Giydiğim kıyafetlere son bir kez baktım. Giydiğim tayt ve tişört ile iyi gözüküyordum. Bu gün benim icin önemli bir gündü ama yine de kıyafetime çok özen göstermemiştim çünkü rahat olmak istiyordum. Çınar'la birlikte sinemaya gidecektik. Tabi onun bundan şu an haberi yok ama neyse.
Nasıl yapacağımı kafamda iyice planlamış ve bana yardım etmesi için yakın arkadaşım Damla'yı aramıştım. Kapı çaldığında Damla'nın geldiğini anlayıp koşarak aşağı indim. Damla kapıda annemle sohbet ederken gidip üstüne atladım.
"Damla! Çok özlemişim seni."
"Ay bende! Hadi çabuk ol, istediğim filmin saatine yetişemeyeceğim."
Gözlerimi devirerek onu odama doğru çekiştirdim. Biz filme girdigimiz zaman o da başka bir filme girecekmiş. Istediği film vizyona girmiş ve yardımı karşılığında parasını ben ödeyecekmişim. Ne iyi (!) bir arkadaş. Yine de onu seviyorum.
Hızlıca Damla'yla planımızı tekrar gözden geçirdik ve anneme görüşürüz deyip evden çıktık. Çınarların ziline basarken heyecanlanmıştım. Kapıyı Çınar'ın annesi Ayça teyze açtığında biraz rahatladım. Dün Ayça teyzeyi arayıp planımdan bahsetmiştim. Kafa dengi bir kadındı ve ona çok mantıklı gelmişti. Bana gülümsedi ve evin içine doğru bağırarak Çınar'ı çağırdı. Çınar kapıya çıktığı zaman Ayça teyze çaktırmadan bize gülümseyip göz kırptı ve Çınar'ı öne doğru ittirdi. Ardından kapıyı çarparak kapattığında Çınar'ın ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bir hali vardı.
Ona sevimlice gülümseyerek yaklaştım ve arkamda sakladığım siyah torbayı zıplayarak kafasına geçirdim. Boyu uzun olduğu için biraz zorlanmıştım ve şu an o beli iki büklüm duruyordu ama yine de çok sevinmiştim. Sonuçta bir şansım vardı ve ben gayet iyi kullanmıştım.
"Çağla ne yapıyorsun Allah aşkına! Çıkar şunu kafamdan."
Kafasındaki torbayı çıkarmak için elimden tuttuğunda kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı. Umursamamaya çalışarak açmasın diye daha sıkı tuttum. Bu sefer kollarımdan tutup beni ittirmeye çalışınca dayanamayıp kafasını kollarınla sarmaladım.
"Ya Çağla, başlatmayın şakanıza! Belim koptu ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
Çınar kendi kendine söylenirken sitenin içerisine Damlaların arabası girdi. Biz araba kullanamadığımız için büyük bir çaba sonunda Damla'nın abisi Ahmet'i bizi götürmesi için ikna edebilmiştik. Ahmet arabadan inip yanımıza geldiğinde bize delirmişiz gibi baktı.
"Çınar, Allah sana yardım etsin kardeşim."
Çınar, Ahmet'in sesini duyunca kafasını kaldırmaya çalıştı ama başarısız oldu.
"Ahmet, sen misin abi? Nolur al şunları başımdan ya."
"Kusura bakma Çınar, bu gün kızların emrindeyim."
Çınar pes etmişcesine nefes verdi. Bu hâline gülümsedim ve onu yarı sürükleyerek arabaya bindirdim. İkimiz arkaya Damla öne oturunca Avm'ye doğru yola çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ç&Ç
Teen Fiction"Benimle tik tok çekmeye ne dersin?" "Bunun duyduğum en saçma şey olduğunu söylerim." "Yani kabul ettin. Tamam ben müzik ayarlıyorum sende arkaplanı güzel bir yer bul." "Seninle asla tik tok çekmem!" Çekti.