrım.
Ben bir erkektim.
Ve bir erkekle elele yürüyordum.
Ama bu umrumda değildi.
Kendimi tutamayıp gülmeye başladım.
-Neye gülüyorsun?
-Bu...Saçma şekilde iyi hissettiriyor.
Şimdi ikimizde gülüyorduk.
-Kou.Bence bundan sonra bu yolu kullanmalıyız.
O akşam eve geldiğimde liseli bakire kızlar gibi davrandığımı farkettim.Sırıtmaktan ağzım ağrımıştı.
Sanırım bu benim için gerçekten yeni bir başlangıç olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Başlangıç ( Yaoi )
SonstigesAranızda benim gibi insanlarla ilişkilerinde iyi olmayan var mı? Daha doğrusu ilişki kurmak istemeyen Kendi dünyasında yaşayan , kimseden bir şey beklemeyen? Eğer varsa ... Size benden bir tavsiye Durup dururken kimseye yardım etmeyin. Senelerdir k...