4. BÖLÜM

352 30 187
                                    

Herkes bu akşamdan ziyadesiyle memnun kalmıştı farkındaydım.

Mecit arabamın kapısının önünde beni beklerken Asaf'a dönüp “Davetime katıldığınız için teşekkür ederim, çok keyifli bir akşam oldu” dedim.

“Benim içinde oldukça keyifli bir akşamdı davetiniz için ben teşekkür ederim” dedi içtenlikle. Bu akşam buzdağına dönüşmemişti hiç.

“Görüşmek üzere” dedim.

“Görüşmek üzere” dedi.

Gözlerime baktı, dudakları aralandı yeniden.

Bir şey söyleyecek diye bekledim. Konuşmayınca

“Bir şey mi oldu” diye sordum.

“Kehribar.. ”  dedi.

🖤

Mutfakta pişen portakallı kekin kokusu burnuma dolarken, bu enfes kokuyu içime çeke çeke hızla merdivenlerden aşağı indim. O kadar güzel bir kokuydu ki bu, beni çocukluğuma götüren, içimdeki bütün üzüntüleri silip yerini tazecik bir mutluluğa bırakan koku. Portakal kokusu.

“Emine Teyze muhteşem kokuyor, ellerine sağlık” dedim neşeyle.

“ Fırından şimdi çıkardım, azıcık soğusun hemen taşıma kabına bırakacağım” dedi Emine Teyze.

Çocukça bir muziplikle “ Ya Emine Teyze, Asya'ya götürmesem olmaz mı? Şuracıkta hemen yesem ben onu” dedim dudaklarımı ıslatarak.

Emine Teyze içten bir gülüş yollayarak “ İlahi Yakut, azıcık sabret Asya kızımla beraber yersiniz” dedi.

Aynı muziplikle “Ya ucundan tadayım bari he Emine Teyze? Nolur ki, bişey olmaz?” dedim.

“Aaa ayıp olur kızım, sen bana demedin mi Emine Teyze portakallı kek yap, Asya'ya götüreceğim diye? Yarım kek mi götüreceksin Yakut, ne kadar ayıp” dedi Emine Teyze teessüf eder gibi.

Omuzlarımı havaya kaldırarak “İyi peki öyle olsun, ama sana söyliyim yolda dayanamayıp yersem hiçbir suçlama kabul etmiyorum” dedim.

“ Eyvahlar olsun, vallahi gönül koyarım Yakut” dedi Emine Teyze.

“Hadi koy da götüreyim” dedim gülerek.

“Bak Yakut” dedi Emine Teyze gözlerini dikerek.

“ Ay Emine Teyze valla dokunmayacağım tamam” dedim kahkaha atarak.

“İnşallah” dedi Emine Teyze imalı imalı.

Emine Teyze puf puf kabaran, mis gibi kokan portakallı keki taşıma kabının içine özenle yerleştirip ellerime tutuşturdu.

“Haydi ben çıkıyorum, görüşürüz Emine Teyze” dedim.

“ Allah'a emanet ol, Asya kızıma çok selam söyle” dedi Emine Teyze.

“ Söylerim” dedim bir çırpıda.

🖤

Bahçeye çıktığımda Rıza ve Mecit arabanın önünde yan yana durmuş bekliyorlardı.

Onlara doğru yaklaştığımda her ikisi de ceketini iliklemişti.

“Hayırdır Rıza senin ne işin var, izinli değil misin sen?” dedim şaşkınlıkla.

“Bu kadar dinlenme yeter Yakut Hanım, işimin başında olmak istedim” dedi Rıza.

“Yahu daha dikişlerin bile alınmamış ne iş başı yapması Rıza” dedim itiraz ederek.

GARAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin