SL-48

1.7K 149 56
                                    

Pencereden dışarı bakarken yüzüme yayılan gülümsemeyle derin bir nefes aldım. Annemler başta izin vermediği için büyük strese girdiğim tatil olayı yüzünden günlerce üzgün dolaşmıştım. Ta ki işin içine Doruk abi girene kadar..

Şu an onların yazlığına gidiyorduk ve bütün herkes vardı. Heyecanla yanımda oturan Emre'ye döndüğümde gülümseyerek bana baktığını gördüm. Ardından göz ucuyla dikiz aynasından bize bakan Doruk abiye baktı. Doruk abi kaşlarını çatmış bir şekilde bize bakarken, Emre bakışlarını kaçırıp başka yöne bakmaya başlamıştı.

"Ee Gökhan abi, Rüya abla nerede?" Emre'nin hemen yanında oturan Gökhan abi derin bir nefes alıp "Sonradan gelecek." dediğinde bir şeyler olduğunu anlamıştım.

"Yine kavga ettiniz değil mi?" Beste abla konuştuğunda, Gökhan abinin dudakları aşağı sarkmıştı.

"Ne yaptın da delirttin kızı?" Doruk abi gülerek konuştuğunda, Gökhan abi lafı ağzının içinde geveleyerek "Birazcık kilo almışsın dedim sadece." demişti. Kocaman açılan gözlerimi ona çevirdiğimde "Ne dedi o?" diyen Beste ablaya bakıp "Kilo aldığını söylemiş." dedim.

"Ama bunun ölmekten farkı ne?" Beste abla gözlerini devirdiğinde kafamla onaylamıştım.

"Bir, iki kürek toprakta biz atalım." Doruk abi zevkle konuşurken Emre araya girip "Abi büyük ayıp." dedi. Gökhan abi sinirle Emre'nin omzuna vurup "Sen konuşma velet." dediğinde Emre dudağını büzüp üzgün bakışlarını bana çevirdi. Haline gülüp Doruk abinin görmeyeceği bir şekilde elini tuttuğumda yüzüne hemen bir gülümseme yayılmıştı.

"Gelince kendimi affettireceğim."

"İnşallah canım ya." Beste abla kollarını göğsünde bağlayıp bıkkınca Gökhan abiye bakarken, Gökhan abi bakışlarını kaçırdı. Bakışlarını kaçırdığında el ele tutuşan bizi gördü ve sinsice gülmeye başladı.

"Doruk bunlar el ele tutuşuyor." Gözlerimi kısarak Gökhan abiye bakarken elimi çekip havaya kaldırdım ve dikizden bana bakan Doruk abiye baktım.

"Yok öyle bir şey."

Doruk abi inanmamış bir şekilde önüne dönerken ortada oturan Emre'nin göğsüne elimi koyup sırtını koltuğa yasladım ve Gökhan abiye yaklaşıp "Rüya abla geldiğinde barışma olayını unut!" dedim.

"Ama.."

"Kendin kaşındın." Omuzlarımı silkip pencereye geri döndüğümde Gökhan abinin stresten tırnaklarını yemeye başladığına emindim. Bakalım Rüya abla geldiğinde seni ne zorluklar bekliyordu?

*

"Burası çok güzel." Eda hayranlıkla konuşurken bende kafamla onaylamıştım. Mersin'den çıkmamış olsak da bu kadar güzel yerler olduğunu bilmiyordum.

"Hadi yemek yiyelim, sonra size etrafı gezdiririm." Doruk abi konuştuğunda bakışlarımı manzaradan alıp ona çevirdim. Beste ablaya bakıp gülümsedi ve kolunu omzuna attı. Çok güzel bir çiftlerdi.

"Doruk abi görmeden." Emre hızla yanağımı öptüğünü gülerek ona baktım. Ellerini iki yana açmış bana bakıyordu. Kafamı sağa sola sallayıp yürümeye devam ederken, Doruk abilerin girdiği restorana baktım. Güzel bir yere benziyordu.

Boş masalardan birine yöneldiklerinde bizde peşlerinden gitmeye başlamıştık. En arkadan yürüyen Emre ve beni gören Doruk abi "Hızlı yürü kız!" dediğinde telaşla kafamı aşağı yukarı sallayıp adımlarımı hızlandırdım. İyi ki Emre'yi seviyordu. Sevmese kim bilir neler yapardı?

Masaya oturduğumuzda Beste abla araya girip "Herkes balık yemeli, çok lezzetli." dedi.

"Bana uyar." dediğimde yüzünü ekşiten Kuzey'e baktım. Balıktan nefret ederdi.

SAYKO LİSE: BAŞKA BİR HİKAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin