-2-

748 62 13
                                    


"Jeremy!" ağzımdan neşeyle dökülen bu isim aynı zamanda suratımada büyük bir gülümseme yerleştirmişti.

"Sigaraya da başlamışız ha?" dedi balkon demirine kalçasını yaslayarak. Mutluluğu suratındaki muzip ifadeden belliydi.

"Ya, malesef." dedim sigarayı hafif kaldırarak. "Biliyorsun olayları."

Jeremy benim tek kuzenimdi. Baba tarafından kuzenimdi. Halamın tek oğluydu. Annemin kardeşinin olmayışı, babamın sadece kız kardeşi oluşu benim sadece 1 kuzenimin olmasına neden olmuştu. Ama Jeremy o kadar mükemmel biriydi ki, bu eksikliği kapatıyordu.

"Yardım etmeye çalıştım. Ama biliyorsun işte..." elini ensesine atıp ovalayarak devam etti. "Baban."

Biliyordum ne yazık ki. Babam bana Jeremy'nin yardım ettiğini duyunca onu tehtit etmişti. Annesi ve babası ayrıydı. Babası Amerikalı bir siyahiydi. Halamsa pamuk prenses gibi beyazdı. Yine "babam" aileye Jeremy'nin babasını yakıştıramayınca, halam karnında Jeremy'le tek kalmış ve o adamdan boşanmıştı. Ben biraz büyüdüğümde halam bu olayı bana anlattığında babama kin beslemiştim. Nasıl ırkçılık yapabilirdi? Halbuki ben siyahileri çok sevmişimdir. Babama hesap sorarken babamın savunması "Siyahi olduğu için değil, geliri düşük biri olduğu için." demişti. Evet babam için bu büyük bir etkendi. Sonuçta adı kirlenirdi, sanki çok temizdi!

Babam Jeremy'nin bana yardımını duyduğunda, Jeremy'e gelerek, babasının zor bela bulduğu işinden kovduracağını söylemişti.

Sessiz kaldığım için Jeremy tekrar atıldı;

"Bana kızgın olabilirsin ama..."

"Hayır, değilim." diyerek sözünü kestim. Ve ekledim "Gerçekten sana kızmıyorum. Seni çok iyi tanıyorum. Beni hep kollardın. Benden küçük bile olsan..."

"Sadece 1 yaş var!"diye sitem ederek lafımı kesti.

Gülmüştüm. O benden 1 yaş küçük bile olsa cüssesi iriydi. Babası siyahi,  annesi beyaz olduğu için melezdi. Açıkcası kuzenim olmasa onunla çıkabilirdim. Çünkü çok karizmatikti.

"Ama hala benden büyük duruyorsun, ahbap."dedim yumruğumu omzuna atıp.

Beni kendine çekip sarıldığında bende ona sarıldım. Özlemişim...

"Küçük fare."

"Hey değiştir artık lakabımı."dedim göğsünde olan kafamı daha çok yaslayarak.

"Küçük... ımm... Sincap?"

Tam gülerken annem gelmişti. Yanımıza doğru yürüdü ve çantasından bir adet sigara çıkarttı.

"Siz ikiniz, cidden Gallardon ailesinin sevgi yumağısınız!"dedi gülümseyerek.

Çantasından çakmağınıda çıkartıp ateşledi ve ateşlerken içine çektiği dumanını dışarı üfledi.

O sırada Jeremy'le ayrıldık. Bana bu benim geliş partim olduğunu ortalıkta gözükmem gerektiğini söylerek içeri çekmişti.

İçerisi %10 azalmıştı. Yüz vermediğimi gören kişiler gitmişti. Çok lazımdılar sanki!

Ben babamın gözlerimle ararken Jeremy çoktan tek bırakmıştı beni. Partide bir kız kesip onu mıncıklamaya gitmişti. Çapkın velet.

Gözlerim deli gibi babamı ararken arkadan adımın anılmasıyla kafamı çevirdim.

"İndiaa!!" demişti ses. Coşkuyla. "Demek geri döndün."

New York KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin