Bugün grupla alış-veriş yapıcaktık. Akşam içinde pijama partisi yapmayı düşünmüştük. Erkekler ilk karşı çıksa da tehdit edince tamam demişlerdi. Şimdi hep beraber çift kombinleri olan bir yere gelmiştik. Çok güzel şeyler vardı. Hepimiz fare ve kedili hoodilerden beğenmiştik. Akşam içinde bir şeyler almıştık. Ama erkeklerin bundan haberi yoktu. Onlara sürpriz olucaktı.
Şuan hep beraber bizim kafeye gidiyorduk.
"Akşam için oyun falan alalım mı?" dedim.
"Evde oyun olucaktı" dedi Mert.
"Kızlar biz bu kadar şey almamıştık neden bu kadar poşet var" dedi Yağız.
"Akşam için bir kaç sürpriz" dedi Azra.
"Nasıl şeyler bi bakiyim mi?" dedi Talha. Azra Talhanın eline vurdu.
"Fazla merak iyi değildir eniştecim" dedim. Yağmurda aynen dedi.
Biraz daha sohbet ettikten sonra yemeklerimizi yiyip kasaya doğru gittik. Evet ödeme zamanı. "Kızlar siz bizi dışarda bekleyin" dedi Talha.
"Neden" dedi Azra.
"Çünkü hesap zamanı"
"Allah Allah biz de ödeyebiliriz"
"Olmaz canımın içi biz ödeyelim gidelim işte"
Arkadan Yağmur "Hadi gidelim hesabı ödedim" dedi.
"Ayıp oldu şimdi yenge" dedi Talha.
Hepimiz güldük.
Eve doğru gidiyorduk. Marketin birinde durduk. Mert "İçki alsak sorun olur mu?"
"Bilmiyorum kızlara soriyim"
"Tamam"
"Kızlar içki sizin için sorun olur mu?"
Azra "Bence içmeyelim" dedi. Yağmurda onayladı.
"Tamam söyliyim ben"
Mertin yanına doğru giderken Cem ve Sudeyi görmüştüm. Sude cidden kiminle sevgili hala anlamadım. Cem mi? Ramazan mı? Aman banane ondan.
"Mert içki almayalım"
"Tamam canım"
"Başka ne alabiliriz evinde ne eksik onları bari alalım"
"Her şey var"
"Vayyy zengin seni"
"Ehh birazcık öyle"
"Hadi oyalanmayalım"
Dışarı çıktığımızda Talha ve Azra tartışıyordu.
"Noldu size?"
"Talha aldığımız şeyleri gördü giymem diyip duruyor"
"Çünkü giymem Yağız ve Mertin de giymiyeceğine adım gibi eminim"
"Öyle olsun Talha ben eve gidiyorum"
"Ya durun Bi ya" dedi Yağmur.
"Bunun için tartışmayın"
"Aynen" dedi Yağız ve ekledi "Hem ne kadar kötü olabilir ki" dedi. Bunu demicektin.
"Abi bune ben bunu s*kseniz giymem"
"Emin misin kardeşim"
"Tamam belki giyerim"
"Ya ne pissiniz be"
Yarım saattir Yağız ve Talha böyleydi. Mert arada laf atıyordu. İlk gördüklerinde çığlık atmışlardı.
Şuan ne mi yapıyoruz? 3 salağı ikna etmeye çalışıyoruz.
"Ya çok kötü değil" dedim.
Yağmur "Aaa ne abarttınız be" dedi
Azrada "Boşverin kızlar hadi gidelim sıkıcı oldu zaten burası" dedi.
Yağmurla kafa salladık eşyalarımızı aldık tam dışarı çıkarken hepsi birden
"Tamam durun giyicez"
"Yaaa siz ne tatlısınız" dedi Yağmur.
Aradan yarım saat sonra
Hepimiz üstümüze o güzel kostümlerimizi giymiştik. Aslında kostüm değil pijama gibi bir şey.
Ama bunlar çok tatlı yaa.
"Tamam hadi napıcaksak yapalım darlandım" dedi Talha.
"Talha seninkinde bir şey yok salak mısın bana bak pikaçu oldum"
"Salak pikaçu değil pikhaçu"
"Ya aptal mısın pikaçu"
Mert araya girip "Şuan tek sorun pikaçunun söylenişi mi? Bana bakın ayı oldun amk"
Kızlarla sadece gülüyorduk.
Yağız "Hadi dc oynayalım"
Mert "Çocuk muyuz biz"
Talha "Evet"
"Peki "
Salonun tam ortasına oturduk. Oturma düzenimiz benim yanımda Yağız vardı Yağız'ın yanında Azra Azra'nın yanında Mert Mert'in yanında Yağmur vardı. Yağmurun yanında Talha vardı Talha'nın da yanında ben vardım. Kısacası hiçbir sevgili yan yana değildi. (Umarım anlamışsınızdır)
İlk çeviren Azraydı.
Soru kısmı Yağızda cevap kısmı Azradaydı.
"Doğruluk mu cesaretlik mi?
" Doğruluk "
"İlk öpücüğünü verdin mi?"
Bunun cevabı basitti. Azra uzunca düşündü. Bu kadar uzun düşünmesi garipti.
"Evet"
Bir dakika ne? Bize nasıl söylemez.
"Kimle lan" dedi Yağmur.
"Bir soru hakkı var" dedi Yağız.
"Peki" dedi Yağmur.
Yağız çevirdi. Mert ve Yağmura denk geldi. Yağmur soruyu mert cevaplıyordu.
"Doğruluk mu cesaretlik mi"
"Doğruluk"
"İlk aşkın kim?"
"Lavin"
"Ya he he" dedi Azra
"Önceden şişman bir çocuktum. Hiç sevgilim olmadı. Bende hiç aşık olmadım. Ama sonra karşıma ağlak bir kız çıktı. Nedense birden değişmeye karar verdim. O kız benim değişmeme neden oldu. Şuan da o kız benim sevgilim."
"Hasss" dedi Yağmur.
Ben sadece büyülenmiş gibi ona bakıyordum.
"Bu kadar aşk yeter çevir enişte bey" dedi Azra.
Mert çevirdi. Bana ve Talhaya denk geldi. Ben soruyordum Talha cevaplıyordu.
"En son sevgilinden neden ayrıldın"
"basit ve klasik aldattı"
"Maga be" diye birden bağırdı Yağmur.
"Kızım ne bağıyorsun" dedi Talha.
"Pardon enişte"
"Kimle aldattı"
"Tek soru hakkı"
"Off ya"
Talha çeviriyordu. Azra ve Yağmura denk geldi.
Yağmur soruyordu. Azra cevaplıyordu.
"İlk öpücüğünü kime verdin"
"anlamış olmanız gerekiyordu Talhaya"
"Bunu bize söyliyebilirdin"
"Utandım"
"peki"
Yağmur çeviriyordu. Yağız ve Yağmura denk gelmişti. Yağmur soruyordu Yağız cevap veriyordu.
"Doğruluk mu cesaretlik mi?"
"Cesaret"
"Vaayy"
"Erkek adam cesaret der"
"Salak" dedi Mert.
"İnstana gir ve benim fotomu paylaşıp güzel bir söz yaz"
"Peki"
"bu mu şimdi?" dedi Mert. "Bunu bende yapardım" dedi Talha.
"Size yapmayın diyen yok bazı şeyleri biz söylemeden de yapabilirsiniz hayatım" dedim.
Yağız çeviriyordu. Bana ve Talhaya denk geldi.
Talha soruyordu ben cevaplıyordum.
"Ecer yengecim doğruluk mu cesaretlik mi"
"Doğruluk"
"Mertle evlenmeyi düşünüyor musun?"
"İlişkimiz ciddiye girerse neden olmasın"
"Ciddiyet derken şuan ciddi değil miyiz?"
"Öyle değil hayatım mesela şuan daha 1 ay oldu daha ileri gidersek demek istedim"
"1 ay senin için ciddi bir süre değil mi?"
"Mert ne duymak istiyorsun?"
"Hiçbir şey"
"Tamam"
İlk defa bu kadar ciddi tartışmıştık
"Peki sakin millet"
Ben çevirdim. Mert ve Yağmura denk geldi. Yağmur cevaplicaktı.
"Doğruluk diyorum"
"Daha sormadım"
"Boşuna ağzını yorma"
"Peki sence ciddi bir ilişki süresi ne kadar"
"kişiden kişiye değişir"
"Tamam"
"Peki hayatım senin için kaç?" dedi Yağız.
"Bilmiyorum ama bence bunların bir önemi yok önemli olan sevgi değil mi? Sizde boşuna küs kalmayın barışın."
"İstemiyorum" dedim ve yukarı odaya çıktım. Kapıyı kapattım ve yatağa uzandım. Arkamdam hemen kapı açıldı. Mert olduğunu anladım.
Çünkü kokusu hemen odaya yayıldı.
"Lavin özür dilerim biliyorum çok saçma bir şekilde tartışma çıkardım ama seni kaybetmek istemiyorum"
"Ne alaka Mert. Daha 18 yaşındayız. Ne ciddiyeti. İlk mesleklerimizi elimize alalım. Bende seni kaybetmek istemiyorum. Evet seni seviyorum ama 18 yaşımda 19 yaşımda evlenmem. Çocuk yaşları onlar. Beni anla lütfen."
"Bu konuyu açan aklımi s*kiyim. Anlıyorum seni. Zaten bende seni 18 yaşında ya da 19 yaşında gelin yapmam. Bir kere gelinlik yakışmaz."
"sus be" diyip sarıldım.
"Anlayış gösterdiğin için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum"
"Seni kaybetmek istemiyorum. Sende bunu anla. Bende seni çok seviyorum"
Aşağı el ele indiğimizde herkes güldü.
"Eee hadi yatalım"
"aynen"
Yağız yağmurun elinden tutup yukarı çıkarmaya çalıştı.
"Napıyorsun hayatım"
"Odamıza gidiyorum"
"anlamadım"
"Abi herkes sevgilisiyle uyumicak mı?"
"bunu sana kim söyledi"
"Talha"
Kızlar olarak Talhaya döndük.
"Ben şaka olsun diye söyledim bu salak da ciddiye almış."
"eee napıcaz? "
"Biz kızlarla beraber kalıcaz"
"Biz?"
"Olum sen harbi salaksın. Sizde erkekler olarak beraber kalıcaksınız"
"Ya sevgilime salak diyip durmayın" dedi Yağmur.
Birden benim telefonum çaldı.
Arayan Hazaldı.
"Alo kuzum noldu?"
"Lavin çabuk eve gel burda biri var"
"Ne?"
"Burda biri va--" birden ses gitti.
---------------
Selam canlarım umarım bölüm hoşunuza gitmiştir. Eğer bir hatam olduysa özür dilerim.
