Satan | Taekook

19 | I want to be cheeky, I want you badly.

[Brandon Skeie - So Bad]

Selam aşklarım nasılsınız???

Bu kitap son zamanlarda çok ilgi görmeye başladı ve bu beni korkutuyor.

Nedeni ise diğer yazarlara ve Raven'e denilenler. Benimde kalbim kırılsın ve buradan gitmeyim istiyorum. Çünkü buranın arkadaş çevresini, takipçi ve okuyucularımı seviyorum. Umarım, umarım bu kitabı sever ve kötü söz söylemezsiniz.

Ve bugün benim güzel kızım, Raven'im döndü. Çok mutluyum, mutluluktan ağlayabilirim.🥺🤧😭

Kitabı beğeniyor musunuz? Çünkü bazı yerlerin mantıksız olduğunu düşünüyorum?

Bu bölüm +18 uygunsuz içerikler olabilir isteyen okumasın teşekkürler.🏳️‍🌈

İyi okumalar...

19 | Arsız olmak istiyorum, seni çok fena istiyorum.

(3 Ay sonra, mezuniyet)

Zamanında yapılan yanlışlar ve hatalar affedilmiş, güzel zamanlar geçirmiştik, Taehyung'la. Birbirimizden gizlimiz saklımız yoktu. Mesela bana bir şirketi olduğunu söylemiş hatta ben mezun olduktan sonra beni işe alacağını söylemişti. Hemde en gözde mimarı olarak. Tanıştığımız zamandan bu yana tam tamına yedi ay geçmişti ve biz gerçekten birbirimizi seviyorduk.

Evet, Tae bana çıkma teklifi etmemişti. Bende bir çıkma teklifi beklememiştim. Biz üç ay önce barıştığımız zaman birbirimizin olmuştuk zaten teklife falan hiç gerek yoktu. Her şey iyiyi ve güzeldi. Hyung'um bana biraz geç anlatmış olsada Yugyeom'un  sevgilisi olduğunu ve artık onu sevmediğini öğrenmiştim. Üzerine ise Namjoon hyung ile sevgili olduklarını öğrenmiştim. Yoongi hyung ve Jin hyung evlenme kararı almışlardı ve yaza evleneceklerdi.

Gerçekten herkes mutluydu.

Giydiğim siyah takımın kravatını düzeltmiş ve aynada son kez kendime bakmıştım. Taehyung, yatakta oturmuş beni izliyordu. Bana yiyecekmiş gibi bakıyorken, kendisinin gri takımın içinde nasıl afet bir şey olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu sanırım. Şuan onu deli gibi öpmek hatta mercimeği fırına vermek istiyordum. Evet, evet şu zamana kadar hiç sevişmemiştik. Çünkü hazır hissetmiyordum, o da beni anlayışla karşılıyor ve hazır olmamı bekliyordu.

Derin bir nefes almış ve "Hadi, gidelim. Geç kalmak istemiyorum." demiştim. Taehyung, vücudumda gecen gözlerini, gözlerime çıkarmış ve gülümseyerek "Tamam." demişti. Ayağa kalkmış ve beni belimden tutarak kendine çekmişti. Dudağıma arka arkaya küçük öpücükler bırakmış ve "Çok güzelsin." demişti. Utanarak başımı boynuna gömerken o kıkırdıyordu.

Yaklaşık bir ay önce, tanıştığımız zaman bana duygularımız yok demişti. Bunu sorduğum zaman ise 'Bilmiyorum, uzun zamandır hissetmediğimiz için unuttuk sanırım, hatırlamamız için hepsini tekrar yaşamamız lazımmış' demişti. Haklıydı, sanırım. Bu yüzden ona bütün duyguları yaşatmış ve bir insan gibi yaşamasına yardımcı olmuştum. Şuan biliyordum ki, ölüm bile bizi ayıramazdı. Çünkü ikimizde cehennemde olacaktık, eşcinsel olduğumuz için. Ama asla hatamı kabul edip, Taehyung'dan ayrılmayacaktım.

Onunla birlikte cehennemde kalmak, cennet gibiydi zaten.

Bol öpüşmeli geçen zamandan sonra artık reşit olduğumuz için içebilecektik. Jimin hyung bizi mezuniyet partisinin yapılacağı yere getirmiş ve gece Namjoon Hyung'da kalacağını söyleyip gitmişti. İçeriye girdiğimiz zaman çalan hafif müzikle birlikte dudaklarımda bir gülümseme olmuştu. Sanki bir parti değilde, asil birinin balosunda gibi hissetmeden edememiştim. Çünkü herkesin elinde bir içki, ayakta birbirleri ile konuşuyorlardı ve arkada hafif müzik vardı. Tam balo gibiydi ve ben prensimleydim.