~Part6~

10 3 0
                                    

Hepimiz hazirlanip sahile gitmek uzere arabamiza bindik,annem öne
Biz ucumuzde arkaya gectik ama tabiki aramiza abim yerlesti yoksa ben onu ellerimle boğardım,çünkü ona annemin soylediklerinden sonra o kadr çok sinirlenmistimki,hirsimi cikarma istegi doğmuştu içime ama herkes bana bu kadar öğüt vermisken ses etmedim,ve giden arabadan camdan disariyi izledim.
Yaklasik 10 dk sonra sahile gelmiştik bile,araba durunca direk kendimi asagi attim,şaka deil,cidden düşmüştüm,e tabi arkaya 3 kisi oturursak pekte genis 1 yer kalmazdiki,ve bende kapiyi actigimda burağın itmesiyle yere kapaklanmıştım,hemn kalkmayi denedim ama bazilari bana gülüyordu bilin bakalim kim?
Evet doğru tahmin hödük beyimiz benim bu halime gülüyor,azini burnunu kirmanin zamani geldide gecti bile,şımarık velet.

"Nehir iyimisin bilerek olmadı,furkan beni yanlislikla itince bende seni itmis oldum,canın yaniyormu?"

Yok cnm ne canimin yanmasi,alt tarafi dizlerim kaniyor,bide elimin icinin postu soyuldu ya yok bisim.

"Tabi aciyor,yere düştüm yere!"

Annem ve babam daha yeni fakretmis olucakki hemn yanima geldiler

"Annem iyimisin?"

Ayn anda babamda sordu

"Nehir guzel kizim ne oldu,iyimisin,hemen sargı bezini getirin torpidoda,dizlerin kanamış"

Dedi endiseli sesiyle,ve hemn beni yerden kaldirdi burak,harbi dizlerimmi kanamiş a-a waow bunu ogrendigim iyi oldu,off ne diyorum ben ya 1 dk 1dk burak az once bana furkanmi itti dedi,e ama onun yaninda kapi vardi ordan inemiyormuydu nalett!
Burağa döndüm ve sinirli sinirli sorumu sordum

"Furkan bey'in yaninda kapisi yokmuydu nie itti seni?"

Birden furkan"ın gulmesi durdu,ve bu kez ben ona sinsi bir gülüş attim.
Hödük bu sfer konusmaya basladi.

"Serhat amca,herhalde kapı kulpu bozulmuş çünkü ne kadar zorladiysamda,acamadim ayrica ben yanlislikla burağı itince nehir düştü"

Hehe bizde yedik,yanlışlıkladir umarim,bahaneside hazir Masallah,insan bi insanı nasil yanlışlıkla itebilirki Allah aşkına,dedigi şeye kendi inaniomu?,ona gozlerimi devirerek bir bakis attim ve elinde küçük acil yardım cantasiyla gelen anneme döndüm,hemen annem dizlerime pansuman yapmaya basladi, acıya sızlaya sonunda bitmisti ellerimin içini ve dizlerimi hafifce sardı, hepimiz sahile doğru gitmeye basladik sonunda,ayaklarim kuma değince o kadr rihatladimki az önceki halimden eser kalmadi bile!, babam kollarinin sol altina annemi alarak yürümeye başladı,ulan ya ne kdar romantikler,acaba benide kolunun altına alacak,ona sonsuza kadar güveneneğim ve seveceğim erkek olacakmi?,aman nerde bizde o şans,anneme eskiden babamla nasil tanistiniz die sorduğumu hatirliyorum,o da bana şöyle demisti,'aslinda babanla biz birbirimize çok gıcık kapardik,hic svmezdik hatta nefret ederdik birbirimizden,ama nasil olduysa en büyük aşklar nefretle baslar deyimi bizde gerçekleşti,ve evlendik,iyikide boyle olmus,siz varsınız,iyikimsiniz siz benim' demisti,ama o an aklima dank eden şeyle durdum,ne nefret ediyorlardi aman tanrım!,yoksa hayır hayır biz asla yokya aklima bile getirmiyorum,biz o hödükle cok zıtız zaten ama yok yok olmaz öyle şey o deyim anca annemle babamda geçerli,içimden gerilirken babamin "sen orda napiyorsun,gel buraya güzel kızım" demesiyle,hemen yanina uçtum ve sağ kolunun altinada beni aldı ve öylece yürüdük,burak la hödük te arkamizdan geliyordu,birden aklima gelen fikirle yerimde durdum,babam ve annem durdugumu gorunce sasirir halde bana baktilar

"Anne baba hadi aile fotoğrafi cektirelim!"

Diyerek cebimden telefonumu cikardim

"Aa harika bi fikir annecim!"

~Hödük~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin