8. Bölüm Gizemi Yakalamak

76 59 0
                                    

4 yıl önce...

İlk dersin bitmesiyle herkes sınıftan akın akın çıkarken Aslı bana ters bir bakış atarak kıvırta kıvırta sınıftan çıktı. Bir gün şu kızın saçını başını yolacağım, diye geçirdim içimden. Aslı'nın ters bakışlarına karşılık o görmese de iyi hissedeceğimi düşünerek gözlerimi devirdim ve Uygar'a geri döndüm. Umursamazca telefonuyla ilgileniyordu.

Bakışlarımı Uğur'a çevirdiğimde istemeden gülümsedim çünkü Ece ile şakalaşıp gülüşüyorlardı. Barış ve İrem'e yani arka sıraya döndüğümdeyse bir matematik sorusu hakkında tartıştıklarını gördüm. Oflayarak önüme döndüm ve defterimin kenarıyla oynamaya başladım. O anda cebimdeki telefon bildirim sesi eşliğinde titreşince elimi cebime attım ve telefonumu çıkartıp gelen bildirime baktım. Bir mesajdı. Bilinmeyen bir numaradan gelen. Şaşırdım çünkü bana Uğur, Barış, İrem ve ablamdan başkası mesaj atmazdı.

Bilinmeyen Numara: Nasılsın bakalım bugün? ;)

Bildirime karşı kaşlarımı çattım ve kim olduğunu çıkartmaya çalıştım. Sınıfta etrafıma bakındım kimin elinde telefon olduğunu görmek için. Ama sınıftaki çoğu kişi zaten sınıfta değildi. Elinde telefon olan birkaç kişi vardı ama onların olduğunu zaten düşünmüyordum.

Bilinmeyen Numara: Etrafına bakınma. Sınıfta değilim. :D

Yazdığı mesaja anlam veremeyip yüzümü buruşturdum ve istemsizce elim klavyeye gitti ve karşı bir mesaj yazmaya koyuldum.

Ben: Sınıfta değilsen etrafıma bakındığımı nereden biliyorsun o zaman?

Cevap yazmasına vakit vermeden başka bir mesaj yazmaya koyuldum. En çok merak ettiğim soruyu.

Ben: Ayrıca sen kimsin?

Bilinmeyen Numara: Kim olduğumu söyleyecek halim yok. O zaman neden sana baştan adımı söylemeyeyim ki? :)

Ben: Tamam o zaman. Seninle tanışmak istemiyorum. Görüşürüz. Hatta görüşmeyelim mümkünse. 

Mesajı yazdığım gibi telefonu kilitledim ve mesaj yazmasını bekledim. Neden mesaj yazmasını istediğimi bilmiyordum ama istekli gibi görünmek de istemiyordum. O yüzden telefonu kapatmıştım. Eğer çevrimiçi gözükürsem sanki mesaj yazmasını bekliyormuşum gibi olur diye korkuyordum. Gerçi bu doğruydu ama neyse. 

Gelen bildirimle yerimden sıçradım. Neden bilmiyorum ama korktum bildirim sesinden. Sınıftakiler rahatsız olabilir diye düşündüm ve telefonunun sesini kısıp sadece titreşim kalacak şekilde ayarladım.

Bilinmeyen Numara: Söylediklerim dikkatini çekecek ama. ;)

Ne söyleyecekti de benim dikkatimi çekecekti ? Ne söyleyeceğini çok merak etmemle beraber çevrimiçi gözükmeyi umursamadan tekrar mesaj yazmasını beklemeye koyuldum. Mesaj gelmeyince kaşlarımı çattım ve ben karşılık verdim.

Ben: Ne olduğunu söyle de öyle görelim istersen dikkatimi çekiyor mu çekmiyor mu.

Bilinmeyen Numara Yazıyor...

Yazmasını beklerken ister istemez dudaklarımı ısırmaya başladım çünkü meraktan çatlamak üzrereydim. Ağzıma kan tadı gelince istemsizce yüzümü buruşturdum. Mesaj yazınca hiç vakit kaybetmeden mesajı okudum.

Bilinmeyen Numara: O da sonraya kalsın. ;)

Sinirle burnumu buruştururken yazdığı şeyin saçmalığını düşünmeye çalıştım. Amacı neydi bunun ve benden ne istiyordu?

Ben: O ne demek? Hem dikkatini çekebilecek bir şey biliyorum diyorsun. Hem de sonraya kalsın, diyorsun. Amacın ne sensin?

Bilinmeyen Numara: Sakin ol Almilacım. Yakında öğreneceksin zaten senin dikkatini çekecek şeyi ama benim şimdi gitmem lazım. :)

Lunaparkın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin