Basketbol sahasına doğru gülümseyerek yürüyordum. Hava bulutuydu ve yağmur yağacak gibi görünüyordu. Umursamadan yürümeye devam ettim.
Çınar beni basketbol sahasında bekliyordu. Tellere yaslanmış elindeki telefona bakıyordu. Çok yakışıklı olduğunu söylemiş miydim?
Öhöm öhöm.
Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimi kovdum ve yürümeye devam ettim.
Sahadan içeri girdiğimde beni farkedip kafasını kaldırdı. Gözleri üstümde gezinip şaşkın bir hal aldığında ellerimi arkamda birleştirerek hafif utangaç ve heyecanlı bir şekilde yanına gittim.
Üstümde Çınar'ın tişörtü vardı. Çınar evde olmadığı bir zaman annesinden almıştım. Nasıl bir tepki vereceğinden biraz korkuyordum açıkçası. Çınar bu hani, sağı solu belli olmuyor.
Yanına gittigimde tam önünde durarak tepkisini izledim. Bilmem kaçıncı kez gözlerini üstümde gezdirdi ve bu beni daha da heyecanlandırdı.
En sonunda gözlerini gözlerime çıkarttı ve kocaman gülümsedi. Karşılık olarak hafifçe gülümsedim. Sonra bir anda kaşlarını çattı. Neden yaptığını bilmediğim için bir şey demeden gergince durdum önünde.
"Bunu nasıl aldın? Penceremden falan odama mı girdin sen?"
"Ne? Hayır saçmalama!"
Dehşete düşmüş gibi bakıyordum çünkü odası ikinci kattaydı ve benim bu kadar deli olacağımı nasıl düşünürdü?
Tamam, belki de haklıydı.
"Ne saçmalama? Önceden odamın penceresine tırmanmaya çalışmıştın. Üstelik tek sebebin bana yeni çizdiğin resmi göstermekti."
"Pekala önceden yapmış olabilirim ama bu sefer yapmadım!"
Sırıttı.
"Annemle harika bir suç ortağısınız."
Utangaçca başımı önüme eğdim. Kahkaha attı ve bu beni gülümsetti.
Önümden geçip beni de tişörtümden pardon, tişörtünden tutup sürüklemeye başladı.
Öküz gibi davranmayınız Çınar bey.
Ve tahmin edin biz yine naptık?
Evet evet, tiktok çektik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ç&Ç
Подростковая литература"Benimle tik tok çekmeye ne dersin?" "Bunun duyduğum en saçma şey olduğunu söylerim." "Yani kabul ettin. Tamam ben müzik ayarlıyorum sende arkaplanı güzel bir yer bul." "Seninle asla tik tok çekmem!" Çekti.