heavenly.

2.5K 442 115
                                        

Jeongin eliyle Seungmin'in dolabını kapatırken sıkıntıyla söylendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeongin eliyle Seungmin'in dolabını kapatırken sıkıntıyla söylendi.

"Şu erkek arkadaşlarını al artık üzerimden. Her gün biriyle uğraşmaktan bıktım."

Seungmin onun sarkastik tavırlarına alışık bir şekilde omzunu dolabına dayadı.

"Sana da günaydın Jeongin."

Jeongin'in yüzü sanki unuttuğu bir şeyi hatırlamış gibi aydınlandı.

"Günaydın!" dedi neşe içinde.

Aralarında hiç sorun yokmuş gibi. Sonra yüzü eski duvar haline büründü ve kelimelerine devam etti.

"Şimdi erkek arkadaşlarını konuşabilir miyiz?"

"Dengesiz herifin tekisin." dedi Seungmin başını iki yana sallarken.

"Öncelikle Jeongin;" diye devam etti kelimelerine.

"Onların hiçbiri sevgilim değil."

Jeongin itiraz edecekken eliyle tekrar onu susturdu.

"Buna Changbin de dahil."

Jeongin gözlerini devirdi.

"Duysa üzülür çocuk." dedi gözlerini iri iri açıp daha inandırıcı olmaya çalıştı. Seungmin onu takmayıp konuşmaya devam etti.

"İkinci olarak;" dedi.

"Ben seni hırpaladıktan sonra onlara senden uzak durmalarını söyledim zaten."

Jeongin inanmaz bir şekilde kahkahayı bastı.

"Hırpalamak mı?" dedi yüzünü bir çembere alırken.

"Senin yüzünden bir haftadır bu izlerle geziyorum. Drama koçu bile iz kalmasından korktu." dedi sonlara doğru sesi yükselmişti.

"Tamam seni evire çevire dövdüm." dedi Seungmin ellerini iki yana açarak.

"Oldu mu?"

Jeongin Seungmin'e kırgın bir bakış attı.

"Ciddi misin?" dedi Seungmin onun aptal suratına bakarken.

"Jeongin hak ettin yani." dedi gözlerini devirip.

"Bana gelip vicdan yaptırmaya çalışma."

"Ne yapsam rolü vermezdin. Cidden ihtiyacım vardı bu role. İster anla ister anlama." dedi Jeongin yorgunca.

"Evet çünkü çok çalıştım." dedi Seungmin bu sefer o da kırgındı.

"Haftalarca vokal pratiği yaptım, dansçı olmama rağmen dans pratiği yaptım iki ay boyunca."

Jeongin'e duyduklarıyla gözlerini kaçırdı.

"Yine de Jeongin;"

"Senin için çok önemli olduğunu söyleseydin zaten girmezdim." dedi anlayışla.

Jeongin yaşadığı vicdan azabını gözlerini devirerek geçirmeye çalıştı.

"Bu direkt seni geçemem o yüzden sen sıradan çık demek değil mi?" dedi huysuzca.

"Kandırıp sarhoş etmek de aynı şey." dedi Seungmin bıkkınlıkla.

"Bunları gelip konuşmayı sevmiyorum." dedi Jeongin kendini savunurcasına.

"Bunlar dediğin senin duyguların Jeongin." dedi Seungmin ellerini onun omuzlarına koyup.

"Sadece yükler başka bir işlevleri yok." dedi yutkunurken Jeongin. Şu an bir hafta önce sinirden üzerinde tepinen çocuktan psikoterapi görüyordu resmen.

"Sen sanatçısın." dedi Seungmin.

"Yükünü atabilirsin yani."

Anlamaz şekilde yüzüne baktı Jeongin diğerinin.

"Sanatınla kurtul onlardan."

"Elinde çoğu insanda olmayan bir şey var." dedi önceki dediklerine ithafen.

"Umuyorum." dedi en son Jeongin ona teslim olup.

"Umma." dedi Seungmin ellerini onun omuzlarından çekerken.

"Sadece inan."

"Nereden buluyorsun böyle kelimeleri?" dedi Jeongin gözlerini devirip gülerken.

Seungmin de gülmeye başladı onunla.

"Bilmiyorum." dedi başını iki yana sallarken.

Sonra Jeongin uzakta onları izleyen ince uzun çocuğu fark etti.

Hwang Hyunjin anlamaz bir yüzle ikisine bakıyordu.

"Sanırım." dedi Jeongin Seungmin'i aşıp uzun olana ilerlerken.

"Duygularım konusunda açık olmam gereken biri daha var."

Careless Whisper. hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin