Beklenmedik Hareket

31 2 0
                                    

Azra'nın Ağzından
Talhayla tartışmak canımı çok sıkıyordu. Neyseki hemen özür diliyorduk. Bu seferki dışındı. Bence saçmaydı. Bide şu eski sevgili olayları. Bence eski eskide kalmıştı. Umarım bir daha bu konu hakkında konuşmazdık.
"Azra sen beni cidden affettin dimi"
"Canımın içi ben sana ne söyledim eğer bir daha böyle bir şey olursa barışmamız zor olur. Emin ol bende seni kaybetmekten korkuyorum"
"Bir daha olmicak söz veriyorum."
"Biliyorum" dedim ve güldük.
"Eee nasıl yatıcaz? Eğer rahatız olucaksan aşağıda yatarım"
"Saçmalama belin ağrımasın"
"Düşünceli sevgilim benim"
"Cıvıma canım benm"
"Peki"
Yatağa yattığımızda heyecanlanmıştım. Sonuçta ilk defa sevgilimle aynı yatakda uyuyacaktım.
"Azra o an gittiğimde ne düşündün?"
"Geri gelmiceksin sandım korktum beni bıraktın sandım."
"Böyle düşünürdüğüm için özür dilerim bir daha olmicak"
"Bu konuyu bir daha açıp özür dilersen seni ısırırım"
"Sustum güzelim"
"Hadi artık uyuyalım"
"İyi geceler canımın içi"
"İyi geceler canımın içi"

Yağmur'un Ağzından
Yağızla el ele odaya geçtik. Odaya geldiğimizde direk yatağa atladı.
"Ahh bugün çok yorduldum"
"Ayı mısın bitanem? "
"Ne alaka güzelim? "
"Yatağa atladın ya ondan demiştim"
"Bugün gerçekten yorucu bir gündü"
"Katılıyorum"
"Hadi yanıma gel kokuna ihtiyacım var"
Yavaş be adam kalpten mi gidiyim.
Hafif öksürdüm ve yanına uzandım.
"Yağmur bir şey sorabilir miyim?"
"Tabiki"
"Eğer Talhagilin olayını biz yaşasaydık napardın?"
"Bir anda gitsen mi?"
"Evet"
"Seni tutardım. Eğer beni itseydin buna pişman olurdun."
"Neden pişman olucakmışım?"
"İlk olarak beni ittin yani canımı acıttın ve sen bunu yapmaktan nefret edersin. İkinci olarak seni affetmezdim."
"Vayy zor kız ha"
"Yani öyle de denebilir"
"Şimdi görürüz" dedi ve gıdıklamaya başladı.
"Ya Yağız dur. Bak çatlarım" dedim ama durmadı. Bende ellerini tutmaya çalıştım. O da işe yaramadı. Biraz daha gıdıkladıktan sonra bıraktı.
Tam ben onu gıdıklicakken elimi tuttu ve kendine çekti. Burunlarımız değiyordu. Kapının açılmasıyla geri çekildik.
"Ooo hayırlı işler."
"Boş yapma ne var Ediz"
"Bir şey yok"
"olum mal mısın" dedim.
"Aşk olsun Yağmur. İşinizi böldüm diye bana kızamazsın"
"Sen bittin Ediz" elime yastığı alıp ona fırlattım. Tabikide hemen anladı ve kapıyı kapattı.
"Iskaladın" diye kapıyı açıp gitmişti.
"Biraz bari Azraya çek." dediğimde gözlerini devirip gitmişti.
"Yağmur boşver gel uyuyalım"
"Tamam"
Yatağa yattığımda arkamdan sarılmıştı. Keşke her şey moralimi bu kadar düzeltse.

