SAYKO LİSE: BAŞKA BİR HİKAYE

SL-40

Selamlarrr!

Öncelikle iyi bayramlar🌸 (Biliyorum bayram Pazar günü hsjsjsjs Ama bölümü bugün atıyorum. Biz erken kutlamış olalım)

Bu zor günlerde sokağa çıkma yasağı varken ailenizle güzel bir bayram geçirmenizi diliyorum. Hepinizi öpüyorum😘

Keyifli okumalar🖤

"Okulların bugün kapandığına inanamıyorum." Alperen baygın bakışlarını Furkan'a çevirip elindeki karneyi salladıktan sonra "Bunu da boku bokuna almaya geldik zaten!" dedi.

Gözlerini deviren Furkan bana bakıp "Ben Derin'i almaya gidiyorum." dedi. Kafamla onayladığımda okulun çıkış kapısına yönelmişti. Telefonum çalmaya başladığında karnemi Emre'ye doğru uzatmıştım. Hemen karnemi aldığında elimi çantama atıp telefonumu aramaya başladım. Bir süre sonra bulduğumda arayan kişiyle yüzüme bir gülümseme yayıldı. Telefonu açıp kulağımı koyduğumda Emre kimin aradığını anlamak için suratıma bakıyordu.

"Efendim canım?"

Emre şaşkınlıkla ağzını kıpırdatarak 'canım?' dediğinde gülmüştüm.

"Canım ha? Defne iyi misin?" Kuzey karşılık verdiğinde gülmem artmıştı. Emre telefona uzanıp almaya çalıştığında eline vurup "Kıskanç!" dedim. Omuzlarını silkip Mustafaların yanına gittiğinde gülümseyerek arkasından bakıyordum.

"Az önce sevgilini kıskandırmak için beni mi kullandın?"

"Evet. Bence güzel taktik." Kuzey güldüğünde gözlerim hala Emre'nin üzerindeydi. Somurtarak bana bakıyordu.

"Yarın yanına geliyoruz." Sevinçle çığlık attığımda Emre sinirle bakışlarını başka yere çevirdi. Koşarak yanına gittim ve kollarımı ona doladım.

"Kuzeyler yarın geliyor." Yüzüne bir rahatlama yayılırken oda kollarını bana doladı.

"Sizi rahatsız etmemek için ev tuttuk." Kuzey'in dediğiyle kaşlarım çatılırken "Annem sizi parçalar." dedim.

"Murat'ta gelecek, sizde kalamaz."

"Murat ne alaka?" Emre'nin kaşları havaya kalkarken kulağını telefona yaklaştırıp dinlemeye başladı.

"Tatil yapmak istiyormuş. Bende yok diyemedim."

"İyi gelsin. Senelerdir onu görmedim." Bakışlarımı kısa bir süre Emre'ye çevirdikten sonra ters bir şekilde bana baktığını görüp bakışlarım kaçırdım.

"Neyse yarın bekliyorum."

"Tamam görüşürüz." Telefonu kapatıp çantama attıktan sonra Emre'ye baktım.

"Murat kim?" Ellerimi yanaklarına yerleştirip sıkmaya başladıktan sonra "Sen kıskandın mı, sen?" dedim. Emre gülmemek için kendini sıkarken ellerimi kendime doğru çektim.

"Kuzey'in arkadaşı."

"Ne işi varmış?"

"Tatil yapmak istiyormuş. Hem zaten ev tutmuşlar." Emre kafasıyla onaylayıp yürümeye başladığında peşinden gidip ellerimi koluna sardım.

"Kıskanmana gerek yok."

"Kıskanmadım zaten!" Kahkaha atıp yüzüne bakarken "Hı bende yedim!" dedim ve Eda'nın yanına doğru yürümeye başladım. Emre peşimden gelirken hala gülüyordum. Çok tatlı kıskanıyordu.

"Ne yapıyoruz gençler?" Alperen konuştuğunda ona bakıp kafamı aşağı yukarı salladım.

"Sahile inelim." Mustafa fikrini ortaya gittiğinde herkesten onaylayan sesler çıkmıştı. Sahilin çok kalabalık olacağını biliyorduk, ama sahildi işte..