"Anne kolileri nereye koyacaktım?"
"Kızım belini ağrıtacaksın çabuk yere bırak."
"Tamam yerini söyle oraya bırakırım hadi."
"Senin eşyaların var içinde, odana koy."
"Peki."
Odama girip kolileri yere bıraktım ve bom boş odaya bakıp nasıl dekore edeceğim hakkında düşünüyordum.İç sesim "yine, sprey boyayla odana salak şeyler çizme "derken onu susturmaya çalıştım."İstediğimi yaparım karışma". İç sesim "Salak" dedi ve beni yalnız bıraktı.İç sesimle konuşmayı her ne kadar sevmesemde hayatımın içindeydi.Duvarımı Griye boyamak istiyordum ve duvarları led ışıklarıyla aydınlatmayı ,mükemmel hayaller kurarken babam odama girdi ve "marketten iki ekmek al."Dedi babama gözlerimi kısarak baktım ve daha yeni yemek yedik ama diyerek mırın kırın yaptım.Babam bana sert bir biçimde stresliyim acıkıyorum iki ekmeyi bana çok mu gördün dedi ve kapıyı çarpıp çıktı."Sakin ol reis ya."
Bugün yeni evimize taşınıyorduk ve babam haliyle stresliydi tek o değil tabi ben ve annemde stresliyiz ama babama belli etmemeye çalışıyoruz.Yeni bir şehire yerleştik babamın işi için aslında ben buraya gelmeyi çok istiyordum çünkü Samsun da hiç arkadaşım yoktu mahalledeki herkes mi yaşlı olur ya şansızlık alın yazım olmuş.Beş senede bir falan başka bir şehire yerleşiyorduk ama bu şehirden yani İstanbul dan gitmeyi düşünmüyorduk artık temelli burada yaşıyacaktık.Daha fazla oyalanmadan odamdan çıktım ve babamdan para istedim.
Babam parayı verdikten sonra kapıdan çıktım ve asansöre bindim.Asansörün aynasına bakıp sırıtıyordum şizofren gibi, asansörün kapıları kapanmak üzereyken içeriye uzun boylu ,koyu kahverengi saçlı,siyah tişörtlü,mavi kot pantolonlu bir çocuk girdi anlayacağınız çocuğu bayağı süzdüm ve ben hala sırıtıyordum.Hemen önüme döndüm ve kıvırcık saçlarımla oynuyordum bir yandan da çocuğu kesiyordum.
Zemin kata indik ve hemen asansörden çıktım.Dış kapıyı da açıp merdivenlerden ikişer ikişer atladım ve etrafıma bakındım marketin m si bile yoktu bu mahallede.Asansördeki çocuk önümden geçerken "pişt" dedim ve bir an duraksadı ama sonra yürümeye devam etti."Hey !dursana be."Çocuk arkasına döndü ve bana mı dedin dedi ben de "evet bir şey sorabilir miyim?" dedim.
"Acelem var üzgünüm "dedi ve yoluna devam etti.Sokağın ortasında kalakalmıştım ve o an bu çocuğu kara defterime yazdım bir gün bunu ona ödetecektim "o kim köpek bana böyle davranır?" Bir anda iç sesim ortaya çıktı ve bana gülerek "o senin komşun Nisan abartma."dedi "iç sesim seninle tartışacak kadar boş zamanım yok o yüzden kapa çeneni".
On dakika boyunca yürüdüm ve gözüme bir market göründü sevinçten çığlık atmıştım bu hallerede düştük şükür.Koşa koşa marketin içine girdim ve iki ekmek aldım kendimi ödüllendirmek içinde soğuk bir kola.
Marketten çıktığımda evin hangi tarafta kaldığına dair hiçbir şey bilmiyordum evet İstanbul da kayboldum çok güzel oldu çok iyi oldu harika oldu.Bu kadar zeka ağırlık yapıyordu zaten dedi iç sesim.İç sesime tekrardan kapa çeneni dedim ve emin olmayarak sol taraftan gittim.Şu an ne mi yapacaktım insanlara ev adresimi soracaktım karşıma ilk çıkan kıza ev adresimi sordum."Merhaba rahatsız ediyorum ama adres bulmamda yardımcı olur musun?"
"Tabi olur."
"Oh,çok teşekkürler ya ben sadece mahalle ismini biliyorum karayer mahallesi."
"Karayer mahallesi mi ben de orada oturuyorum beraber gidebiliriz."
"Oha gerçekten mi çok sevindim."
"Akraba ziyareti falan mı?"
"Akraba ziyareti mi yok canım beş yaşındaki çocuklar gibi kayboldum evimi arıyorum desene Nisan"İç ses senin kapama tuşun falan yok mu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU KIZ BENİ SEVER/TAMAMLANDI
Humor"Seni sevmiyorum Emir." "Asıl ben seni sevmiyorum Nisan."