1. Bölüm Pamuk Şeker

270 67 150
                                    

Herkese merhabalar!

Tarih atalım da unutmayalım ne zaman ilk bölümü yayımladığımızı. 24.05.2020 Siz hangi gün saat kaçta okuyorsanız yazabilirsiniz.

Keyifli okumalar o zaman. <3

---

4 yıl önce

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4 yıl önce...

Yine sabahleyin akşamdan kurduğum alarmla uyandım. Gözlerimi açtığımda gözüme girmeyen güneş ışığı tereddüde düşmeme neden oldu çünkü her sabah güneş ışığı gözümü acıtırdı. Güneşin daha doğmadığını fark edince yandaki komodinin üzerinde duran telefonumu alıp saate baktım ve oflayarak gözlerimi devirdim çünkü alarmı yanlışlıkla sabahın beşine kurmuştum. 

Yine kendime kızmaya başladım. Normalde sekizde kalkmam yeterliydi ama ben çok zeki bir kız olduğum için sabahın beşine alarm kurmuştum ve derin uykumun arasında alarmın berbat sesi- aslında melodili olan sesi ama sabahları bana göre öyle gelmiyor- uyanmak zorunda kalmıştım.

Gözlerimi kapattım ve uykuya dalmaya çalıştım ama uyuyamadım. Tekrar ofladım. Ve tekrar. Ta ki yeter artık, diye bağırıp yataktan ayağa kalkana kadar. Birkaç saniye sonra da ablam odama geldi ve "Almila, bir sorun mu var? Neden sabahın köründe kalktın?" dedi uykudan mayışmış bir halde.

Kendimi uyandırdığım yetmezmiş gibi bir de ablamı uyandırmıştım. "Sorun yok. İyiyim. Sadece... alarmı yanlış saate kurmuşum." dedim. Ablam gözlerini ovuşturdu ve "Tamam. O zaman şimdi uyu." dedi ve odamdan ayrıldı.

Sağ ol yani abla. Ben hiç uyumayı düşünmedim ve uyumaya çalışmadım çünkü. Çok yardımcı oldun. 

Banyoma doğru yürüdüm ve kapı kulpunu çevirip içeri girdim. Arkamdan sertçe kapattım. Aynada kendime bakmaya başladım. Sadece beş saat uyumama rağmen çok yorgun değildim. Hatta hiç yorgun değildim. Normalde sekiz saatin altında bir uyku çeksem gün boyu etrafta yaşlı nineler gibi dolaşırdım. Hatta yaşlı nine ne kelime hayalet gibi.

Az da olsa mutluydum çünkü gözlerimin altında mor halkalar yoktu. Yüzüm de şiş değildi. Gayet dinç ve iyi gözüküyordum aslında. Yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı tepede dağınık -benim ev topuzu diye adlandırmayı tercih ettiğim- bir topuz yaptım ve banyodan çıktım.

Odama tekrar girdiğimde artık uyuyamayacağımı bildiğim için yatağımı toplamaya karar verdim ama bunu ışığı açarak yapmazsam kesin yine üstün başarılı sakarlığımı konuşturur ve dizimi, kolumu ve bacağımı bir yerlere çarparak morarmasına neden olurdum. 

Odamın ışığını açtım ve odam bir anda aydınlandı. Yavaşça yatağıma yürüdüm ve yatağımı toplamaya başladım. Uyurken yere düşürdüğüm yastığı almak için eğildim ve yerine koyarken dizimi yatağın sivri kenarına sertçe çarptım ve "Ah!" diye haykırdım.

Lunaparkın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin