Satan | Taekook

4 | Mirror

[Plain White T's - Hey There Delilah]

Selam bebeklerim nasılsınız?

Teen wolf izleyen var mı? Benim milyonuncu izleyişim falan olacak eheheheheh

Not: Allison'ı sevmiyorum ama öldüğü zaman üzülüyorum bea...

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum güzellerim ^3^

Neyse...

İyi Okumalar...

4 | Ayna

"Direkt konuya giriyorum, onu sen mi dövdün? Çünkü o, öyle söylüyor."

Kaşlarım istemsizce çatılırken ellerimi yumruk yapmıştım. Şuan tam olarak ona dalasım vardı. Onu kim bu hâle getirdiyse ya da kendisi yaptırmışta olabilirdi bilmiyorum fakat bir de benim dövesim vardı.

"Durma o zaman..."

Fısıltıyı duymamış üzerine gözlerimi kapatmış ve derin nefesler almıştım. Jackson beni geri çekip, Jimin'e yaklaştığında "Size kaç gibi geldi, dövüldüğü saati söyledi mi?" diye sordu. Fısıltılı konuşmuştu ama ben duymuştum. "Siz okuldan çıktıktan bir saat sonra olduğunu söyledi, zaten yarım saat sonra da buraya gelmiş." dediğinde yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

Yoongi hyung'un neden umrunda olmadığını biliyordum. Jimin Hyung'u cevapsız bırakarak "Söylesene Taemin, yalan söylemek senin ne işine yarıyor?" diye sormuştum. Yoongi hyung yarım ağız gülmüş ve Taemin'e dönmüştü. Taemin ise bana bakmış ve kaşlarını kaldırıp indirmişti.

"Taemin, ya paşa paşa Jungkook'tan özür dilersin, ya da seni Jungkook'un ellerine bırakır bir güzel dövüşünü izlerim." Yoongi hyung, öne doğru eğilmiş kollarını dizine dayamıştı. Jimin Hyung ise şaşkınca kocaman açtığı gözleriyle bir adım atmış ve kollarını iki yana açarken "Ne saçmalıyorsun, Yoongi!?" demişti hafif yüksek çıkan sesiyle.

Yoongi hyung ise omuz silkmiş ve "Jungkook, üç haftadır ödevini yapmadığı ve derste uyakladığı için kırk beş dakika ceza vermiştim. Sınıfta birlikteydik sonrasında ricası üzerine onu Jackson'ın yanına bıraktım. Bu sürede onu bu hâle getirmesi zor. Demem o ki, bunu Kook yapmadı. Gerçi yapsa fena olmazdı, sahi Jungkook geçen sana vurmuştu. Dudağın kanadı, karnında moruklar var, neden karşılık vermiyorsun."

Yoongi hyung bana bakarken ikimizde aynı anda kıkırdamıştık, Jin ve Jimin Hyung'un şaşkın bakışlarına aldırmamıştık. "Üzgünüm ama Hyung, engelli insanlara vurmak, hiç hoş bir davranış olmaz, değil mi?" dediğimde hepimiz gülmüştük.

"Ovv bu iyiydi, güzellik. Sende kendimi görüyorum."

Fısıltıya dikkat etmeyerek kahkaha atmaya devam etmiştim. Taemin sinirli bakışlarını bana atarken Jackson "Senin için hoş bir davranış olmaz ama benim için sıfır sıkıntı. Bu piç geçen gün benim kardeşimi öpmeye çalışmış, şerefsiz." diyip Taemin'in üstüne atladığı zaman kimsenin tutmak için zamanı olmamıştı.

Zorlukla Jackson'ı üzrinden aldıktan sonra Taemin'i kapı dışarı etmiştik. Tam koltuğa oturacağı da kapı çalmıştı. Jackson'ın köpek gibi koştuğunu gördüğüm zaman koltuğa yayılmış, rahatımı bulmuştum. Televizyon'a bakarken içeri giren kişiyle tükmüğüm boğazıma kaçmıştı.