Satan | Taekook

9 | I didn't want to make you cry

[Blackpink - How You Like That]

Selam güzellerim nasılsınız?

Başlamadan önce Blackpink'in şarkısı hakkında ki görüşlerimi buraya yazacağım.

Öncelikle kesinlikle beklediğim gibi değildi. Beklentilerimi karşılamadı. Daha hareketli bir şarkı bekliyordum ve dansı mv de gösterildiği kadarıyla bana kolay geldi daha zor ve özgü bir dans beklerdim.

Jennie'nin saçlarını beğenmedim. Lisa'nın rap yaptığı kısımda giydiği bol mavi pantolon ona yakışmamış beğenmedim. Jisoo'ya diyecek söz yok, yani onu çok beğendim. Rose'nin ise saçı hafif mavi ve gri karışımı bir şey ama tek renk mavi ya da gri olsa daha iyi olurdu ama bu saçta yakışmış.

Daha hareketli ve güzel bir şarkı beklerdim. Ama bununda farklı bir havası var, bu da güzel.

Ve ve stay gold mv'sine diyecek söz yok mükemmeldi. Sizden istediğim stream kasın ve spam yorumları yapıyorlarmış onları bildirin ki izlenmelerimiz silinmesin.

Neyse bölüme geçelim.

Oy ve yorum yapın lütfen😢.

Hayalet okuyucu olmayın ve yeni yayımlayacağım kitaplardan haberdar olmak için beni takip edin😗

İyi Okumalar...

9 | Seni ağlatmak istemedim

[12 Mart 1918]

Kahve saçlı çocuk hâlâ belinden tutan platonik aşığını hafifçe itmiş ve kollarından sıyrılmıştı. Siyah saçlı utandığını düşünerek kıkırdamıştı, oysaki kahve saçlı onun aptallığına lanetler ediyordu. Kahve saçlı yerde duran, içine rastgele koyduğu eşyaları olan çantayı eline almış ve bakışlarını etrafta gezdirmişti. Köşe çalılıkların orada, kız kardeşine aşık olan kızıl saçlıyı görmüş ve içinden 'Üzgünüm kardeşim.' diye geçirmişti.

Çünkü ikiside birbirlerini seviyorlardı. Kızıl saçlının günahı yoktu, tek suçu bu eşcinsel olan ibnenin arkadaşı olması ve onu desteklemesiydi. Tabi kız kardeşi de destekliyor arada yanına gelip, siyah saçlının çok iyi biri olduğunu ve bir kere denemesini söylüyordu. Bu yüzden kardeşi ceza almıştı. Büyük bir cezaydı, altında ezileceği sonsuza kadar unutamayacağı ve ölesiye kadar vicdan azabı çektirecek bir cezaydı.

Jeong Junwoo, küçük kız kardeşi için üzülmüyordu.

Cezasını çekmeliydi.

Siyah saçlı olan elini Junwoo'ya tutması için uzatmıştı. Junwoo, ne kadar istemese de utana sıkıla, siyah saçlının elini tutmuştu. Siyah saçlının yüzünü yumuşak bir gülümseme ele geçirirken arkadaşına seslenmişti. "Hoseok, hadi gidiyoruz." Hoseok duyduğu sesle arkasını dönmüş ve sessiz olmaya çalışarak yanlarına adımlamıştı.

Hoseok gülümseyerek yanlarına geldiği ilk an sevdiği kızı sormuştu. "Ha Rin nasıl, iyi mi?" Junwoon içinden Hoseok'u terslesede dışarıdan samimi olmasına özen göstererek gülümsemiş ve "İyi, seni çok özlediğini söylüyordu. Gideceğimiz yerde bizi bekliyor zaten." Junwoon'un konuşması üzerine siyah saçlı şaşkın bir şekilde ona dönmüş ve "Buradan gideceğiz sanıyordum." demişti. Junwoo ise "Buradan gideceğiz zaten aşkım, onun öncesinde bir yere uğramamız gerekiyor." demişti. Aşkım kelimesini sırf inanması için kullanmıştı.