Multide kendi çektiğim bir fotoğraf ve bölümde geçen bir film sahnesi var✨
Lunaparkın otoparkına park ettiğimiz zaman hevesle arabadan indim. Hakanlarda geldiklerinde birlikte lunaparka girdik. Kaan bilet gişesine gidip bir sürü bilet aldığında Kutay heyecanla "Neye binelim ilk." Diye sormuştu. Kaan gülerek "Korku treni." Dediğinde Kutay telaşla "Hayır hayır hayır. Olmaz saçmalamayın." Dedi.
"Dönme dolaaap." Diyip dönme dolabın olduğu yere doğru ilerlemeye başladığımda Kutayda koşarak yanıma geldi ve koluma girdi. Ceyda da yanımıza gelince ona yaklaşıp "Şunların hallerine baksana." Dediğimde kıkırdamıştı. Dört tane ayı gibi adam (Yani bizimkiler.) peşimizden geliyordu.
Kutay "Kimler kimlerle binicek." dediğinde bir cevap vermemiştim. Deniz "Ekin istersen ben seninle binerim." Dediğinde ortamın gerildiğini hissetmiştim. Kutay "Deniz, Kaanla Ekin şeyler." Diyince ona dönmüştüm. Deniz "Aa sevgili misiniz. Kusura bakma Kaan bilmiyordum." Dediğinde Kutay "Yok öyle değil de. Açılamıyorlar birbirlerine." Diyince gözlerimi büyüterek ona baktım.
Kaan "Aynen. Kutayın dediği gibi." Diyip kolunu omzuma atınca şaşkınlığım iki katına çıkmıştı. Beni bir kabine doğru çekip kabine oturunca kaşlarımı çatarak "Kutayın dediği gibi mi?" Diye sordum.
Dönme dolap çalışmaya başlarken Kaanda "Ne deseydim kızım. Sana yürüyordu sende rahatsız oluyordun." Dediğinde "Yoo. Ne malum rahatsız olduğum." diye cevap verdim.
"Ha hoşuna gidiyordu yani." Diye sorduğunda inat edip "Evet hoşuma gidiyordu." Diye cevap verdim. Her cümlemizde birbirimize daha çok yaklaşıyorduk. "İyi madem bırakayım da rahat davransın o zaman." Dediğinde "Bırak." Diye cevap vermiştim.
Aramızda bir iki santim vardı. Gözleri dudaklarıma kayınca istemsizce bende dudaklarına bakmıştım. Kalbim deli gibi atıyordu. Elini boynuma koyup aramızdaki mesafeyi kapatınca sadece gözlerimi kapatmıştım.
Beni öpmeye başladığında hiç bir tepki vermedim. Öpüşmüyorduk, beni öpüyordu ve neden geri çekilmediğimi bilmiyordum. Sanki ona karşılık vermemi bekliyor gibiydi. Geri çekildiğinde gözlerimi açtım ve göz göze gelmemek için etrafıma bakmaya başladım.
Sırıtarak "Çilekli nemlendirici. Güzelmiş." Dediğinde "Sen ne tür bi sapıksın ya." Diyip koluna vurdum. O gülerken ben hala etrafıma bakıyordum. Aramızda garip bir şey vardı. Sevgili değildik, flörtte değildik, hatta bir şey de değildik. Beni sevip sevmediğini bilmiyordum. Gerçi onu sevip sevmediğimide bilmiyordum ama olsundu.
Dönme dolap ikinci turunu tamamlayıp zemine geldiğinde kapıyı açıp aşağıya indim. Yanaklarımın kızarıklığı geçsin diye elimi sallayarak yüzüme hava gelmesini sağlıyordum. "Bu kadar utanmana gerek yok güzelim. Dün de sen beni öpmeye çalışmıştın." Diyince kaşlarımı çatıp dişlerimin arasından "Açma şu konuyu salak." Diye tısladım.
Diğerleri yanımıza geldiğinde Denizin modunun düştüğünü hissettim. Onun için üzülmüştüm ama yapacak bir şeyim yoktu. Denizin "Gondola binelim mi?" Demesiyle Ceyda "Hayır hayır hayır. Olmaz asla." Demişti. Gülerek "Gondola gidiyoruuz." Diyip yürümeye başladığımda arkamdan geldiklerini biliyordum.
Kaan biletleri verdikten sonra "Hakan siz Ceydayla öbür uca otursanıza onun yüz ifadesini görmek istyorum." Dediğimde Ceyda beni takmayarak dua etmeye devam etti. Kutay, ben ve Kaan bir uca oturduğumuzda Kutaya dönüp "Kanka uçma tamam mı. Bide seni tutmakla uğraşamam." Dedim "Ya korkuyorum zaten deme şöyle şeyler." Dediğinde gülmüştüm.
Gondol yavaşça hareket etmeye başlarken Ceyda gözlerini kapatmıştı. Olduğum taraf yukarı kalktıkça popom havaya kalkıyordu. Kaan bunu fark etmiş olucak ki bir elini bacaklarımın üstünden geçirip oturma yerine koydu. Yani bir nevi güvenlik kemerim olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEDİCİK
Teen Fiction"Öpsene oğlum neyi bekliyorsun." "Demek seni öpmemi istiyorsun kedicik." Dediğinde kendimi öldürmek istedim, nasıl oyununa gelmiştim?