Multi gittikleri film olmuş olsun. Tabii biz 2020'deyiz ama olsun... Bu arada Eddie ve Richieyi bir tek ben mi shipliyorum?
Dalgınca tabağımdakileri yerken "Kutayın Ekinaşkım iyi misin?" Demesiyle kafamı kaldırıp ona döndüm. Şaşkınca Kutayın yüzüne bakakalmıştım. "Lan seninde mi piercingin var." Dediğimde Kaanın "Hassiktir." Diye mırıldandı. Kutay afallayarak "Evet. Beğendin mi?" Diye sorduğunda kafamı sallayarak evet diye cevap verdim.
"İyi misin diye sormuştum ama iyisin herhalde." Dediğinde aklıma Kaanın tepkisi geldi ve moodum yeniden düştü. "İdare eder kanka ya, iyi sayılırım." Dediğimde "Anladım." Dedi ve kafasıyla bir hareket yapıp dudaklarını 'sonra anlatırsın' dercesine hareket ettirdi.
"Günaydın."
Masaya yaklaşan tanımadığım adama bakarken Kutay ayağa kalkıp "Gelmişsin abi." Diyip ona hiç benzemeyen sarışın çocuğa sarıldı. Şaşkınca onları izlerken masadaki herkes ayaklanmıştı. Erkekler çocukla tokalaşırken hala adını öğrenemediği çocuk masanın diğer ucundaki Ferit Amcaya sarıldı. Babamlarla da tokalaştıktan sonra benim yanıma yani masanın diğer ucuna oturdu.
Bana dönüp gülümseyerek baktı ve "Deniz ben, Kutayın abisi." Diyip elini uzattı. Elini sıkarken "Ekin bende." Diye cevap verdim. "Sen." Diyip duraksadı ve "Kimsin?" Diye sordu. Haline gülüp "Tanerin kızıyım." Diye cevap verdim.
"He anladım. Memnun oldum." Dediğinde gülümseyerek "Bende." Diye cevap verdim.
"Ekinkankam sen tanımıyorsun tabi. Abimdir kendisi, benim gibi yakışıklı olmadığı için inanamayabilirsin." Dediğinde kıkırdamıştım. Denizm"Tanıştık biz Kutay, ve senden daha yakışıklıyım." dediğinde gülmeye devam ettim. Sağımda oturan Kaana döndüğümde kaşlarını çatmış beni izlediğini gördüm.
Ne oldu dercesine kafamı salladığımda beni takmayıp önüne döndü.
Onlar kendi aralarında konuşurken telefonumun çalmasıyla masadan kalktım ve bahçeye çıktım. "Efendim Yağmur."
Burun çekme sesleri geldiğinde "Nasılsın kankam." Diye sormuştu. "Ben iyiyim de sen ağlıyor musun? Noldu?" Diye peş peşe sordum.
"Bir şeyim yok ya. Eski fotoğraflara bakıyordum da, seni özledim biraz. Ama götün kalkmasın çok az." Dediğinde kıkırdadım. Onu gerçekten çok özlemiştim. "Bende seni çok özledim be." Diyip dışardaki masalardan birine oturup bacak bacak üstüne attım. "Siktiğimin okulu bitmedi ki gelemedin buraya." Dediğinde gülmüştüm. En yakın zamanda İzmire gitmem gerekiyordu.
"Kanka ara tatil bi gelsin. Gelicem valla söz. Oğlum çok özledim sizi. Doğancanı falan da yani. Hatta geçen gün anneme dedim ki 'Yağmurla Doginin annelerine de selam söyle onları da çok özledim.'" Dediğimde gülmüştü.
Onunla uzun süre konuştuktan sonra "Ya sen buraları bırak da şu Kaanla aranızda ne var sevgili misiniz?" Diye sordu. "Sevgili değiliz." Diye cevap verdiğimde "Flört müsünüz?" Diye sordu.
"Hayır salak flörtte değiliz."
"He hoşlanıyorsunuz itiraf edemiyorsunuz." Dediğinde ofladım. "Tamam tamam şaka yapıyorum, ama hoşlanıyor musun?" Diye sorduğunda bir süre sessiz kaldım. "Bilmem. İki gün önceye kadar hayır diyordum ama dün onu piercingli gördüm." Dediğimde "Ov may gatt. Piercing lan piercing. Şu hayatta en sevdiğin şey, kaçırma bu çocuğu he." Dediğinde kıkırdadım.
Yağmurla biraz daha konuştuktan sonra ona veda edip restorana geri girdim. Kaanın yanına geri oturduğumda "Nerdesin kızım sen." Diye sordu.
"Telefonla konuşuyordum." Dediğimde "Kimle?" Diye sordu. "Sana ne be." Dedim ve sonra "Yada neyse ya Yağmurla." Diye cevap verdim. Anlamazca bana bakmıştı. Dün yemekte bana çok iyi davranmasının karşılığı olarak bende ona iyi davranabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEDİCİK
Novela Juvenil"Öpsene oğlum neyi bekliyorsun." "Demek seni öpmemi istiyorsun kedicik." Dediğinde kendimi öldürmek istedim, nasıl oyununa gelmiştim?