Multi ✨
Kaan, Hakan, Ceyda ve ben yan yana oturmuş bekliyorduk. Doktor Kutayın önemli bişeyi olmadığını söylemişti. Yaralarına pansuman yapmışlardı ve karnına çok tekme yediği için kanama var mı diye kontrol ediyorlardı. Bizede bir odayı gösterip ordaki hemşirenin bizimle ilgileneceğini söylemişlerdi. Ayağa kalktığımda Kaan "Nereye?" Diye sordu.
"Odaya." Diye cevap verdiğimde ayağa kalkıp peşimden gelmeye başladı. Odaya girdiğimizde kapıyı arkamızdan kapattı.
Hemşire sedye gibi olan yeri gösterip "Oturun hanımefendi." Dediğinde onu dinleyip oturdum. Dudağımın kenarındaki yaraya pamukla batikon sürdükten sonra elmacık kemiğimdeki morluğa bir krem sürdü. Kaana döndüğünde Kaan kadının konuşmasını beklemeyip yanıma oturdu. Kadın onun burnuna batikon sürdü ve elmacık kemiğindeki morluğa bir krem sürdü. Elindeki pamuğu Kaanın burnuna sürecekken telefonunun çalmasıyla pamuğu kenara bıraktı ve telefonu açtı.
Kısa bir süre konuştuktan sonra kapatıp "Tatlım sen yapabilir misin acil gitmem gerek." Dediğinde kafamla onayladım ve kadının çıkmasını bekledim.
Bir bacağımı kendime doğru kıvırıp diğer bacağımı aşağıya doğru sarkıttım ve Kaan doğru döndüm. Bir elimle çenesinden tuttum ve pamuğu hafifçe burnuna sürmeye başladım. Acıyla gözlerimi kısarak pamuğu dokunduruyordum ve her yapışımda tüylerim diken diken oluyordu. Kaan "Güzelim canım acımıyor." Diyince gözlerimi gözlerine çevirdim. "Yara görmeye dayanamıyorum." Dediğimde gülmüştü. Alnını alnıma yasladığında gözlerimi kapattım.
Nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Kafamı sallayarak geri çekildiğimde "Ne oldu?" Diye sordu. "Çok kötü oldum ben ya. Aklıma sürekli yaralar geliyo duramıyorum yerimde. Napsam acaba ya. Beni bayıltsalar olmaz mı ki acaba." Dediğimde gülmüştü.
"İyi dövdüm ama ha. Kaç kişinin testislerine tekme attım, yumruk attım falan." Dediğimde erkeksi bir kahkaha attı. "Kutayla kaçmanız komikti." Dediğinde kıkırdadım. "Bir ara yere düştüm karşı takımın kaptanı karnıma 3-4 kez tekme attı böyle ağzımdan kan geldi. Sonra Ayça geldi kızı aldı üstümden, bende gittim kıza tokat attım yüzüne tükürdüm." Dediğimde çatık olan kaşları son söylediğimde bozuldu ve tekrar güldü.
"Canın yanıyor mu?" Diye sorduğunda "Biraz." Diye cevap verdim. Elini yanağıma koydu ve baş parmağıyla okşamaya başladı. İkimiz de kafamızı duvara yaslamış birbirimize bakıyorduk. Yaklaşıp burnumdan öpünce istemsizce güldüm.
Kaan hoşuma gidiyordu.
Bacaklarımın üstünde duran elimi tuttu ve aramıza koydu. Baş parmağıyla avucumun içinde daireler çiziyordu. Yorgunca "Babama haber vermem lazım." Dediğimde kafasını salladı. Hala üstümde olan Kaanın ceketinin cebine elimi soktum ve telefonumu çıkardım. Babam üçüncü çalışta açmıştı.
"Napıyorsun baba...Ya sana bişey söyleyeceğim ama korkma, biz şu an hastanedeyiz...Bana bişey olmadı, yani oldu da çok az. Kutayı fena dövdüler...Okulda kavga çıktı, savaş alanına döndük resmen... Hayır senin gelmene gerek yok ama Ferit Amcaya haber verebilir misin...Ben nasıl gelirim ımm" Diyip Kaana döndüğümde "Ben bırakırım." Dedi. "..Kaan bırakırmış baba...Tamam geç kalmam...görüşürüz seni seviyorum." Diyip telefonu kapattım.
. . . . .
"Kanka gazi oldun lan." Dediğimde Kutay yaralarına rağmen gülmüştü. "Karşı tarar daha kötü durumda oğlum." Dediğinde güldük. Hakan "Senin canın ne ki kavgaya karışıyorsun oğlum, çok korktum valla." Dediğinde Kutay "Benim gibi delikanlıya yakışmaz çünkü." Diye cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEDİCİK
Teen Fiction"Öpsene oğlum neyi bekliyorsun." "Demek seni öpmemi istiyorsun kedicik." Dediğinde kendimi öldürmek istedim, nasıl oyununa gelmiştim?