Lavin'in Ağzından
"Hadi ama artık bu kadar da uyunmaz ki"
"Aynen abi ilk defa Merti bu kadar uyurken görüyorum"
"Aynen"
Yavaşça gözlerimi açtığımda Talha, Yağız ve Yağmuru görmüştüm. Azra büyük bir ihtimalle kahvaltı hazırlıyordu.
"Ne var be" diye bağırmıştım.
"Oralar iyi mi kanka"
"anlamadım" dedim. Yağmura baktığımda yanımı gösterdi. Yanımda Mert vardı.
"Çıksanıza artık siz"
"Neden bir iş mi var yenge" dedi Talha.
"Ya sen ne utanmaz oldun"
"Kırıldım şuan"
"Geber. Olum çıksanıza artık"
"Yenge hiç ağzına yakıştı mı olum flaan" dedi Yağız.
"Kışkırtma falan mı yapıyorsunuz"
"Yoo "
Yağmur "Neyse arkadaşlar hadi çıkalım" dedi.
"Arkadaş mı? Yağmur biz arkadaş mıyız? Şuan ağlayabilirim."
"Ya hayatım şakasına dedim gel" dedi ve sarıldı.
"Eğer çıkarsanız bugün ne alırsanız benden" dedim. 2 saniye içinde çıktılar.
Sıra günün en güzel kısmındaydı. Merti uyandırmak.
"Hayatım kalk hadi"
Kalmadı. Bunu en az 5 kere daha söylemişti. İyice kulağına yanaşıp günaydın diye bağırmıştım. Yataktan direk kalktı ve "Ya Lavin insan böyle mi kaldırılır"
"Nasıl kaldırılır?"
"Öpersin" dedi ve öptü. "İki gıdıklarsın" dedi ve gıdıklamya başladı. Tam bana yanaşırken kapı açıldı.
"Bu sefer kim" dediğimde Edizi gördüm.
"Noldu Ediz"
"Kahvaltı hazır AA pardon öğle yemeği dicektim"
"Tamam" dedik ve yataktan çıktık.
Sırayla lavaboya girdik ve ben üstümü değiştirdim.
"Herkese günaydın" dedim.
Ediz hariç herkes gülüyordu.
"Noldu Ediz bir sorun mu var" dedim
"Prenses hanım da gelmiş"
"Ediz ne bu sinir"
"Sinirli değilim" diyerek Hazala baktı. Ay yine noldu bunlara. Konuyu uzatmamak için yerime oturdum.
Azra son olarak menemeni getirirken o meşhur şarkısıyla geldi.
"Mekanın sahibi geri geldi"
Talha devam ettirerek "Bebeleri pistten alalım" dedi. İkisine sadece gülmüştüm.
"Kızlar üstünüzü benim dolabımdan değiştirin" dedim. Mert anında araya girip "Talha ve Yağız sakın izin vermeyin bunun dolabı full şort"
"Ya Mert sus"
Mert sustum işareti yaptı.
"Erkekler sizde abimin dolabından giyinebilirsiniz" Onlarda tamam demişti.
Kahvaltımı yerken bizimkilere baktım. Gerçekten de garip bir gruptuk. Bir anda ortaya çıkan yeni öğrenciler şuan bizim için en değerlilerdi. Talha ve Azra dünki kavgadan sonra daha da iyilerdi.
Yağmur ve Yağız hep iyiydi. Daha bir kavgalarını görmemiştik. Allah göstermesin. Hazal ve Ediz artık olsalar da kurtulsak.
"Yarın okul var" dedi Ediz.
"Niye bunu söyledin ki şimdi"
"Söyleme amacın neydi kardeşim"
"Günümü mahvettin"
Herkes şikayet ediyordu.
"Hazal sen ne zaman gidiceksin?" diye bir soru geldi. Ahh keşke bunu Ediz sorsaydı ama Mert sordu.
"Ben buraya nakil istedim. Ama sizin okula gelmicem. Sizi sinirlendiricek bir okula gidiyorum"
"Lütfen düşündüğüm yer olmasın"
"Düşündüğün yer"
"Kızım o zaman nakil isteme. O okula gitmekdense ben hiç gelmem" dedi Yağmur.
