Olduğum yerde durdum. Onların evine daha önce gitmişliğim tabii ki vardı ama Çınar'ın böyle bir şey demesini beklemiyordum.
"Bunun için neden sizin eve gidiyoruz ki? Sahada da yiyebiliriz."
Dediklerime karşılık gözlerini devirerek yanıma yaklaştı. Arkama geçti ve beni ittirerek yürütmeye başladı.
"Ben evde yemek istiyorum. Neden her şeyi sorguluyorsun?"
Konuşmayıp yürümeye devam ettim. Eve geldiğimiz zaman annesine selam verip gülümsedikten sonra Çınar'ın komutuyla merdivenlere yöneldim. Odasına geldiğimiz zaman iki dakikaya geleceğini söyleyip yanımdan ayrıldı. Ne yapacağımı bilmediğim için ayakta gelmesini bekledim.
Geldiği zaman elindeki dondurmaları farketmemle gülümsedim. Elindeki karadutlu dondurmayı bana uzattı.
"Bu dondurmayı sevdiğini söylemiştin."
Elinden dondurmayı alıp içten bir şekilde teşekkür ettim. Buna dikkat etmesi çok hoşuma gitmişti. Odasının balkonuna doğru yöneldiğinde arkasından ilerledim. Iki tabure ve küçük bir maşa vardı. Sandalyelerden birine oturunca bende karşısına oturdum.
Ikimizden de bir süre boyunca ses çıkmadı. Çaktırmadan ona bakmaya çalışıyordum ama her seferinde beni yakalamış gibi kafasını bana çevirip gülümsüyordu.
Dondurmasını bitirdikten sonra kafasını bana çevirdiğinde yüzünde ciddi bir ifade vardı.
"Orhan şerefsiziyle yemeğe çıkmayacaksın değil mi?"
Bir kaç saniye ne dediğini anlamadım. Anladığımda sinirle kaşlarımı çattım.
"Hayır tabii ki. Böyle bir şey yapmak istemiyorum."
Sert konuşmam karşısında yüzü gevşedi ve sonunda gülümsemeye başladı. Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı.
"Hey,sakin ol. Sadece sordum."
Bu tatlı haline karşılık bende gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ç&Ç
Teen Fiction"Benimle tik tok çekmeye ne dersin?" "Bunun duyduğum en saçma şey olduğunu söylerim." "Yani kabul ettin. Tamam ben müzik ayarlıyorum sende arkaplanı güzel bir yer bul." "Seninle asla tik tok çekmem!" Çekti.