Hepinize Merhaba! Burayı büyük ihtimalle okumayacaksınız ama ben yinede yazmak istiyorum. Umarım hikayemi keyifle okuyorsunuzdur. İyi veya kötü yorumlarınızı benimle paylaşırsanız gerçekten çok mutlu olurum, yorumlarınız benim için çok değerli. 💜
Avm'ye geldiğimiz zaman Çınarın kafasındaki torbayı hala çıkarmamıştım. Bu şekilde yürüyemeyeceğimizi anlayınca derin bir nefes verdim.
"Çınar şimdi seninle bir anlaşma yapacağız. Ben ellerimi kafandan çekicem ama sen kafandakini çıkar diyene kadar çıkarmayacaksın. Anlaştık mı?"
"Tamam Çağla, zaten başka şansım yok gibi görünüyor. "
Gülerek kolundan sinema bölümüne çekiştirmeye başladım. İnsanlar bize tuhaf tuhaf bakıyordu ama açıkçası bu pek umursadığım birşey değildi. Sonunda vizyondaki filmlerin göründüğü ekranın önüne - birkaç kere düşme tehlikesi geçirmiş olsak bile - geldiğimizde heyecanla Çınar'a döndüm.
"Kafandakini çıkarabilirsin."
Çınar iyice sıkıldığını belli eden bir nefes bıraktıktan sonra kafasindakini çıkardı. Etrafa göz gezdirip sinemaya geldiğimiz anladığında kaşlarını çatarak bana döndü. Damla ve Ahmet istedikleri filmin saatini kaçırmamak için hemen gitmişlerdi ve ikimiz kalmıştık.
"Cidden beni bu yüzden mi buraya kadar kafamda poşetle sürükledin?"
Hafif yüksek tonda söylediği sözler biraz içimi burksada gülümsemeye çalıştım.
"Seninle film izlemek istiyorum."
Sinirli hali biraz yumuşasa da kaşları düzelmemişti. Biraz düşündükten sonra bilmem kaçıncı kez tekrar bıkkınca nefes verdi.
"İyi tamam, hangi filmi izlemek istiyorsun?"
Onu buraya zorla getirmiştim ama bu şekilde tepki vereceğini düşünmemiştim. Benim hayalimde mutlu bir şekilde film izlemek vardı ama Çınar'ın burada olmaktan haz almadığı her halinden belliydi. Sadece beraber olmamıza odaklandığım için de hangi filmi izleyeceğimizi hiç düşünmemiştim.
"Bilmiyorum. Beraber seçeriz diye düşünmüştüm."
Çınar bana baktığında kafamı yere eğdim ve ayakkabılarımı izlemeye başladım. Bir süre öyle durduğum zaman bana seslendi.
"Filmlere bak Çağla."
Kafamı kaldırıp bir süre filmlere baktım. Çınar benim seçmiyeceğimi anlamış olacak ki parmağını uzatarak bir tanesini gösterdi.
"Şuna ne dersin?"
Ne olduğuna bile bakmadan kabul ettim. Ne izleyeceğimiz pek umrumda değildi. Ben sadece beraber olmak istiyordum ama Çınar'ın davranışlarından dolayı şimdiden bu yaptığım için pişman olmaya başladım.
Bir dakika!
Pişman mı dedim ben?
Bu hayatımda yaptığım en mantıklı planlardan biriydi!
Az önce o benim elimi mi tuttu?
Evet, elimi tuttu ve beni patlamış mısır tezgahına doğru götürüyor. Elimi bırakmadan iki patlamış mısır söylerken ben ağzını kocaman açmış elimi tutan eline bakıyordum.
"İçecek olarak ne istiyorsun?"
Kafamı çevirip surat ifademi bozmadan onun sakin suratına baktım. İçecek neydi ki?
"Bilmiyorum."
Saçma cevabım karşısında sırıttı.
"Bu gün hiçbir şey bilmiyorsun. Birisi olmayan aklını başından almış sanırım."
Dedikleriyle biraz utanırken hala ne içeceğimi söylemedim. Ne içmem gerekiyordu?
Yine cevap vermeyince iki tane kola söyledi ve patlamış mısırlardan birini bana uzatırken diğerini ve iki kolayı kendisi aldı. Bu sırada elimi de bırakmıştı.
Birlikte filmi izleyeceğimiz salona gidip yerlerimize oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ç&Ç
Fiksi Remaja"Benimle tik tok çekmeye ne dersin?" "Bunun duyduğum en saçma şey olduğunu söylerim." "Yani kabul ettin. Tamam ben müzik ayarlıyorum sende arkaplanı güzel bir yer bul." "Seninle asla tik tok çekmem!" Çekti.