"Biri bize nolduğumu açıklayabilir mi?"
"Bizim düşman okulumuzu biliyor musun?"
"Hayır "
"Peki. Anlatiyim. 2 yıl önce liseler arası bir futbol turnuvası vardı. Bizim okulda ne yazık ki katılmıştı. Seyirci olarak da 12ler hariç herkes gidiyordu. Herkes maçı kimin kazandığını biliyordu. Bizdik. Çünkü Hazalın gidiceği okulda futbolun "f" sini bile bilmeyen oyuncular vardı. Hakemde zaten hep şike yapıyordu. En son bizim okul dayanamadı ve biraz kavga çıktı. Tamamen bizim haklı olmamız gerekiyordu. Ama karşı taraf haklı göründü. Belki daha çok paraları olduğu için diye düşündük ama öyle değilmiş. Nedeni hala bilinmiyor. Bizde çok kurcalamadık. İşte bu olaydan sonra düşman okullar olarak anıldık. "
" Vay canına "dedi Talha.
" Bu durumun Hazalla ne ilgisi var"dedi Ediz.
"Eski sevgilisi o okulda ve okul müdürünü ailesi tanıyor"
"Eski sevgili mi?"
"Kız erkek fatma senin sevgilin mi vardı"
"Hahah çok komiksin Talha. Dua et eniştemsin"
"Bizim okula neden gelemiyor?"
"Çünkü ailem sizin okula gelirsem saygısızlık olucağını söyledi"
"Saçmalık"
"Katılıyorum."
Herkes de derin bir sessizlik vardı.
En son dayanamayıp "Bugün napsak" dedim.
Yağmur ve Azra aynı anda "Lavin bugün ödevlere vakit ayıralım"
"Doğru baya birikti"
"Aynen" dedi Yağmur.
"Bizim de işimiz var zaten" dedi Yağız. Yağmur anında Yağıza dönüp "Ne işiniz var acaba" dedi.
"Kuzenimin düğünü var onun için alış veriş yapıcaz"
"Hepiniz mi?"
"Evet"
"Peki."
Sonunda doyunca erkekler yavaştan kalktı. Edizi ajan olarak gönderiyorduk.
Yağmur yağıza dönüp "Çok yakışıklı şeyler alma. Bana hepsinin fotosunu atıyorsun."
"Peki güzelim" dedi ve sarıldı. Yağmurda karşılık verdi.
Azra Talhaya dönüp "Canımın içi sana güveniyorum umarım güvenim boşa gitmez"
"Abartma sevgilim. Merak etme ben bir şey denerken asla dışarı çıkmam. Kabinde bakarım güzelse alırım"
"Afferin benim sevgilime" dedi ve sarıldı. Talha da karışılık verdi.
Sıra bizdeydi.
Merte dönüp "Kızların dediklerinin aynısı senin için de geçerli. Eğer ki Edizden bir kız lafı duyarsam geçmiş olsun sevgilim"
"Hayatım abartıyorsunuz"
"Yoo biz elbise almaya gittiğimizde naptığınızı bir düğün"
"Tamam sustum"
Merte sarıldım. O da bana sarıldı.
Şuan kimsenin beklemediği bir şey oluyordu Hazal Edize sarılmıştı. Ediz de anında ona sarıldı. Aman aman şunlara bak.
Hazal "Dikkat et" dedi. Bu kıza aşk yaramıyor. Ediz de tamam demişti.
Erkekler sonunda gitmişti. Bizde ortalığı toplayıp artık ödeve geçmiştik. Ödev yaparken aklım hep Mertdeydi. Umarım ki çok yakışıklı şeyler almaz. Allahım cümleme bak. Aklım iyice gitti. Neyse görücez artık.

---------------
Selam canlarım umarım bölümü beğenmişsinizdir. Eğer bir yazım hatam olduysa kusura bakmayın. 💜

Mekanın Sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin