1.6

670 65 45
                                    

bölümü okurken şu şarkıyı dinlerseniz, sizi alnınızdan öpüp başıma koyarım. iyi okumalar:)

Sessizlik.
Sasuke göz ucuyla, Naruto'ya baktı. Naruto, bacaklarını kendine çekmiş bir vaziyette etrafa boş boş bakıyordu. Sasuke bir şey demek için ağzını açtı ama hiçbir şey çıkartamadan, dudaklarını tekrardan geri kapattı. Kendisinin kirli dudaklarıyla, Naruto gibi tertemiz birisini kirletmeye hakkı yoktu. Bu en başından beri böyleydi. Sarışın bir güneş gibi çevresini aydınlatıyordu. Çevresindekilere  ısısını, sıcaklığına ve sevgisini paylaşıyordu. Sasuke göz ucuyla sarışını baktı. O Güneş söneli on yıl olmuştu. Değerli güneşini, ona devam edebilme gücünü veren güneşi, kendisi söndürmüştü. Gözü, kanlı ellerine kaydı.

Sasuke, Naruto'yu hak etmiyordu hiçbir zamanda hak etmeyecekti. Uchiha kendisine şöyle bir baktı. Kendisi huysuzdu, depresifti, içine kapanık şımarık bir Uchiha'nın tekiydi işte. Kendisi gibi aciz bir canlının Naruto'nun yanında olmasına gerektirecek herhangi bir sebep yoktu. Sasuke, başını kaldırdı ve önlerindeki parka baktı.

Bu park Sasuke'yi 12 yıl geriye götürüyordu. Hâlâ Naruto ile kendisinin altı yaşlarındaki hâllerinin silüetlerini görebiliyordu. Salıncakta sallandıktan sonra kaydıraktan kayıyorlarlardı... siyah saçlı genç kendi gerçekliğinden kopmuş, önlerinde kaydıraktan kayan siyah ve sarı saçlı küçük çocuklara o kadar derinlemesine bakıyordu ki... Belkide yeteri kadar odaklanabilirse, Naruto'nun mutluluk,  sevinç kahkahalarını duyabilirdi. Beyninin en derinlerinde, hâlâ Naruto'nun  sesini saklıyordu.  Sasuke, yolunu ne zaman kaybetse sarışının bu sevinç kahkahasını zihninde çalıyordu.

Uchiha, karşısında oyun oynayan çocukların siluetlerini izlemeye devam etti, dudaklarında belli belirsiz oluşan tebessüm ile.  Küçük Sasuke, kaydıraktan düşmüştü şimdi ve altı yaşında, hâlâ bir sesi olan Naruto'da ona doğru koşuyordu. Minik sarışın, sıska kollarını Sasuke'nin bedenine sardı ve kanayan avucuna bir öpücük kondurdu.

'Şıp'

Sasuke, burnunun üzerinde hissettiği ıslaklık ile hayallerinden çıktı ve başını kaldırdığında gördüğü şeyle afalladı... Bu sarışının, ona gösterdi iki ifadeydi bir hafta içinde.

Sarışını, ona elini uzatıyordu kalkması için... Yüzü ve kapatmaya çalıştığı kolları morluklar içindeydi. Gözleri kısıktı. Kısık gözlerinden ise aşağıya doğru süzülen gözyaşları... Sasuke sarışının ona gülümsediğini gördü.

şıp

Sasuke burnunda tekrardan bir ıslaklık hissetti. Yağmur yağıyordu. Uchiha, kanlı olan elini temizlemeye çalışarak sarışının onunkisine kıyasla daha küçük eline koydu. Şimdi hatırladı. Naruto, yağmuru çok seviyordu. Her zamanda çok sevmişti. Naruto, siyah saçlı genci salıncağı doğru çekti. Sarışın salıncağın birine oturdu ve Uchiha'ya diğerine oturmasını istediğini belirten bakışlar attı. Sasuke hızlanan yağmura aldırmadan sarışının yanındaki salıncağa oturdu.
Sessizlik.
Sasuke, bir şey söylemesi gerektiğini düşünüyordu ama ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu ve yine söylememesi gereken bir şeyi söyleyip, Naruto'yu üzeceğinden korkuyordu.

"Şey... uhmm bana kızgın mısın?"
Ağzından bu kadar düşünmeden çıkan şeyle ile dudaklarını birbirine bastırdı. Yine mi batırmıştı...? Bir cevap alabilmek için başını, Naruto'ya doğru çevirdi. Sarışın gözlerini kapatmış bir şekilde başını hafifçe yana eğmişti.

Yağmuru dinliyordu...

Sasuke sustu. Sarışının, yağmuru dinlemeyi küçüklüklerinden beri ne kadar çok sevdiğini hatırladı. Bakışlarını, Naruto'nun üzerinden çekmedi. Sarışının, bütün saçları ıslandığından dolayı aşağıya doğru sarkıyordu...

Sasuke, sevdiği çocuğa baktı. Onu, kendini bildi bileli seviyordu. Sadece bunu ona söyleyecek cesareti yoktu. Hiçbir zamanda olamamıştı. Artık kulaklarına ulaşan tek ses yağmurun, yere çarpınca çıkarttığı ses olmuştu. sarışın salıncakta ayağa kalktı yerde oluşan göletçiklerin birinin başında birkaç saniye durdu. Sonra su birikintisinin tam ortasına sıçradı ve dört bir yanına suyun saçılmasana neden oldu.

Sasuke anlam vermeye çalışırmış gibi su birikintilerinde zıplayan sarışına baktı. Dudaklarından bir şey çıkamıyordu.  Sadece sarışının su birikintilerinde zıplayıp etrafa, suları saçışını izledi. Sarışın, Uchiha'ya baktı. Eliyle, ona gelmesini işaret etti.

Sasuke, oturduğu  salıncaktan kalktı ve Naruto'ya doğru yürümeye başladı. Ortada buluştuklarında Sasuke,  bu durumda bile ona gülümseyebilen çocuğa ağzı açık, afallamış bir şekilde baktı.

Sarışın parmakları, Uchiha'nın parmaklarını buldu. Önce parmakları birleşti, daha sonrada elleri. Naruto'nun gözlerinden sevgi akıyordu.  İnce olan dudaklarında olan tebessüm, Sasuke'yi giderek zorluyordu. Ortada  dudaklarını birleştirememek... Sarışın bir elini siyah saçlı çocuğun yanağına çıkarttı.

Sasuke,  daha fazla kendini tutamayacağını fark etti. Yüzünü,  sarışının yüzüne yavaşça yaklaştırdı. Sasuke, Naruto'yu en ufak iliğine kadar istiyordu. Ortada, dudakları birbirini bulunca, iki gençte  geri çekilmedi.

Geçmişleri acı vericiydi, gelecekleri ise belirsizdi. Ama kesin olan tek şey şuydu:  şimdi birbirlerine ihtiyaçları vardı.

Sasuke Naruto'nun çok uzun zamandan beri istediği, yumuşak, ince dudaklarını öptü. Ellerini, dikkatlice sarışının beline koydu. Sarışını ise parmak ucuna çıktı.

Sasuke dudaklarını, nazikçe haraket ettiriyordu. Sanki kollarının arasında çok değerli bir porselen varmış ve her an kırılabilecekmiş gibi... Sasuke sarışının nefessiz kaldığını fark ettiğinde kendini zorlayarak dudaklarını araladı.

"Seni seviyorum..."

Sasuke, dudaklarının arasında olan boşluğa doğru sözcükleri fırlattı. Naruto, dudaklarını araladı. Sasuke'ye, onu ne kadar çok sevdiğini söylemek istiyordu...hiçbir şey çıkmadı. Sarışın, gözyaşlarına boğuldu. Elini ağzına götürdü ve hıçkırıklar içinde ağladı.

Daha önce, hiç bu kadar konuşabilmek için tanrıya yalvardığını hatırlamıyordu.

-

bölümün son kısmını yazarken için parçalandı...
~raru'dan sevgiler ile💙

「A Silent Scream」-Sasunaru-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin