"...Yani, benimle oynamak mı istiyorsun?"
"Evet! Neden olmasın?"
Birlikte yere oturdular. Çiçekler, rüzgarın hafif esintileri ile eğiliyorlardı. Kelebekler uçuyor, çiçeklere konuyordu. Kuşlar, ağaçlardaki yuvalarına gidiyor ve yavrularına getirdikleri yemekleri yediriyorlardı. Biraz ilerideki parkta, çocuklar oyın oynuyor, koşturuyor, gülüşüyorlardı. O sırada kıvırcık saçlı oğlan, yerdeki karo taşlarına bakıyordu. Minik Izuku, biraz mahcup olmuştu. Sadece yanındaki yaşıtına ile oyun oynamak istese de, yanında herhangi bir şey yoktu. Yalan söylemiş gibi hissetti kendini. Oğlana döndürdü başını. Uçuşan rengarenk kelebeklere baktığını fark etti. Bacaklarını, küçük bedenine doğru çekti.
"Bunu söylememe rağmen, yanımda oyun oynamak için herhangi bir şey yok. Seni de burada, tek başına bırakmak istemem. Yani...özür dilerim."
Yanındaki yaşıtı, ona doğru çevirdi kafasını. İşaret parmağındaki açık mavi kelebek, kanatlarını açtı ve yavaşça uzaklaştı. Yeşil gözlü oğlanın yanına yaklaştı. Gözlerinin biraz ıslandığını fark etti. Onu üzdüğünü düşünmüştü. Kollarını, bacaklarına doladı ve konuşmaya devam etti Izuku.
"Ben, özgürlükler konusunda kötü deneyimler yaşadım. Sen de üzgün olduğundan dolayı, belki arkadaş olabiliriz diye düşünmüştüm. El olarak, şapşal görünmek istememiştim."
"Neden öyle düşündün?"
"Aslında, çevremdeki çocuklar beni dışlıyorlar. Ama sen farklısın. Senin üstünde kötü bir izlenim bırakmak istememiştim. Ve özgürlük için çalışmak yerinde, oyun oynamak daha iyi olur diye düşünmüştüm."
"Peki, yanlız başına ne yapmayı seversin?"
"Uh~ bu sana saçma gelebilir, fakat...diğer kahramanlar hakkında notlar alıyorum. Bu hobi gibi bir şey."
"Neden saçma olsun ki? Bu harika bir şey. Benim fikrime göre, daha çok çalışıp, gelecekte çok iyi bir kahraman olabilirsin."
Izuku biraz utanmıştı. Bu yaptığı şeyleri ilk defa birine anlatıyordu. Ve ilk defa böyle kelimeler duymuştu. Diğer kişiler ona hep "Sen asla bir kahraman olamazsın!" ya da "Daha özgürlüğün bile yokken, bunları düşünmen çok salakça." gibi şeyler söylerlerdi ona. Fakat karşındaki çocuk, ona inanıyordu sanki. Özgürlüksüz olsa bile, bir kahraman olabileceğini düşünüyor gibiydi. O farklıydı.
"Ka-kahraman olmak mı!? İlk kez biri, bana böyle şeyler söylüyor. Ha! Bu arada, en sevdiğin Pro Kahramanlar kim?"
Oğlan, kafasını eğdi. Ne diyeceğini bilememişti. Babası, ona "All Might'tan bile iyi olmak istiyorsan, o salak adamı izlemeyi bırakacaksın. Onun gibi olmayacaksın." derdi her daim. En sevdiği kahraman, ilk başta hep All Might olmuştu onun için. Babası, onun için hiç bir şey ifade etmiyordu. Saygı duyuyordu, ama nefret ediyordu. Annesine vuruyordu o. Ablasına, abisine bağırıyordu. Onun gibi olmak istemiyordu hiç bir zaman.
"Senin en sevdiğin kimler?"
"Be-benim...bir tane var. All Might!"
Minik oğlan heyecanla kafasını kaldırdı. Onun farklı birini veya birilerini söylemesini bekliyordu. Belki de babasının adını söyleyecekti. Ama söylemedi. Çevresindeki her büyük, babasını söylüyordu. All Might, onlar için bir şey ifade etmiyordu. Ya da babasının yanında söyleyemiyorlardı. Gümüş ve safir rengi gözleri parladı.
"Benim de!"
Bir süre daha konuştular, gülüştüler, eğlendiler. Kahramanlar, aileleri, çevreleri hakkında konuştular. Saat geç olmaya ve güneş batmaya başlayana kadar. Izuku ve yanındaki oğlan, güneşin batışını izlediler. Ardından minik bedenleri ile oturdukları yerden kalktılar.
"Annem beni merak eder, saat de geç oldu. Benim eve gitmem gerek. Umm...sen, eve dönecek misin?"
Oğlan kafasını salladı. Sabahki halinden eser yoktu. Yeşil gözlü çocuk ile konuşmak, onu mutlu etmişti. İçindeki bu mutluluk, onun sayesinde olmuştu. Eve gittiği zaman, biraz azar yiyecek olsa da, dışarı çıkmak ve "arkadaş" kelimesinin anlamını bulmak, eğelenceli bir deneyim olmuştu onun için. İlk arkadaşı, karşısındaki yeşil gözlü ve kıvırcık saçlı oğlandı. Yüzüne minik bir gülümseme yerleştirdi.
"Evet, en iyisi eve gitmek olacak."
"...Bu iyi."
Sağ bacağını ileri doğru attı Izuku. Mutlu olmuştu bugün. Yeni bir arkadaş edinmiş, ona yardım etmişti. Güldürmüştü. Bu onun için, çok önemli bir şeydi. İnsanları mutlu etmeyi, güldürmeyi, yardım etmeyi severdi. Karşısındaki oğlan, Izuku'ya döndürdü başını.
"Biliyor musun?...Seninle konuşmak çok güzeldi. Beni mutlu ettin."
"Ö-önemli değil. Bu arada...al. Seni olsun."
∞
Yazarken o kadar mutlu oluyorum ki! Anlatamam... Çok küçükler ve sevimliler. Aklımdan binbir fikir geçiyor. Bu kitap bence çok güzel olacak. Sizce?
Diğer bölümde görüşmek üzere. Severek okumuşsunızdur umarım!!!
。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆。・:*:・゚★,。・:*:・639 kelime...
cuteface_shoto bu bölüm senin için!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔ [⑅ Childhood Friends ⑅] / Tododeku
RomanceO benim küçükken tanıştığım, bir kere gördüğüm, arkadaşım olarak saydığım tek kişiydi. Ona hayatımı anlatmıştım. O da kendi hayatını bana anlatmıştı. Bana bir hediye bile vermişti. Bir günlüğüne, hatta birkaç saatliğine de olsa, onla geçirdiğim daki...