10. BÖLÜM

121 7 7
                                    

Herkese Merhaba. Uzun bir aradan sonra 10.bölüm sizlerle. Bölümler arası bu kadar uzun bir ara vermek benim tasarrufumda olan bir şey değil ne yazık ki. Hayatın olağan akışında en uygun zamanı kollayarak bölümü yayınlıyorum. Verilen aralar ne kadar uzun olursa olsun Garam bölümleri gelmeye hep devam edecek. En azından bunun teminatını verebilirim rahatlıkla sizlere. Lütfen bölüm sonunda bölüm şarkısını dinleyin..
Bu bölümde geçen bir konuşmaya ithafen söylemek istediğim son bir cümle var. Ardından bölümle sizleri baş başa bırakacağım.

" Babacığım.. Seni özlemediğim tek bir an bile yok. "

🖤

Dün akşamın ardından Asya ile eve döndüğümüzde vakit epey geç olmuştu. Asya saatin geçliğinden sebep bende kalmıştı ve eğer bugünki toplantı olmasaydı, şüphesiz sabaha kadar sohbet ederdik ve olduğumuz yerde öylece uyuyakalırdık.

Kurul toplantısından önce Seyhan Abi ile konuşmuş ve ondan gerekli direktifleri almıştım. Adana'da şimdilik herşey yolunda gözüküyordu.

Masamdaki notlarımı tekrar tekrar okurken asistanım Pınar kapıyı tıklatarak içeri girdi. " Toplantı için herkes hazır Yakut Hanım." dedi.

" Tamam Pınar, geçiyorum şimdi." diyerek masamdan kalktım.

Her ne olursa olsun sakin kalacağıma dair kendimi bir kez daha tembihledikten sonra toplantı odasına geçtim.

Yönetim kurulundaki herkes masadaki yerlerini çoktan almıştı. Masadaki yerime geçtiğimde " Hepiniz Hoşgeldiniz." dedim.

Tam karşımda oturan amcamın sert ve bir o kadar dikkatli bakışları üzerimdeydi. Onun bu bakışlarını es geçerek " Bugün karara bağlanması gereken önemli konuları ele alacağız. Öncelikle yönetim kurulundaki tüm üyelerimize toplantıya iştirak ettikleri için teşekkür ederim. Gündem biraz yoğun, herkes hazırsa hızlıca başlayalım." dedim.

" Biz çoktan hazırız. Buyrun başlayalım." dedi amcam Şahin Özdemir.

Başımla onu onayladıktan sonra sağımda kalan Asya'ya " Asya Hanım birinci maddeden başlayalım o halde, buyrun." dedim.

" Birinci maddede yer alan konu maalesef büyük bir talihsizlikle Adana'da yanan tarlalarımız. Can kaybımızın olmaması tek tesellimiz fakat yangının getirdiği maddi zararlar da ne yazık ki çok büyük. Kurulda alınan ortak karar nihayetinde meydana gelen zararın telafisi için yapılacak çalışmalara start verilecek." dedi Asya, önündeki dosyayı sunarak.

" Yanmış kül olmuş bir tarlalardan bahsediyoruz Asya Hanım. Aynı yıl içerisinde o tarlalardan hiçbir verim alamayacağımız kanaatindeyim. Ne yazık ki telafisi olmayan bir durum söz konusu." dedi yönetim kurulu üyelerinden Mehmet Denizer.

" Peki sizin konuyla ilgili bir öneriniz var mı Mehmet Bey ? " dedi Asya.

" Yanan tarlaların tarım için elverişli olamayacağı su götürmez bir gerçek. Bence tarlaları başka şekilde değerlendirmek en doğrusu." dedi Mehmet Denizer.

" Öneriniz nedir ? " diye sordum Mehmet Denizer'e dönerek.

" Şu durumda tarlaları satışa çıkarmak yerinde bir karar olacaktır." dedi Mehmet Denizer kendinden emin bir şekilde.

" Mehmet Bey.." dedim sakin bir şekilde.

" Bu yıl için büyük bir zararın eşiğinde olduğumuz doğru. Fakat biz burada bu yılki zararımızı en aza nasıl indirgeyebiliriz bunu konuşmak için toplandık. Öneriniz için teşekkür ederiz, fakat bu öneriniz şunu gösterir ki holdingin gelecek yıl ve diğer yıllar için elde edeceği kârı da çöpe atmış oluruz. Zira o tarlalardan her yıl elde edilen kazançlarımızı sanıyorum ki buradaki herkes biliyordur." dedim ardından.

GARAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin