SL-37

2.3K 191 212
                                    

Fotoğraf Ömer ve Tuğçe (Önceki hikayeyi okuyan alfalar hatırlar sjjsjsjs)

"Evlendik lan! Sonunda oğlum!" Doruk abi sevinçle elindeki evlilik cüzdanını sallarken gülüyordum. Az önce nikahları kıyılmıştı. Beste abla gülerek Doruk abiyi izlerken bakışlarından bile onu ne kadar çok sevdiğini görüyorduk.

"Hani biz daha erken evlenecektik ortağım?" Semih abi, Yaren ablaya bakarak konuştuğunda dudaklarımı birbirine bastırmıştım. Az önce ortağım mı demişti?

Yaren abla yavaş hareketlerle Semih abinin kolundan çıktı. Semih abi bakışlarını ona çevirdiğinde "Ortağım ne be?!" dedi.

"Aha kavga!" Emre yanıma iyice yaklaşıp Semih abilere bakmaya başladığında "Kaos severiz." demiştim.

"Ortağım değil misin?" Semih abi tekrar konuştuğunda, Yaren abla sinirle bakıp "Kahvedeki okey arkadaşın mıyım?" dedi.

"Çok haklı!" Furkan araya girdiğinde hepimiz kafamızla onaylamıştık. Semih abi kötü bakışlarını hepimizin üstünde gezdirip gözlerini kıstıktan sonra "Susun siz!" dedi. Ardından bakışlarını Yaren ablaya çevirip "Hayat ortağım değil misin?" dedi.

Yaren ablanın yelkenler anında suya inerken yüzümü ekşitip Emre'ye döndüm.

"Buradan bize ekmez çıkmaz." Kahkaha atıp yanaklarını sıktığında gülerek elini tuttum. Parmaklarımızı kenetlediğimde elimi dudaklarına götürüp öpmüştü.

Acaba bir gün bizde evlenecek miydik? Ondan ayrılma düşüncesi içimi parçalıyordu. Ama ilerde ne olacağını hiç bilmiyorduk.

"Gençler akşam kutlama yapacağız." Doruk abinin dediğiyle herkes ona baktığında "Sahilde görüşürüz. Şimdi izin verirseniz karımı gelinlik provasına götüreceğim." dedi ve Beste ablanın elini tutup arabasına yöneldi.

"Oğlum valla Doruk hızlı çıktı. Biz olduğumuz yerde sayıyoruz." Gökhan abi konuştuğunda, Semih abi bakışlarını hüzünle Ömer abi ve eşi Tuğçe ablaya baktı.

"Bence en hızlınız Ömer." Bakışlarımı Tuğçe ablada gezdirmiştim. Oldukça güzel bir kadındı ve dün hamile olduğunu öğrenen Ömer abi etrafında fır dönüyordu.

"Ne düşünüyorsun?" Emre kulağımın dibine girip konuştuğunda yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

"Çok güzel değiller mi?" Emre herkesin üstünde gözlerini dolaştırdıktan sonra "Evet çok güzeller." dedi.

"Acaba ilerde bizde.." Cümlemin devamını getirmeyip sustuğumda Emre önüme geçti ve "Devam et." dedi.

Kafamı sağa sola sallayıp "Boşver" dedim.

"İlerde biriyle evleneceksem bu sen ol isterim." Aklımı okumuş gibi konuştuğunda gülümseyerek sarıldım. Bir bakışımdan, hareketlerimden ne hissettiğimi anlıyordu. Çok şanslıydım ki hayat karşıma onu çıkarmıştı.

*

Bitkin bir şekilde kendimi yere attığımda Emre ve arkadaşlarım koşarak yanıma gelmeye başlamıştı. Finaldeydim. Finalde rakibime yenilmiştim.

Emre hızla yanıma oturup bir şişe su uzattığında alıp içmeye başlamıştım. Derin nefesler alırken babamda gelmişti.

"Aferin kızıma."

Bakışlarımı yüzüne çevirip "Ne aferini baba? İkinci oldum." Dedim.

"Bir daha ki sefere birinci olursun. Üzme kendini!" Kafamla onaylayıp arkadaşlarıma baktığımda hepsinin yüzünde bir gülümseme olduğunu görmüştüm. Derece almama çok seviniyorlardı.

"Seni eve götürelim mi?" Emre'yi kafamla onayladığımda aklıma gelen şeyle kaşlarım havaya kalkmıştı.

"Madalya?"

"Babam alır. Sen git dinlen." Derin konuştuğunda gülümseyip Emre'nin beni ayağa kaldırmasına izin verdim. Eda elinde çantamla gelince "Üstümü değişseydim?" demiştim.

"Sorun yok abim arabayla geldi." Tiksinerek üstüme baktığımda Emre gülerek kolumdan tuttu ve dışarı çekmeye başladı. Salonun dışına çıktığımızda arabanın önünde telefonla uğraşan Engin abiyi görmüştük. Bakışları bizi bulunca telefonunu cebine atıp "Ee birinci oldun mu, atom karınca?" dedi.

"İkinci oldum."

"Ee seneye de bir birincilik yakışır." Arabanın kapısını açtığında Emre araya girip "Kendi sevgiline kapı aç." dedi.

Engin abi kahkaha atıp "Açardım ama bil bakalım neyim yok?" dedi.

"Kolun?"

Kahkaha attığımda Engin abi kafasını sağa sola sallayıp sürücü koltuğuna yerleşti. Mükemmel abi kardeş ilişkileri.

Arka koltuğa oturduğumda Emre'de yanıma oturmuştu. Engin abi dikiz aynasından ters bir bakış atıp "Şoförün müyüm lan ben senin?" dedi ve ardından bakışlarını bana çevirip "Senin olurum Defne. Yanlış anlama." dedi.

Emre eliyle abisinin kafasını itip "Sen niye benim sevgilimin şoförü oluyorsun? Ben olurum." dedi.

"Ehliyetin yok geri zekalı." Emre kafasını aşağı yukarı sallayıp mırıltılar çıkardıktan sonra "Bak o çok büyük bir etken." dedi. Gülerek bakışlarımı pencereye çevirdiğimde sessizlik olmuştu.

Kısa bir araba yolculuğundan sonra apartmanın önüne gelmiştik. Arabanın kapısını açıp Engin abiye döndüm.

"Teşekkürler Engin abi."

"Rica ederim." Güldüğümde Emre elini yüzüme koydu ve önüme çevirdi. Sen ne ara inip benim olduğum tarafa geldin?

Arabadan indiğimde Emre kapıyı kapatıp "Sen git ben gelirim." dedi. Engin abi umursamadan gaza bastı ve gözden kayboldu. Gülerek apartmana doğru yürüdüğümüzde kapıyı açan Doruk abi gülerek yüzüme doğru konfetiyi patlattı. Arkasından gelen Beste ablanın elinde tuttuğu pastaya bakıp güldüm.

"Birinci oldun mu kız?" Semih abi araya girdiğinde kafamı olumsuz anlamda salladım.

Gökhan abi dudaklarını birbirine bastırarak ağız içinde konuşmaya başlamıştı. "Beste yanlış pasta!"

Beste abla arkasını dönüp bir şeyler yaptığında çaktırmadan bakmıştım. Pastaları değişiyorlardı. Yaren ablanın verdiği yeni pastayı alıp bana yaklaştığında üstünde yazan "En güzel ikinci. Seneye birinci." yazısına güldüm.

"O pastada ne yazıyordu?" Bakışlar Gökhan abinin Rüya ablaya verdiği pastaya dönerken gülmüştüm.

"Gökhan'ın hep yanlış istihbarat alması.." Beste abla gözlerini devirip bana döndüğünde gülmeye devam etmiştim. Pastanın üstündeki tek mumu yakan Dorum abiyle gülümseyip gözlerimi kapattım. İçimden dilek tutmak gelmişti.

Umarım her zaman böyle neşeli olurduk

Mumu üfleyip gözlerimi açtığımda Doruk abi yüzünü ekşitip "Şimdi git banyo yap!" dedi. Elimi alnıma çıkarıp asker selamı verdim ve apartmanın kapısını açtım. Emre'de peşimden gelirken Doruk abi omzundan tuttu ve "Sen nereye?" dedi.

"Defnelere." Ah saf çocuğum benim. Nereye gittiğini sormamıştı. Gitmeyeceksin demek istemişti.

"Sen burada kalıyorsun." Hüzünle el sallayan Emre'ye öpücük atıp kapıyı kapattım ve asansöre bindim. Aynadaki yansımama bakışlarım kayarken gülümsediğimi gördüm. Doruk abiler hayatındayken hep gülümsüyordum. Ama Emre'nin girişi beni daha çok gülümser hala getirmişti. Çoğu huysuzluğumdan bile kurtarmıştı. Böyle muhteşem bir insanken nasıl sevmeyebilirdim ki onu?

Değil mi ama? (Yazarın iç sesi jsjsjsj)

Bölümler artık haftada bir gelecek oda Cumartesi günleri. Biliyorum çok atıyordum, ama artık fazla vakit bulamıyorum. Bu yüzden böyle olacak.

Haftaya görüşürüz :)

SAYKO LİSE: BAŞKA BİR HİKAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin